Saadet Partisi (SP) Genel Başkan Yardımcısı Mustafa İriş, Osmanlı’nın 19. yüzyılda dışarıdan aldığı borçla yaptığı saraylardan sonra battığını söyledi.
Kamuoyunda Ak Saray olarak adlandırılan Atatürk Orman Çiftliği arazisi üzerindeki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’yla ilgili bir soru üzerine İriş, işsizliğin, fakirliğin, geçim darlığının olduğu bir ülkede böyle bir yatırımın yapılmasına asla sıcak bakmadıklarını söyledi.
İriş, “Benzetmek gibi olmasın. 19. asırda Çırağan, Dolmabahçe ve Yıldız gibi Osmanlı'nın batış döneminde dışarıdan alınan borç paralarla yapılan saraylardan sonra Osmanlı’nın battığını görüyoruz. Allah muhafaza etsin şimdi de yine gırtlağına kadar borcu olan bir ülkede bir milyar 300 küsur milyonla bir saray yapıldı. Bu saray böyle bir şeyin kamu vicdanına oturmadığını düşünüyorum.” dedi.
Bu durumu işçisinin parasını ödeyemeyen bir patronun lüks bir otomobile binmesine benzeten İriş, bu kadar fakir ve fukaranın olduğu bir ülkede böyle şatafatlı bir sarayın doğru olamayacağını açıkladı.
Dünyada saraylara sahip ülkeleri sıralayan İriş, bunların Suudi Arabistan, Katar, Rusya, Amerika, Fransa, İtalya ve Türkiye olduğunu ifade etti.
İriş, “Biz teknolojik üretimde, gayri safi milli hasılada, ihracatta herhalde 7 filan değiliz. O açıdan kamu vicdanına oturmadığını düşünüyorum. Toplumun rahatsız olduğunu düşünüyorum.” diye konuştu.
Konuyla ilgili Başbakanlık'tan yapılan açıklamayı değerlendiren İriş, açıklamayı şu hikâyeye benzetti: “Vakti zamanında adamın bir tanesi bir yolunu bularak padişaha ulaşmış. Yanıp yıkıldıktan sonra padişahtan bir kâse altın talebinde bulunmuş. Niçin diye sormuş padişah? E, biz kardeş değil miyiz? Bütün Müslümanlar kardeştir. Padişah düşünmüş. Neyse vermiş altını ama adama demiş ki, sakın diğer kardeşlerin duymasın.”
CİHAN