Toplum hayatına diğer medya mecralardan daha çabuk ve daha tesirli bir giriş yapan sosyal medyanın geçtiğimiz on yılda hemen her alana dâhil olması sadece bilişim sektöründe yeni meslek dalları oluşmasına sebebinin yanında kişilerin yaşayış şekillerini değiştirmesine de sebep olmuştur.
Dahası insan vücudundaki yoğunlaşmalar neticesinde hiç akla bile gelmeyecek olan yeni hastalıkların oluşmasına bile sebep olmuştur.
İnternetin yaygınlaşmasıyla sosyalleşeceğine inandırılan tam tersine insanın içine düşürüldüğü yalnızlığın giderileceğine inandırılmasıyla sosyal medyanın hayatımıza bu kadar müdahil olmasının kaçınılmaz sonucu hem toplumu hem de kişileri her şeyi tartışır hale getirilmiştir.
Tartışma denildiğinde ise elbette inanç da payını alacaktı.
Lafa söze geldiğinde toplumun en temel yapı taşlarından biri olarak kabul edilen din kavramının sosyal medyaya tartışılmaya başlanması aynı zamanda dinin toplumda nasıl anlaşıldığını da açıklamaktadır.
Şimdilerde birileri çıkıp din eski çağlardan bu yana sürekli olarak insan topluluklarının temel taşı niteliğinde varlığını sürdürmüş olmasına rağmen ancak her zaman da tartışılmış diyebilir.
Bunun nedeni insan olmanın doğal ve kaçınılmaz bir durumu olan İletişim ve etkileşimdir.
Her toplumda diğer bireylerden farklı olduğuna inanarak ve çoğu zaman kendini başkalarına ifade etme gayesiyle birlikte ifade biçimleri arasında yer alan farklı olanı söylemekle dikkat çekmek yolu olan tartışma başlatma güdüsünün dinin tartışılmasının da sebebi olduğu söylenebilir.
21. yüzyılın teknolojisinin öne çıkan eylemi olan internetin bireysel ifade ve toplumu etkileme üzerinde çok boyutlu işlevinin ortaya kısa zaman içinde çıkması yanında en önemli aşaması olan çevrimiçi etkileşim ile kişiler ve toplumlararası iletişimi sağlaması insanın egosunu yükselmesini tahrik eden önemli bir unsur olmuştur.
Bu nedenle de kişisel bilgilerin yanında din adına sosyal medyada yer alan bilgilerin ilahi kaynak ve risalet kurumuna uygunluk açısından doğru ve güvenilir olmaması nedeniyle önce bilgi kirliliği oluşturulmuş sonrasında ise insanlarda yanlış algıların oluşmasına sebep olduğu görülmüştür.
Dünyada son çeyrek yüzyılda İslam da dâhil olmak üzere ilahi veya insani kaynaklı her tür dine yönelik ilginin artmasıyla birlikte sosyal medyadaki dini içerikleri paylaşımların anlam ve işlevinin gerçeğinin ne olduğunu açığa çıkarmayla ilgili olarak devletin kurumlarının sessiz hatta yetersiz kalmasıyla sosyal medyada dini ve siyasal iletişimin bir girdaba dönüşmesi kaçınılmaz olmuştur.
Bu girdabı açıklamanın en kolay yolunun sosyal medya kullanıcılarının hedef kitle olarak gördükleri kişilerle din ve dini içerikli paylaşım yapmalarının temel sebebinin kendilerinin kabul ettikleri dinin ve politik görüşlerinin karşıya kabul ettirilmesi olmaktadır.
Her ne kadar kendilerini öne çıkarmak isteyenlerin diğer kişilerle girdikleri etkileşimde kendi görüşlerine yakın insanları ilk şart olarak gördükleri gibi bir genel kabul olsa da genelde politik görüş ve dünya görüşleriyle paralellik arz etmeyen kişilerle daha sık daha sert tartışmalar yaşanmaktadır.
İster dindar olsun isterse de seküler bir anlayışa sahip olsun sosyal medyadaki tüm kullanıcılar ister istemez sürekli olarak dini içerikli paylaşımlarla karşılaşmakta ve önemli bir kısmı, dini içerikli paylaşımları beğenmekte ve paylaşmakta, kalan kısmı da sert tepkiler ortaya koyabilmektedirler.
Sosyal medyanın doğru olsun yanlış olsun popüler olarak görülen her bilginin hızlıca yayıldığı bir ortam olması sebebiyle bilgiyi çarpıtmaya ve propagandaya açık olması nedenleriyle kişilerin görünenden daha fazla dikkatli olunmasını gerektirmektedir.
Kendini en dikkatli kullanıcı olarak tanımlayanların bile dini ve siyasi içerikli paylaşımlardaki yazı, resim, video ve ses kaydı ile simge ve sembollerin doğru bilgiler içerip içermediği çoğu zaman güçlükle fark edilebildikleri gerçeği ortada iken ben her şeyi bilirim havasındakilerin yanılmaları kaçınılmaz olmaktadır.
FARKINDA MIYIZ?
Dinin sosyal medyaya taşınmasıyla birlikte dini içeriklerin sorgulanması neredeyse terk edilmiş ve buna karşı sahih dini bilgiyi ikame emek amacındaki grup ve cemaatlerin paylaşımları da farklılaşmıştır.
Dini cemiyet veya cemaat olarak adlandırılan toplulukların dijitalleşmiş olmaları onların örgütlenme biçimlerini de değiştirdiği için oluşan dijital din ile birlikte dini inanış ve ibadetlerinin de yeniden yorumlanarak yeni dini içeriklerin icat edilmesi yüzünden insanların maneviyatları sahihliğini yitirmektedir.