“Tahir Akyürek tribüne oynuyor!” demişlerdi, stat projesini ortaya attığı ve fizibilite çalışmaları için bazı uzmanları Konya’ya getirdiği için…
“Başkan tribüne oynuyor” diyenlerin başında da ben geliyordum, daha da ileri giderek Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek’in bu stat işini “oy”a dönüştürme çabası olarak nitelendiriyordum…
Emsalleri sadece Avrupa’da olan ve sadece maçtan maça değil, haftanın 7 günü 24 saat hizmet veren ve para kazanan bir projeyi hayata geçirme fikri bana da sıcak gelmişti… Niyet halishane olunca “söz gümüşse sükut altın”dır diyerek beklemeye koyulduk…
Ta ki, geçtiğimiz ay yapılan toplantıya kadar… Antalya’da yapılan bu toplantıda 8 şehrin ismi açıklandı… İstanbul, Ankara, İzmir, Konya, Antalya, Eskişehir, Kayseri ve Bursa…
EURO 2016 için tüm bu şehirlerin altyapı yatırımlarının tamamlanacağı, özellikle ulaşım ve konaklama konularında büyük yatırımların gerçekleştirileceği açıklandı o toplantıda…
Uzun zamandır stat konusunda büyük bir sessizliğe bürünen Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, TFF’nin 2016 ile ilgili yaptığı toplantıların ardından, bu sessizliğini bozdu ve seçimlerden sonra ilk kez konuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu…
Merhaba’nın dışında hemen hemen bütün gazetelerin statla ilgili başlıkları aynıydı… Stadın 2013 yılında bitirileceği yazılıp çizilmişti…
Ben meseleye farklı baktım…
Sayın Akyürek’in açıklamasının son bölümündeki sözleri bana ilginç geldi… Sponsorlardan ve hayırseverlerden destek beklediğinin altını çizmiş Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek…
Böyle bir destek gelmemesi, gereken paranın bulunamaması ya da 28 Mayıs 2010’da Türkiye’nin bu organizasyonu alamaması halinde stat projesinden geri adım mı atılacak? Sponsor yoksa hayırsever yoksa, organizasyon yoksa “Stat da mı yok” diyecek sayın Akyürek?
Ve işin en sıkıntılı tarafı ise şu; Konya’da hangi hayırsever spor konusunda elini cebini atmıştır ya da sponsor olmuştur?
Var mı bir örneği?
İkna olur mu hayırseverler?
Kafası basar mı sponsorların?
Sayın Başkan bir Kadir Has arıyorsa, Konya’da zor…
Keşke bir değil çokça Kadir Has çıksa bu şehirden…
Bu stat yapılırsa Konya’nın ne kazanacağı, yapılamazsa ne kaybedeceği konusunda şehirde yaşayanların bir bilgisi var mı acaba? Kimse kusura bakmasın, “niyet” Konya’ya, olur da “kısmet” bas bas bağıran Trabzon’a olursa, bunun vebalinin altından kimse kalkamaz…
Evet, bu stat projesinin arkasında durulmalı…
En azından, trene son vagonunda dahi olsa binebilmek için.
MEHMET BAYKAN’I KAZANMAK
Son yazımda “cesur yürek” başlıklı bir yazı kaleme almış ve Mehmet Baykan ile ilgili düşüncelerimi aktarmıştım…
Demiştim ki,
“Elinin değdiği her yerde gösterdiği farkı, ne acıdır ki bazıları göremiyor ya da görmek istemiyor… Ama benim tanıdığım Mehmet Baykan güçlü, tuttuğunu koparan bir adam… Yürekli… Kararlı… Bilgili ve tutarlı…
Ve o bir Konyalı…
Var mı şu anda bu şehirde daha cesur yürekli biri, bildiğiniz?
Bence yok…
O zaman, Mehmet Baykan gibi değerlere sahip çıkalım…
Siyasette sırtı yerden kalkmayan bu şehrin en azından sporda yüzü gülsün…
Çünkü, bu şehir iyi şeylere layık…
Çünkü, bu şehirde yaşayanlar da iyi şeylere layık” diyerek sözlerimi noktalamıştım…
Bazı dingiller anlayamamışlar ne demek istediğimi…
Anlatayım…
Bu stadın yapımında TFF’nin, yani Mehmet Baykan’ın da içinde bulunduğu Türkiye Futbol Federasyonu’nun önemli bir katkısı olacak… Mehmet Baykan’ın Konya için ne kadar önemli olduğunu önümüzdeki günlerde daha iyi anlayacak “kafası basmayan”lar…
Keramet bu…
Mehmet Baykan’ın spor toplumunun önünde düşünmesi ve yürümesi buna neden… Öyle gökten zembille inmedi eldeki nimet… Tabandan gelip, tavana yükselen bir “nimet”i Konya kaybetmemeli…
Özetliyorum; Konya’ya bir stat yapılacaksa, Mehmet Baykan, bu stadın yapımının en önemli aktörlerinden birisi olacak…
Ve en önemlisi de şu: İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Kayseri, Eskişehir ve Antalya gibi illerin arasında Konya’nın olmasının adı da Mehmet Baykan’dır…
Kafası basmayanlara bir kez daha duyurulur.
Emsalleri sadece Avrupa’da olan ve sadece maçtan maça değil, haftanın 7 günü 24 saat hizmet veren ve para kazanan bir projeyi hayata geçirme fikri bana da sıcak gelmişti… Niyet halishane olunca “söz gümüşse sükut altın”dır diyerek beklemeye koyulduk…
Ta ki, geçtiğimiz ay yapılan toplantıya kadar… Antalya’da yapılan bu toplantıda 8 şehrin ismi açıklandı… İstanbul, Ankara, İzmir, Konya, Antalya, Eskişehir, Kayseri ve Bursa…
EURO 2016 için tüm bu şehirlerin altyapı yatırımlarının tamamlanacağı, özellikle ulaşım ve konaklama konularında büyük yatırımların gerçekleştirileceği açıklandı o toplantıda…
Uzun zamandır stat konusunda büyük bir sessizliğe bürünen Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, TFF’nin 2016 ile ilgili yaptığı toplantıların ardından, bu sessizliğini bozdu ve seçimlerden sonra ilk kez konuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu…
Merhaba’nın dışında hemen hemen bütün gazetelerin statla ilgili başlıkları aynıydı… Stadın 2013 yılında bitirileceği yazılıp çizilmişti…
Ben meseleye farklı baktım…
Sayın Akyürek’in açıklamasının son bölümündeki sözleri bana ilginç geldi… Sponsorlardan ve hayırseverlerden destek beklediğinin altını çizmiş Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek…
Böyle bir destek gelmemesi, gereken paranın bulunamaması ya da 28 Mayıs 2010’da Türkiye’nin bu organizasyonu alamaması halinde stat projesinden geri adım mı atılacak? Sponsor yoksa hayırsever yoksa, organizasyon yoksa “Stat da mı yok” diyecek sayın Akyürek?
Ve işin en sıkıntılı tarafı ise şu; Konya’da hangi hayırsever spor konusunda elini cebini atmıştır ya da sponsor olmuştur?
Var mı bir örneği?
İkna olur mu hayırseverler?
Kafası basar mı sponsorların?
Sayın Başkan bir Kadir Has arıyorsa, Konya’da zor…
Keşke bir değil çokça Kadir Has çıksa bu şehirden…
Bu stat yapılırsa Konya’nın ne kazanacağı, yapılamazsa ne kaybedeceği konusunda şehirde yaşayanların bir bilgisi var mı acaba? Kimse kusura bakmasın, “niyet” Konya’ya, olur da “kısmet” bas bas bağıran Trabzon’a olursa, bunun vebalinin altından kimse kalkamaz…
Evet, bu stat projesinin arkasında durulmalı…
En azından, trene son vagonunda dahi olsa binebilmek için.
MEHMET BAYKAN’I KAZANMAK
Son yazımda “cesur yürek” başlıklı bir yazı kaleme almış ve Mehmet Baykan ile ilgili düşüncelerimi aktarmıştım…
Demiştim ki,
“Elinin değdiği her yerde gösterdiği farkı, ne acıdır ki bazıları göremiyor ya da görmek istemiyor… Ama benim tanıdığım Mehmet Baykan güçlü, tuttuğunu koparan bir adam… Yürekli… Kararlı… Bilgili ve tutarlı…
Ve o bir Konyalı…
Var mı şu anda bu şehirde daha cesur yürekli biri, bildiğiniz?
Bence yok…
O zaman, Mehmet Baykan gibi değerlere sahip çıkalım…
Siyasette sırtı yerden kalkmayan bu şehrin en azından sporda yüzü gülsün…
Çünkü, bu şehir iyi şeylere layık…
Çünkü, bu şehirde yaşayanlar da iyi şeylere layık” diyerek sözlerimi noktalamıştım…
Bazı dingiller anlayamamışlar ne demek istediğimi…
Anlatayım…
Bu stadın yapımında TFF’nin, yani Mehmet Baykan’ın da içinde bulunduğu Türkiye Futbol Federasyonu’nun önemli bir katkısı olacak… Mehmet Baykan’ın Konya için ne kadar önemli olduğunu önümüzdeki günlerde daha iyi anlayacak “kafası basmayan”lar…
Keramet bu…
Mehmet Baykan’ın spor toplumunun önünde düşünmesi ve yürümesi buna neden… Öyle gökten zembille inmedi eldeki nimet… Tabandan gelip, tavana yükselen bir “nimet”i Konya kaybetmemeli…
Özetliyorum; Konya’ya bir stat yapılacaksa, Mehmet Baykan, bu stadın yapımının en önemli aktörlerinden birisi olacak…
Ve en önemlisi de şu: İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Kayseri, Eskişehir ve Antalya gibi illerin arasında Konya’nın olmasının adı da Mehmet Baykan’dır…
Kafası basmayanlara bir kez daha duyurulur.