Bir şehirde köfteci açılacakmış.
Daha kolay anlaşılsın diye, Ankara’da bir köfteci açılacakmış diyelim.
Hazırlıklar, menü belirlemeleri, iç dizayn derken gelip çatmış açılış günü.
Tabelada kocaman “Ankara’nın en iyi köftecisi” diye başlamış hizmet etmeye.
Lezzeti dilden dile dolaşmış, ünü gün geçtikçe artmış. Çokça para kazanmış.
Tabi yer bizim ülkemiz olduğu için herkes burayı destekleyecek diye bir durum yok.
Ne olmuş?
Aynı sokağa bir köfteci daha açılmış.
Yine hazırlıklar, şatafatlı reklamlar “Açılıyoruz!” başlığıyla.
Açılış günü gelince herkes tabelada “Türkiye’nin en iyi köftecisi” yazısını okumuş.
Farklı kesimlere hitap etmişler. Farklı lezzetler sundukları için çok çeşitli müşteri portföyüne sahip olmuşlar. Ve her ikisi de çuval yükü ile para kazanmaya devam etmiş.
Bir süre sonra sokakta heyecanlı bir hazırlık daha başlamış. Üçüncü köfteci!
Açılış günü gelince, gelen müşteriler tabelada gördükleri “Dünyanın en iyi köftecisi” olmuş. Farklı lezzet oldukları için her üçü de çokça para kazanmaya devam etmişler.
Ve sonra bilin bakalım ne olmuş?
Evet, doğru tahmin, dördüncü bir köfteci daha sokağa dükkan açmak için hazırlığa başlamış.
Bu silsile ile gidersek tabelanın “Galaksinin en iyi köftecisi” veya “Evrenin en iyi köftecisi” olması gerek.
Yine büyük hazırlıklar.
Farklı ülkelerden ustaların hazırladığı değişik menüler.
Cafcaflı afişler.
Mükemmel bir iç dizayn.
Ama sokaktaki herkesin merak ettiği bu değilmiş. Merak ettikleri tek şey, acaba tabelada ne yazacak.
Gün gelmiş, dükkan açılışı için herkes sokağa doluşmuş.
Ve kurdela kesildikten sonra tabelayı görmüşler: “Sokağın en iyi köftecisi”
İnsan hayatında öyle anlar olur ki, bir adım geri gitmesi aslında onun çok daha büyük bir adım atmasına vesile olacaktır.
O bunun farkında değildir ya da düşünememiştir. Ancak aslında o bir adım geriye gitmek her şeyi bambaşka hale getirecektir.
Bizde pek olmaz.
“Benim sözlüğümde geri vites yoktur kardeşim!” gibi afili sözcüklerimiz de pek fazladır. Dilerseniz gubuzluk deyin, dilerseniz böbürlenme veya kibirlenme. Veya gurura yedirememe.
Aslolan nefsine ağır gelmek herhalde.
Ama atılacak bir geri ve akıllı adım ile her şey pekala çok daha kolay ve hızlı çözülecektir.