Özaktaş, kentte yaklaşık 2 bin yıldır ticari faaliyetlere ev sahipliği yapan tarihi Bedesten Çarşısı'ndaki 50 metrekarelik dükkanında, soba borusu, soba aksesuarları imalatı, kuzine ve odun sobası montajı, tamiri, bakımı gibi işleri sürdürüyor.
Özaktaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dedesinden ve dedesinin babasından kalan bazı malzemeleri hala kullandığını söyledi.
Sobacılığa 11 yaşında babasının yanında çırak olarak başladığını, aile mirası haline gelen mesleğini devam ettirmek istediğini aktaran Özaktaş, "Her şeyimizi bu dükkanda kazandık. Öyle olunca burayı bırakmayı düşünmüyoruz. Yani hem dedemizin hatıraları hem kendi hatıralarımız olunca buranın bizde ayrı bir değeri var. Çocukluğumuz burada geçti, babamın, dedemin, dedemin babasının çocukluğu burada geçmiş." dedi.
Özaktaş, önceki kuşakların sıcak demir ve ocak işi de yaptığını, o dönemlerde yaz aylarında tek at pulluğu, kış aylarında ise soba üretmeye devam ettiklerini dile getirdi.
Sipariş ürünler de ürettiğini belirten Özaktaş, şöyle devam etti:
"Bu dükkanda dedemlerden bu yana yaklaşık 120 seneyi doldurduk. Biz şu anda soba işi yapıyoruz. Sipariş ağırlıklı çalışıyoruz, vatandaşın neye ihtiyacı varsa onu yapıyoruz. Gerekli malzemeleri organize saniyeden alırız. Ham olarak sacımızı alıyoruz, döküm atölyelerinden dökümlerimizi alıyoruz ve burada montajımızı yapıyoruz. Bir kuzine sobası ilk başta ham sac olarak alınır, kalıplarda basılır, montaj yapılacak hale getirildikten sonra üst dökümünün montajı yapılır. Emaye fabrikasına gider, oradan gelir diğer montajları da yapılır, soba bu şekilde hazır olur. Dükkanımızda eskiden odun sobası, şebit sobası, boru, dirsek, el arabası imalatı mevcuttu. Teknolojinin gelişmesiyle odun sobaları biraz demode oldu, el arabası üretimimiz de var ama satış az olduğu için imalatı sanayiye taşıdık. Şu anda kuzine soba, yuvarlak soba gövdesi tamiratı ve yenileme işlemi yapıyoruz. Fırın tavaları, mangal, kalorifer boruları da yapıyoruz."
- "Oğlum okumazsa, onun da burada çalışmasını arzu ederim"
Her kuşakta tek erkek çocuğun dünyaya geldiğini paylaşan Özaktaş, "Babamın ismi Mustafa, dedem Ali, onun babası Mustafa, Onun babası Ali ben de Ali. Her kuşakta tek erkek çocuk dünyaya gelmiş. İsimler Ali, Mustafa, Ali, Mustafa, Ali şeklinde devam etmiş. Bir kızım, bir oğlum var, onun adı da Mustafa. Oğlum okumazsa, onun da burada çalışmasını arzu ederim ama tabii kendisi bilir." diye konuştu.
-"Bizim mesleğimiz ölmeyen ve bereketli bir meslek"
Özaktaş, sobaya talep az olsa da mesleğin değerli bir meslek olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Eskiden kış sezonunda 500-600 gövde satışımız olurdu, şimdi bu sayı 50-60'a düştü. Odun sobasında da 300-400 tane satardık şimdi hiç satamıyoruz. Soba gövdesinin tamiratı 200 lira. Gövdeyi tamamen yeniliyoruz, tam bir sobanın fiyatı ise 450 liradan başlıyor. Dükkanda eskiden 3-4 kişi çalışıyorduk, şu an tek başıma çalışıyorum. İş az olduğu için çırak ihtiyacı olmuyor. Ancak bizim mesleğimizde azmeden, dürüst olan esnafımız her zaman kazandı. İnsan azmederse, çalışırsa Mevla her zaman karşılığını veriyor. Bizim mesleğimiz ölmeyen ve bereketli bir meslek. Daha çok gariban kesime hitap ediyoruz. Bu da bizi buraya daha çok bağlıyor."
Özaktaş, ömrü yettiği kadar sobacılık yapmayı arzu ettiğini sözlerine ekledi.