Siyonizm: Kudüs’teki Sion dağından ismini alan ve bütün dünyaya yayılan, yersiz-yurtsuz Yahudileri toplayıp Filistin’de bağımsız bir devlet kurmak, bu devlet kurulduktan sonra, Tanrı Yahova’nın Yahudi milletine vaat ettiği Arz-ı Mev’ud’u bu devletin topraklarına katmak, bilahare dünyada bir Yahudi İmparatorluğu kurmak için tarihin derinliklerinde kurulan fikri ve fiili akımın adıdır.
Yahudiler iki bin küsur yıldır dini törenlerinden sonra “gelecek baharda Kudüs'te buluşacağız” diye sayıklamışlardır. Nihayet bu hayalleri gerçek oldu ama bunların hayal ve idealleri, diğer milletler için özellikle Müslümanlar için çok tehlikelidir.
İsrail meclisinde de şöyle bir yazı vardır: "Ey İsrailoğlu! Ne hayal ediyorsan gerçekleşecek! Ve bütün milletler senin kölen olacak!"
Dolayısıyla Siyonizm; tarihin derinliklerinde mevcut olan itikadî ve siyasî bir fikir cereyanıdır. Fakat bunun adının konması, resmileşmesi, tabir caizse çocuğun doğuşunun dünyaya duyurulması 19. yy sonlarında Avusturyalı gazeteci Theodor Herzl (1860-1904) sayesinde olmuştur. Herzl'in 1896 yılında yazdığı kitabı Der Judenstaat (Yahudi Devleti), Siyonist fikirlerle yanıp tutuşan insanların marşına basmış, 1881 yılındaki Rus Çarına Suikast nedeniyle oluşan Yahudi kırımı ve katliamı da bu fikri cereyanın dinamiti olmuş, süreci hızlandırmıştır. Bu sebeple Herzl, Siyonizm’in ebesi, yani onun doğmasına sebep olan kişidir.
Siyonizm: Temeli ırkçılık ve sadistliğe dayanan, Yahudi milletinin seçilmiş ve üstün ırk olduğunu kabul edip savunan, bunu dünyaya lanse edip onaylatmaya çalışan sapık bir fikir akımıdır. Esaret ve tahakküm altında oldukları, ezildikleri dönemlerde oluşmuş ve Muharref kitapları Tevrat’a da Hahamlar ve fanatik Yahudiler tarafından sokulmuş fikirlerdir.
"Siz Tanrınız Rab için kutsal bir halksınız. Tanrınız Rab, öz halkı olmanız için, yeryüzündeki bütün halkların arasından sizi seçti."(1)
“Sana kulluk etmeyen ülke ve millet yok olacak ve o milletler tamamen harap olacak."(2)
"Tanrı Yahova’nın sana teslim ettiği bütün kavimleri bitireceksin. Gözün onlara acımayacak."(3)
Bunlar muharref Tevrat’ın içindeki şovenist hükümler. Fakat bunlarla çakışan, tezat teşkil eden, evrensel hak dinlere yakışan İlâhî emirlerde vardır. Misal:
“Hükümde haksızlık etmeyeceksiniz; fakirin hatırını saymayacaksın ve kudretlinin hatırına itibar etmeyeceksin; ve komşuna adaletle hükmedeceksin. Kavminin arasında çekiştiricilik edip gezmeyeceksin; komşunun kanına karşı ayağa kalkmayacaksın; ben Rab’ım... Öç almayacaksın ve kavminin oğullarına kin tutmayacaksın; ve komşunu kendin gibi seveceksin; Ben Rab’ım.”(4)
“Katletmeyeceksin. Zina etmeyeceksin. Çalmayacaksın. Komşuna karşı yalan şehadet etmeyeceksin. Komşunun evine tamah etmeyeceksin.”(5)
İşte muharref Tevrat’ın içindeki İlâhî hükümlere yakışan bölümleri tercih edip, ırkçılık yapmayan kimselere Yahudi; buradaki iyi hükümlerin, kardeşlik emirlerinin, “öldürmeyeceksin, merhametli olacaksın” gibi hükümlerin hepsi Yahudileri kapsayan emirlerdir. Başka milletlerden olanlar için geçerli değildir gibi bir etnik ayırımcılığı, sadistliği benimseyenlere de Siyonist denir. İnsanlık için tehlikeli olanlarda bunlardır. Yoksa, bazılarının yaptığı gibi Yahudi milletinin tamamı doğuştan lanetli demek İslâm inancına ters düşen bir başka radikalizm olur. Hiçbir kavim doğuştan lanetli veya doğuştan masum olmaz. “Üstünlük takva ile olur.”(6) Çünkü benim Peygamberim: “Her doğan İslâm fıtratı üzerine doğar”(7) buyurmuştur. Kur’an’da geçen “Lanetlenmişlerdir” ibareleri o dönemin azgın Yahudilerine mahsustur. Makul müfessirler de bu kanaattedir.
Fakat; müfrit hahamlar ve radikal siyonistler tarafından Yahudi milleti o kadar dejenere edildi ki, Tevrat’taki evrensel dinlere yaraşır ve yakışır fikirleri benimseyen insanların bugün çok azınlıkta olduğunu da şu anket ve bugün İsrail Devlet ve Milletinin tavır ve davranışları, zulümleri, katliamları, soykırımları, etnik temizlikleri… Göstermektedir.
8 Ekim 2000 tarihli İsrail’de çıkan Ma'ariv gazetesinde yer alan anketin sonuçları bu durumu açıkça göstermektedir. Söz konusu ankete göre İsrail halkının sadece %7'si İsrail ordusunun Filistinlilere karşı aşırı şiddete başvurduğunu düşünmektedir. Geri kalan %93 ise, ordunun tepkisinin yerinde olduğunu ve hatta daha da keskin davranması gerektiğini düşünmektedir. Ankete katılanların %60'ı ise Arapların tamamen Kutsal Toprakları terk etmeleri gerektiğine inanmaktadır.
Siyonizm; hedefleri, gayeleri, idealleri açısından sadece Müslümanlar için değil, Irkçı ve Şoven olması hasebiyle bütün insanlık için büyük tehlikedir ama bugün dünya insanları “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” felsefesiyle hareket etmektedir. Allah şerlerinden muhafaza buyursun.
-----------------
DİPNOTLAR
1- Yasanın Tekrarı Bölümü, 7/6
2- Tevrat, Işaya bab 60/ 12.
3- Tevrat Tesniye, bab 7 /16.
4- Levililer, Bab 19/15-17.
5- Çıkış, Bab 20/13-17.
6- Hucurât, 49/13.
7- Buhârî, Cenâiz, 80,93; Müslim, kader, 22 hadis no: (2658).
Yahudiler iki bin küsur yıldır dini törenlerinden sonra “gelecek baharda Kudüs'te buluşacağız” diye sayıklamışlardır. Nihayet bu hayalleri gerçek oldu ama bunların hayal ve idealleri, diğer milletler için özellikle Müslümanlar için çok tehlikelidir.
İsrail meclisinde de şöyle bir yazı vardır: "Ey İsrailoğlu! Ne hayal ediyorsan gerçekleşecek! Ve bütün milletler senin kölen olacak!"
Dolayısıyla Siyonizm; tarihin derinliklerinde mevcut olan itikadî ve siyasî bir fikir cereyanıdır. Fakat bunun adının konması, resmileşmesi, tabir caizse çocuğun doğuşunun dünyaya duyurulması 19. yy sonlarında Avusturyalı gazeteci Theodor Herzl (1860-1904) sayesinde olmuştur. Herzl'in 1896 yılında yazdığı kitabı Der Judenstaat (Yahudi Devleti), Siyonist fikirlerle yanıp tutuşan insanların marşına basmış, 1881 yılındaki Rus Çarına Suikast nedeniyle oluşan Yahudi kırımı ve katliamı da bu fikri cereyanın dinamiti olmuş, süreci hızlandırmıştır. Bu sebeple Herzl, Siyonizm’in ebesi, yani onun doğmasına sebep olan kişidir.
Siyonizm: Temeli ırkçılık ve sadistliğe dayanan, Yahudi milletinin seçilmiş ve üstün ırk olduğunu kabul edip savunan, bunu dünyaya lanse edip onaylatmaya çalışan sapık bir fikir akımıdır. Esaret ve tahakküm altında oldukları, ezildikleri dönemlerde oluşmuş ve Muharref kitapları Tevrat’a da Hahamlar ve fanatik Yahudiler tarafından sokulmuş fikirlerdir.
"Siz Tanrınız Rab için kutsal bir halksınız. Tanrınız Rab, öz halkı olmanız için, yeryüzündeki bütün halkların arasından sizi seçti."(1)
“Sana kulluk etmeyen ülke ve millet yok olacak ve o milletler tamamen harap olacak."(2)
"Tanrı Yahova’nın sana teslim ettiği bütün kavimleri bitireceksin. Gözün onlara acımayacak."(3)
Bunlar muharref Tevrat’ın içindeki şovenist hükümler. Fakat bunlarla çakışan, tezat teşkil eden, evrensel hak dinlere yakışan İlâhî emirlerde vardır. Misal:
“Hükümde haksızlık etmeyeceksiniz; fakirin hatırını saymayacaksın ve kudretlinin hatırına itibar etmeyeceksin; ve komşuna adaletle hükmedeceksin. Kavminin arasında çekiştiricilik edip gezmeyeceksin; komşunun kanına karşı ayağa kalkmayacaksın; ben Rab’ım... Öç almayacaksın ve kavminin oğullarına kin tutmayacaksın; ve komşunu kendin gibi seveceksin; Ben Rab’ım.”(4)
“Katletmeyeceksin. Zina etmeyeceksin. Çalmayacaksın. Komşuna karşı yalan şehadet etmeyeceksin. Komşunun evine tamah etmeyeceksin.”(5)
İşte muharref Tevrat’ın içindeki İlâhî hükümlere yakışan bölümleri tercih edip, ırkçılık yapmayan kimselere Yahudi; buradaki iyi hükümlerin, kardeşlik emirlerinin, “öldürmeyeceksin, merhametli olacaksın” gibi hükümlerin hepsi Yahudileri kapsayan emirlerdir. Başka milletlerden olanlar için geçerli değildir gibi bir etnik ayırımcılığı, sadistliği benimseyenlere de Siyonist denir. İnsanlık için tehlikeli olanlarda bunlardır. Yoksa, bazılarının yaptığı gibi Yahudi milletinin tamamı doğuştan lanetli demek İslâm inancına ters düşen bir başka radikalizm olur. Hiçbir kavim doğuştan lanetli veya doğuştan masum olmaz. “Üstünlük takva ile olur.”(6) Çünkü benim Peygamberim: “Her doğan İslâm fıtratı üzerine doğar”(7) buyurmuştur. Kur’an’da geçen “Lanetlenmişlerdir” ibareleri o dönemin azgın Yahudilerine mahsustur. Makul müfessirler de bu kanaattedir.
Fakat; müfrit hahamlar ve radikal siyonistler tarafından Yahudi milleti o kadar dejenere edildi ki, Tevrat’taki evrensel dinlere yaraşır ve yakışır fikirleri benimseyen insanların bugün çok azınlıkta olduğunu da şu anket ve bugün İsrail Devlet ve Milletinin tavır ve davranışları, zulümleri, katliamları, soykırımları, etnik temizlikleri… Göstermektedir.
8 Ekim 2000 tarihli İsrail’de çıkan Ma'ariv gazetesinde yer alan anketin sonuçları bu durumu açıkça göstermektedir. Söz konusu ankete göre İsrail halkının sadece %7'si İsrail ordusunun Filistinlilere karşı aşırı şiddete başvurduğunu düşünmektedir. Geri kalan %93 ise, ordunun tepkisinin yerinde olduğunu ve hatta daha da keskin davranması gerektiğini düşünmektedir. Ankete katılanların %60'ı ise Arapların tamamen Kutsal Toprakları terk etmeleri gerektiğine inanmaktadır.
Siyonizm; hedefleri, gayeleri, idealleri açısından sadece Müslümanlar için değil, Irkçı ve Şoven olması hasebiyle bütün insanlık için büyük tehlikedir ama bugün dünya insanları “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” felsefesiyle hareket etmektedir. Allah şerlerinden muhafaza buyursun.
-----------------
DİPNOTLAR
1- Yasanın Tekrarı Bölümü, 7/6
2- Tevrat, Işaya bab 60/ 12.
3- Tevrat Tesniye, bab 7 /16.
4- Levililer, Bab 19/15-17.
5- Çıkış, Bab 20/13-17.
6- Hucurât, 49/13.
7- Buhârî, Cenâiz, 80,93; Müslim, kader, 22 hadis no: (2658).