‘Siyaset yazmayın’ demek!

Erkant Uysal

Büyük afetin 10’uncu günü… 32 binden fazla canımızı kaybettik, 100 binin üzerinde yaralımız var. 85 milyon yasta. Türkiye dayanışmanın en güzel örneklerini veriyor.

Ama bu süreçte eksiklikler de göze çarpıyor.

Ve bir grup ısrarla ‘siyaset yazmayın’ diyor. ‘Siyaset yazmayın’ demek; tam da siyasi bir cümle.

‘Siyaset yazmayın’ diyenler, 1999 depreminde Türkiye Cumhuriyeti devletini hedef alıp da, 2023’te hükümete tek kelime edemeyenlerdir. Politikadan rant devşirenlerdir. Koltuk sevdası olanlardır. Sosyal medyadaki trollerdir. Tarafsızlığını yitirenlerdir.

‘Siyaset yazmayın’ demek;

Malzemeden çalan hırsız müteahhitleri yazmayın demektir.

Buna göz yuman hükümeti dile getirmeyin demektir.

‘Siyaset yazmayın’ demek;

Deprem sonrası organizasyon başarısızlığını görmeyin demektir. Üzerlerinde mont bile olmayan afetzede çocukları, basın açıklamasında dekor olarak kullananlara ses çıkarmayın demektir.

Kimsenin sesini kulak verme, sadece hükümetin propaganda aracı ol demektir.

‘Siyaset yazmayın’ demek;

Önlem almayan belediyeleri gündeme getirmeyin demektir. Denetim şirketlerinin yıkılan binalara nasıl onay verdiklerini sormayın demektir.

Deprem vergisi diye bilinen ÖTV’nin nereye harcandığından söz etmeyin demektir.

‘Siyaset yazmayın’ demek;

GSM operatörlerinin iletişim zafiyetine sessiz kalın demektir.

Yüzde 400 kâr eden bankaların deprem bölgesinde havale ücreti almasına boş verin demektir.

‘Siyaset yazmayın’ demek;

Devlete para lazım diye 3 senede bir imar affı çıkaranları unutun demektir. Yardım kolilerine parti logosu yapıştıranları görmeyin demektir.

‘Siyaset yazmayın’ demek;

8 saat sosyal medyayı kapatan iktidara alkış tutun demektir. Toplumca büyük bir acı yaşanırken, vatandaşın sesini duyurma, halkın isteklerini dile getirme, gerçekleri gizle, karartma yap, otosansür uygula demektir.

Hiç kusura bakmayın, biz o sınıfta değiliz. Biz vatan sevgisinin, vatandaki yanlışları söylemeye engel olmadığına inananlardanız. Siz elinizden geldiği kadar yönetmeye çalışın bu büyük afeti, biz kamu görevi olarak, bildiğimiz gibi yapalım gazeteciliğimizi.

PROF. DR. BOSTANCI’YLA TELEFON GÖRÜŞMESİ

Geçen haftaki yazımda AK Parti Ankara Milletvekili Prof. Dr. Naci Bostancı’nın 3 yıl önce ‘Deprem vergilerinin nerelere harcandığı ile ilgili’ soruya verdiği yanıta yer vermiştim. Yazımda Bostancı’nın ifadeleri şöyleydi: “Bütçede paralar toplanır, ihtiyaca göre de harcanır. Dolayısıyla deprem vergileri adı altında bunlar toplanacak ve depreme gönderilecek gibi bir düzenleme söz konusu değildir.”

Yazının ardından Prof. Dr. Naci Bostancı aradı. Bu ifadesinin kendisine ait olduğunu ancak, konuşmanın bütününden birkaç cümle vermenin, anlatımı bağlamından kopardığını dile getirdi. Bostancı, soruya verdiği tam yanıtın şu şekilde olduğunu söyledi: “Kamu tüzel kişiliğinin bütçe yaparken tüm gelir ve giderlerini tek bir bütçe içinde toplanmasına birlik ilkesi veya teklik ilkesi denir. Ayrıca tek bir bütçe ile maliyetlerin ve gelirlerin hepsi bir arada görülür. Bütçe Kanunu’nu bilenler herhangi bir isim altında vergi topluyoruz diye bir düzenlemenin olmayacağını bilir. Kanunun ilgili maddesi hususu bir biçimde bu tür vergilerin toplanamayacağını ifade ediyor. Bütçede paralar toplanır, ihtiyaca göre de harcanır. Dolayısıyla deprem vergisi adı altında bunlar toplanacak ve depreme gönderilecek gibi bir düzenleme söz konusu değildir. Zaten bu, bütçenin mantığına aykırıdır. Ülkemiz deprem kuşağında olması nedeniyle bütçeden çok ciddi bir biçimde bir kaynak çeşitli destekler biçiminde yapılan hazırlıklar için harcanmaktadır.”

Görüşmenin sonunda AK Parti Ankara Milletvekili Prof. Dr. Naci Bostancı’yla büyük afetin büyük hüznü içinde birbirimize başarılar dileyerek vedalaştık.

KONYA BÜYÜKŞEHİR’İ TARİHE NOT DÜŞELİM

Büyük felaketin ardından Hatay’da devletin diğer birimlerinden önce Konya Büyükşehir Belediyesi önemli çalışmalar sergiledi. Konya itfaiyesi arama kurtarma çalışmalarında yer aldı. Onlarca canı kurtardı. İtfaiye araçları İskenderun limanındaki yangına müdahale etti.

Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, afet bölgesinden ayrılmadı, doğru organizasyonu sağladı. Ekipler, Konya’dan gelen yardımları dağıttı. Hatay’da lojistik merkez kuruldu. 400 tırdan fazla yardım malzemesi depremzedelere ulaştırıldı. İş makinelerinin koordinesi için şantiye kuruldu. Konya’nın merkez ilçe, diğer belediyeleri ve gönüllülerle birlikte sıcak yemek ve ekmek dağıtım noktaları oluşturuldu. Kuyular çalıştırıldı, bölgede temiz su ihtiyacını destek verildi. KOSKİ yer altında patlayan boruları tamir etti. Bölgeye mobil telefon şarj istasyonları kuruldu. Konya’daki sivil toplum kuruluşları, meslek odaları, yardım dernekleri ve vatandaşlar da bu önemli çalışmalara destek verdi. Devlet-millet dayanışmasının güzel bir örneği Hatay’da sergilendi.

Konya Büyükşehir Belediyesi birçok güzel işe imza atarak, umudu sıcak tuttu. Böylece başta Hatay olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanından haklı tebrikler aldı. Tarihe not düşmek adına bu gerçeği atlamamak gerek.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (5)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.