Siyaset, Siyasetçi ve Halkın Tercihi

Şevki Çobanoğlu
Siyaset, bir ülkeyi yönetmek ve o ülkede yaşanan meselelere çözüm üretmektir. Siyasetçi, doğru, dürüst, çalışkan ve güvenilir olmalıdır. Siyasetin içinde yıllarca bulundum. Her zaman olduğu gibi siyasette de, doğru ve dürüst davrandım. Samimi oldum.
Gayem; millete hizmet etmek, millî ve manevi değerlerimize sahip çıkmak oldu. Hep istedim ki; Türkiye kalkınsın. Ama geçmişte ülkeyi yöneten çoğu hükümetlerce, Türkiye’nin kalkınması şöyle dursun, daha büyük çıkmazlara sürüklendi.
Siyasi partilerde görev aldım. Millî Selamet Partisi (MSP) ve Refah Partisi (RP)’nin belirli kademelerinde uzun yıllar Kayseri ve İstanbul İl Yönetim Kurulu üyeliği yaptım. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Refah Partisi İstanbul İl Başkanı olduğu dönemde İl Yönetiminde, Yönetim Kurulu Üyesi olarak bulundum. Refah Partisi’nden 1987 ve 1995 Genel Seçimlerinde Kayseri’den Milletvekili adayı oldum. 1994 Mahalli İdareler Seçimlerinde de Kayseri/Felâhiye ilçesinden Belediye Başkan adayı oldum. Ama seçilemedim. Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nde (1994-1997 Döneminde) Genel Sekreter Yardımcısı olarak görev aldım.
Siyasetin içinde bulunduğum süre içinde çok büyük bilgiler ve tecrübeler edindim. Siyasette edindiğim bilgiler ve tecrübeler sonucu, Türk siyasetçilerinin davranış biçimi hakkında kesin bir kanaate sahip oldum.
Türk siyasetçileri hakkında kanaatim şudur:
1) Siyaset sahnesinde yer alan bir kısım siyasi partilerin, siyasetçi geçinen bazı
politikacıların ve seçilen kimi milletvekillerinin; yalan, dolan, boş vaatlerle ve iki yüzlü davranışlarla halkı nasıl aldattıklarına şahit oldum.
2) Siyasetçi geçinen çoğu insanların, uluslararası menfaat ve çıkar ilişkileri içinde yer alarak (bir şebeke); Türkiye’yi dışa nasıl bağımlı hale getirmek için çaba sarf ettiklerine ve ülkemizi nasıl zarara uğrattıklarına tanık oldum.
3) Siyasette bazı insanların sinsi bir plân dahilinde fırsatları değerlendirerek, Milletvekili, Belediye Başkanı, Belediye Meclis Üyesi veya İl Genel Meclis Üyesi seçilip, belirli yerlere gelip, belirli imkânlara eriştikten sonra, nasıl ahde vefasızlık ettiklerini gördüm.
4) Siyasette iyi niyetli davranan; ülkesine ve milletine hizmet etmek duyguları içinde olan ve ahde vefalı çok değerli insanların varlığını da gördüm. Bu hal üzere olan insanları takdirle anıyorum.
Bir ülkenin kurtuluşu; ülkesini seven, hizmeti esas alan, ahde vefalı, millî ve manevi değerlerine, dinine bağlı insanların çabası ile mümkündür.
Siyasette; milletine hizmet edenlere ve ahde vefa gösterenlere ne mutlu... Yalan, dolan peşinde koşanlar, sözünde durmayanlar, vefasızlık yapanlar kendilerini küçük duruma düşenlerdir.
Onun için siyasetle uğraşanları çok iyi tanıyıp, ona göre rey vermek gerekir. Eğer halk aldanır ve seçimini doğru bir biçimde yapmazsa, doğacak sıkıntılara katlanmak zorunda kalır. Halk aldanmamalıdır. Halkın, doğru ve dürüst olanları, çalışarak ülkeyi kalkındıranları desteklemesi gerekir. Halk, 12 Eylül 2010 Anayasa Referandumunda “Evet” demekle tercihini doğrudan yana yapmıştır.
İşte siyaset ve siyasetçilere yönelik olarak bu tespitlerimi ve samimi duygularımı, ayrıca bir şiire dökerek, “Aldanma Vatandaş” dedim.
Ders alanlara ne mutlu…

ALDANMA VATANDAŞ

Mebusları telaş aldı
Gel aldanma sen vatandaş
Seçime az zaman kaldı
Gel aldanma sen vatandaş

Sandık oy için kuruldu
Güya halka iş soruldu
Yazık zihinler yoruldu
Gel aldanma sen vatandaş

Oylar verdin vekil seçtin
Partin için candan geçtin
Üste soğuk bir su içtin
Gel aldanma sen vatandaş

Haksız olana verme hak
Doğru, dürüst insana bak
Şu kuru inadı bırak
Gel aldanma sen vatandaş

Çobanoğlu sözü söyler
Elden gelse neler eyler
Oy kutsaldır satman beyler
Gel aldanma sen vatandaş

Şevki ÇOBANOĞLU

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.