Sistem sansar, nerede Ensar..?

Kerem İşkan

Sakarya’daki hadise kanımızı dondurdu…

İki sabıkalı ırz düşmanının, sarhoş nefesinde yok olup giden üç can değildi sadece… Bir milletin emek-zahmet neredeyse 5 yıldır sürdürmeye çalıştığı tüm gayretlerini boşa çıkartan haince bir girişimdi…

Zanlılardan birinin daha öncede ormanlık alanda bir engelli kadına tecavüz suçundan 5-6 yıl hapiste kaldığını öğreniyoruz…

O zaman o suçu işlediğinde Allah’ın hükmünü yerine getiremediğimiz, içerde bakıp beslediğimiz için bugün koskoca bir milleti sırtından bıçakladığına elimiz kolumuz bağlı halde şahid oluyoruz…

Gelinen noktada, bu hainlerin her türlü aftan muaf tutularak, gün yüzü gösterilmemesi gerekiyor…

***

Avrupa kızar, ilişkilerimiz bozulur endişesiyle 2005 yılında kaldırdığımız İDAM hükmünü, son anayasa değişikliğinde, mutabakat olduğu halde, bir madde ile pakete koy(a)mayanları, seçimden sonra İDAM hamaseti yaparken görüyoruz…

Maalesef siyaset kurumu dış politikadan kaynaklanan ve bugün sayıları 4,5 milyona dayanan mülteci sorunu karşısında elini taşın altına koyamıyor…

Mülteciler konusunda makul ölçülerde bile endişesini dile getirenleri de “Provokatörlükle” suçlayarak işin kolaycılığına kaçılıyor…

***

Bütün yük vatandaşın omzuna terk edilmiş durumda…

Türkiye’de bu konuda gayret gösteren başta Konya Belediyeleri olmak üzere bir avuç belediyenin de yapayalnız bırakıldığına şahit oluyoruz… Taşı toprağı neredeyse Arap Yarım Adasına dönen İstanbul’da bile, büyükşehir belediyesinin mülteciler konusunda bir biriminin olmaması meselenin ne kadar yüzeysel ele alındığının bir kanıtı olsa gerek…

***

AK Parti ile birlikte, hükümet toplumun tabir yerindeyse tüm kılcal damarlarını son seçim sonuçları üzerinden anketliyor… O anketler içinde “Mülteciler” konusunda toplumun neredeyse yüzde 80’inin üzerinde rahatsızlığına şahit oluyor…

Bazı gruplar(!) işin çoktan farkına vardığı için kasıtlı olarak o damarı kaşımaya başladı bile…

***

Dememiz o ki;

Toplumda artan ‘Mülteci gerginliğini’ sadece Sakarya’daki haince olay üzerinden okumaya kalkarak, sorunu görmezden gelirsek, bu konuda endişelerini dile getirenleri ‘tecavüzcü-katillerin’ safında gibi göstermeye çalışmak sorunu çözümsüzlüğe taşımaktan başka bir sonuç ortaya koymaz…

***

Bankalarla köleleştirdiğimiz, ahlak ve maneviyatın her geçen gün irtifa kaybetmesine göz yumduğumuz, Allah’ın emirlerinin görmezden getirildiği sansarlaşmış bir sistemle yönetmeye çalıştığımız bu topluma;

“Sen Ensarsın...” doktriniyle bu meseleyi çözemediğimiz ortadadır…

***

STK’ (Sivil Toplum Kuruluşları)larımızın, siyasi alanda gösterdiği performansı(!) hızlıca bu alanda göstererek toplumdaki gerginliği alacak, azaltacak yeni adımlara kafa yormalıyız…

Sosyologlarımızı devreye sokarak, gerilimi azaltacak, tahrikleri ortadan kaldıracak, kardeşlik hukukunu canlandıracak, halkı rahatlatacak yeni yollar bulmalıyız…

Yoksa,

Bu mesele bitmediği gibi, daha da ağırlaşacaktır

Vesselam…