Sistemi aklamak için insanı suçlamak veya insanı aklamak için sistemi suçlamak; bu yapılabilecek en büyük yanlışlık, en kötü hainlik ve dalkavukluktur. Ben bu konuda hep ve her zaman sorumlu, suçlu ve hesap sorulacak, sorgulanacak kişinin insan olduğuna inanıp savunurum. Ne yani sistemi sorumlu tutup ta onunla mı konuşayım? Ya da Cenabı Allah öbür dünyada insanı değil de, sistemi mi cehenneme atacak?
***
Sistemi oluşturan kim? Sistemi yazıp çalıştıran kim? “Hocam Şeriat Sistemini reddeder gibi bir durumunuz var? ”dediğinizi duyar gibiyim. Evet, sistem önemli, hem de çok önemli. Ben zaman-zaman gidip görmüş olduğum Avusturya, Belçika ve Suudi Arabistan’dan örnekler veririm. Şöyle ki; burada bizim ülkemizde canavar kesilen bazı insanlar, (vatandaşımız) birçok Avrupa ülkesinde kuzu kesiliyorlar. Neden? Çünkü cezalar çok ağır, caydırıcı ve asla tolerans yok. Sistem öyle. Ayrıca meselâ Suudi Arabistan’da asla kavga edemezsiniz. Duyduğumuz kadarıyla cezası çok ağırmış, insanın hayatına mal olabiliyormuş.
***
Hele-hele Suudi Arabistan’da inadına ve gâvurluğuna faiz almak isteyen biri veya zina yapmak isteyen biri böyle bir imkân bulamaz. Faiz alamaz, zina yapamaz. Yok, böyle bir pis-necis imkân bulunamaz. Neyi anlatıyorum; evet sistem benim savunduğum Şeriat Sistemi ebette şarttır ve elzemdir.
***
Ancak Kur’an’ın başından sonuna kadar ya topluca bir kavim, ırk veya grup şeklinde ki; İsrail Oğulları, Nasara (Hristiyanlar) veya helâk olan kavimler… gibi, ya da bireysel; Firavun, Ebu Cehil, Ebu Lehep…Vb. kâfirlerin küfürleri ve zulümlerinden bahsedilir.
***
BURADA KISACA BİRKAÇ TEZİMİ ZİKREDECEĞİM:
Birincisi: En iyi, en güzel sistemi bile çok beceriksiz, art niyetli, hain birinin bozup dağıttığı gibi, çok kötü hazırlanmış bir sistemi de iyi bir liderin(kişinin) azami gayretiyle asgari bir iyilik elde edilebilir.
***
İkincisi: Sistemin mutlak doğru ilahi; Hak tarafından bizlere peygamber aracılığıyla(vahiyle) bildirilmiş bir sistemse ki Kur’an-İslam Sistemi, bu yorumsuz faydalıdır.(Gerçi bunu dahi bozup faydasız hale getirmek için uğraşan yine insandır.) Ancak bunun dışında genel olarak devşirme faydalı sistemlerde bölgesel, yöresel ve halkların kültür değerlerinin de uyumu şarttır. Yoksa başarılı olunmaz, zaten olunmuyor da.
***
Üçüncüsü: Hayalle gerçek bir olmaz. Sizin hayalinizdeki bilgisayarlardan(tabletlerden) ilim öğrenilecekken gerçekte filim öğrenildi.
Dördüncüsü: Her şeyden önce tabi olduğunuz sisteme siz kendiniz, yönetiminiz inanmalı ve yaşamalı kurallarına uymalısınız… Vb.(Daha birçok madde yazılabilir.)
***
Adam kendi putuna dokundurmamak için hangi kötü olayı, icraatı söylersen hemen: “Sistem bozuk, kötü” diyor. Hele bir radikal sahtekâr grup var ki; sürekli sistemi eleştirir, düzene saydırır, hem de en radikalinden, ama o sistemin çalıştırıcısını korur. Otobüse söver, şoförü över. Çünkü otobüsün-sistemin kulağı yok, duymaz ve cevap veremez, cezalandıramaz da. Ama kaptan duyarsa artık yalamak için kemik atmaz ve ceza keser. Madem düzen bozuk, sistem suçluysa; suç işleyen kimseyi yakalayıp ceza verilmemelidir. Hâlbuki ki mevcut sisteme göre de suç suçtur.
***
Neyse fazla uzatmak istemiyorum. Sistem Allah’ın istediği, peygamberin uyguladığı sistem olursa, sistemin sahipleri de salih müminler olursa huzur olur. Kötü, arsız, hırsız, ahlaksız insana sistem ne yapsın? Kısacası “Eşkıya dünyaya hükümdar olmaz.” Olmamalı…