Güzel bir hafta dileyerek yazıya başlamak isterim…
***
Ümitler ve hayırlarla dolu olsun inşallah…
***
Pazar günü telefonum çaldı… Takdir ettiğim sözüne de her daim itibar ettiğim bir işadamı…
***
Bir belediyeden bahsetti… “Her şeyi danışıklı dövüş” dedi…
***
“Üç ajans var… Top bu üç ajansın etrafında dönüp duruyor” dedi…
***
Şişe çevirme oyunu gibi… “Anaaa yine sana denk geldi… Al ihale senin” gibi...
***
Ama bir gün biri çıkar “Hadi bu seferde, şişe kaybetme oyunu” oynayalım deyiverir…
***
Önümüzdeki günlerde yapılacak birkaç ihaleyi not ettirdi…
***
Bu ihaleleri hangi ajansın alacağını da şimdiden söyledi…
***
Not aldık…
***
“Şaşırdın mı ?” dedi…
***
Güldüm… Nitelikli, organize işler, şaşırtmaz oldu artık bizi…
Bu işler niye böyle olur? İman parayı görünce niye bozulur?
***
Abdestinde, namazında adamlarda ; “İşi ehline veriniz” hadisi niye karşılık bulmaz…
***
Niye hak ve adalet, koyu bir particilik taassubu altında hep boğulur… Hz. Ömer, sizinde halifeniz değil miydi?
***
Milletin hakkı, haram boğazlara neden akar?
***
“Sünnet kaçkınları müteahhit olmuş…” desek doğru, helal lokma peşinde koşan müteahhitlerimizin bazıları alınabilir…
***
O yüzden demiyoruz…
***
Allah, şeytanların şerrinden, ümmeti korusun inşallah!
***
Amin diyin Müslümanlar!