Sırayla geliyorlar…!

Kerem İşkan

İki yıl önce, 2014 yılının Kurban Bayramı’nı Irak’ta mazlumlar diyarı Kerkük’te geçirmiştik…

Taa o zaman o coğrafyadaki dış politika eksiklerimize vurgu yapmış, bugünlerde yaşanan tehlikeli oluşum 2014 yılında yazarak uyarmaya çalışmıştık…

Bir yandan Kürtler, diğer yandan Mehdi Ordusu (Mukteda El Sadr’a bağlı Şii milisler) öbür taraftan DAİŞ tarafından kuşatılan kıstırılan Kerkük’ü yazmıştık…

Türkmenlerin yalnızlığı, Türkmen kentlerinde korkuyla beklenen katliamları kalem almış, bölünmüş, parçalanmış Irak’a dikkat çekmiştik…

***

Bugün gelinen nokta ortada…

İsterseniz iki yıl önce tam da bugünlerde, 13 Ekim 2014’de Irak gezimizle birlikte yaptığımız gözlemlerde neler yazmışız, bir göz atalım mı?

“GÖNÜLLERDEN IRAK

Ömrün dört gününü ümmetin diğer bir kanayan yarası olan Irak coğrafyasında geçirdik…

Kırk beş yıllık hayatımızın en anlamlı en duygusal Kurban Bayramı namazını, Kerkük’te Müslüman kardeşlerimiz ile omuz-omuza kıldık…

Bayram sabahı karşılarında bizi gören, Irak’ın mazlumların gözyaşlarını yaşadıkça hiç unutmayacağız…

***

Namazı kılarken Irak’ın bize ne kadar yakın olduğunu, dertlerini dinlerken ise bizden ne kadar ırak olduklarını anladık…

Yüz yıllardır hep dışarıdan, kan ve gözyaşı ile beslenmiş, çorak topraklarında sevgisizlik ve nefret büyütülmüş, yürekleri bölündükçe bölünmüş insanların çığlığı kulaklarımızdan uzun süre gitmeyecek…

***

Irak’ta yaşayan Araplar, Kürtler, Türkmenler, Farisiler ve diğer unsurlar kendi aralarında da onlarca mezhebe, etnik kökene ve inanca ayrılıyorlar…

***

Irak Parlamentosunda kabul edilen yasa ile ülkede beş dil, resmi dil olarak kullanılıyor… Arapça, Kürtçe, Türkmence, Süryanice ve Asuri’ce…

***

Sadece Araplar Şii, Selefi, Sünni-Sufi diye bölünmüş değil… Türkmenler de, Kürtler de aynı şekilde hem etnik hem de mezhebi açıdan bölünmüş durumda…

***

Kürtler, siyasi olarak Barzani, Talabani, Noşirvan Mustafa, PYD-PKK gibi bölünmüş… İnanç olarak Sünni Kürtler, Şii Kürtler, Hıristiyan Kürtler hatta az sayıda bile olsa Yahudi Kürtler bile var…

***

Türkmenler, siyasi olarak birçok partiye bölünmüşler.

En güçlüleri Irak Türkmen Cephesi, inanç ekseninde ise, Sünni Türkmenler, Şii Türkmenler dikkat çekiyor…

***

Peki, bu kadar mı bölünmüşler? Hayır, daha da fazla…

Sünniler; Selefiler ve Sufiler olarak yeniden bölünmüşler…

Şiiler durur mu?

Onlar da Mukteda El Sadr ve Sistani olarak ikiye bölünmüşler… Sünni ve Şii  taraflar birbirini yok etmeye yemin etmiş gözüküyorlar…

***

Şiiler, Mehdi’nin gelişi ile zaten tek sahih İslam(!) olarak Şia’nın doğruluğunu tescil edilmiş olacağını, dolayısı ile tövbe edenler müstesna diğerlerinin Deccaliyeti temsil edeceklerinden yok edileceklerini söylüyorlar…

***

Selefiler ise Rafızi dedikleri Şiileri zaten müşrik kabul ettikleri için bu mürted topluluğu yok etmek onlar için sanki bir varlık sebebi…

***

İktidarı Şiilere bırakan ve İran’ın bölgeyi kontrol etmesine izin veren ABD ve İngiltere şimdi bir yandan Suudiler üzerinden Selefilere ve Sufilere destek verirken, öte yandan İran’la perde gerisinde işbirliği yapmanın yollarını arıyor…

***

Arabın dörde, Kürdün yediye, Türkmen’in beşe bölündüğü Irak da İslam’ın kaça bölündüğünü (!) varın siz anlayın…”

***

2014 yılında orada devam eden savaşın ortasında dört günlük gezimize yaptığımız bu izlenimleri şimdilerde birileri yeni yeni görmeye başladılar…

Unutmamalıyız;

Musul’a, Halep’e, Kerkük’e, Telafer’e kayıtsız kalarak geçirdiğimiz her gün, düşmanın Türkiye’ye doğru yürümesi için yeni bir menzil verir…

Sıranın bize gelmesini beklemektense, sırayla bize gelmeye çalışanların üstüne kararlılıkla yürümeliyiz vesselam…