Türkiye liglerinde yer alan takımların çok teknik direktör değişikliği yapmaları artık usandırdı. Mersin İdmanyurdu ve Gençlerbirliği’nde yaşanan olay bunun en açık göstergesi.
Yanlış transfer ve teknik direktör seçimleriyle lige başlayan takımlar sezon boyunca en az 2 teknik direktör değişikliğiyle karşı karşıya kalmakta. Bir yerde bunun sıkıntısını, dahası kulüp başkanları ve yöneticilerin hatasını teknik direktörler çekmekte. Bunun sonucunda Türk futbolu rezil olmakta.
Bu konuda Türkiye Futbol Federasyonu ile birlikte Türkiye Futbol Antrenörleri Derneğine büyük görev düşmekte. Ama, ne yazık ki, Antrenörler Derneğinden hiç bir ses çıkmamakta.
…
Spor Toto Süper ligde Ziraat Türkiye kupası maçlarıyla birlikte ligin ikinci yarısı heyecanı erken başladı. Hazırlık döneminin kısa olması takımları elbette ki olumsuz etkileyecek. Umarım, bunun sonucu futbol kalitesi düşmez ve futbolcularda çok ciddi sakıtlıklar olmaz.
Ziraat Türkiye kupasında Cumartesi günü İnegölspor ile karşılaşan ve vasat futbolla rakibiyle berabere kalan Torku Konyaspor, Salı günü aynı takımla bu kez Konya’da karşı karşıya gelecek.
Spor Toto Süper ligde ise, ikinci yarı perdesi hafta sonu yapılacak maçlarla açılacak.
Beklentimiz, Konyaspor’un ikinci yarıda da başarılı olması ve sezonu en iyi yerde bitirmesi.
…
Torku Konyaspor’da transfer yapılsın mı, yapılmasın mı? konusu tartışılmakta. Daha öncede görüşlerimi ilettim. En azından iyi bir santrafor alınmasında yarar var. Ancak, devre arasında yeterli kalitede veya takıma katkı sağlayabilecek kapasitede futbolcu transferi yapmak çok zor. Umarım teknik adamlar, yönetimle birlikte bu konuda gerekli çalışmayı yapmışlardır.
Transfer yapılmazsa ne olur? Daha öncede söylediğim gibi Konyaspor bu kadro ile ligi götürebilir. Çok önemli bir sıkıntı olmaz. Ama, gol yollarında etkili bir forvet oyuncusu alınmasında da yarar vardır denebilir. Zorunlu olmasa da şayet, kaliteli bir isim ortaya çıkar ve transfer ortamı doğarsa, o zaman bu da değerlendirilmeli.
…
Torku Konyaspor’da, yönetim ile teknik kadronun transferde ayrı düşündükleri, yönetimin transfer yapma isteğine teknik kadronun karşı çıktığı şeklindeki söylentiler ne kadar doğru bilemiyorum.
Ama, şayet teknik kadro böyle bir transfere gerek duymuyor ve eldeki futbolcuları değerlendirme yolunu tercih edecekse saygı duymak lazım.
Yönetimin transfer konusundaki ısrarını da anlamak olası değil.
Evet, diyeceksiniz ki, yönetim; sezonu üst sıralarda tamamlayarak Avrupa kupalarına katılmayı hayal edebilir. Doğru olabilir, ama daha mali planlamasını tam olarak yapmamış, kadro yapısını tamamlayamamış bir Konyaspor’un Avrupa kupalarına katılması getireceği yarardan çok kulübü zarara sokacaktır.
Evet, yönetimin tercihi, “bizim dönemimizde Avrupa kupalarına katılalım da tarihe geçelim, ama sonu ne olursa olsun” şeklinde olabilir mi?. Ama, bu kulübü her yönden çok geriye götürebilir. Bu nedenle iyi düşünülmeli.
…
Konyaspor teknik adamları, ligin ilk yarısında oyuncu değişiklikleri ve bazı futbolcuları hazırlama konusunda olmasa da takım dinamikleri konusunda rotasyonu iyi yaptılar. En azından, zorunluda olsa Bajiç’in takıma kazandırılması konusunda teknik adamların gösterdiği çabayı inkar edemeyiz. Bunda elbette ki; Meha’nın sakatlanması, Ömer ve Sissoko’nun hazır olmaması –ki, en büyük sıkıntılardan biri de bu- Traore’nin devamlılık göstermemesi de etken oldu.
Ama, teknik adamların takımı ayakta tutma konusunda gösterdiği rotasyonu görmemezlikten gelemeyiz. Teknik adamlar, öyle zamanlarda futbolculara izin verdiler ki, bu futbolcuları diri ve takım dinamiklerini ayakta tuttu.
Birde, futbolcu izleme konusunda yönetim ve teknik kadronun ayrı görüşte olduğu şeklinde sözler var. Şayet, yönetim teknik kadro ile bu konuda uyumlu çalışmıyorsa ve teknik kadrodan ayrı futbolcu izlettiriliyorsa çok yanlış. Böyle bir hareketi onaylamak futbolun gerçeklerine ihanettir.
--