Atina’da önemli bir tartışma yapılırken kürsüye filozof Demosthenes çıkar... Ancak dinleyiciler sürekli kendi aralarında konuşmaktan filozofu kimse dinlemez...
Demosthenes yüksek sesle bağırarak dinleyicilerin dikkatini çekmek ister;
“Bir hikâye anlatıp ineceğim…” der…
Hikaye lafını duyan herkes kulak kesilir…
***
“Uzun zaman önceydi…
Bir delikanlı Atina’dan Megara’ya gitmek için bir eşek kiralar... Eşeğini kiraya veren adamın da Megara’da işi olunca beraber yola çıkarlar...
Konuşa konuşa giderken öğle sıcağı bastırır ve biraz dinlenmek, öğle yemeği yemek için bir su başına çökerler...
Ancak ortalıkta hiç gölgelik olmadığından eşeğin sahibi yemeğini alır ve eşeğinin gölgesine sığınır...
***
Eşeği kiralayan genç buna içerler;
'Sen çekil gölgede ben oturacağım…’ der...
Beriki itiraz eder;
'Ben oturacağım, çünkü eşek benim...’
Delikanlı üsteler;
’Ama ben eşeği kiraladım…’ deyince, eşeğin sahibi;
'Ben sana eşeği kiraladım gölgesini değil’ karşılığını verir ve aralarında kavga çıkar…”
***
Hikâyenin tam burasında Demosthenes kürsüden iner ve dışarı yürümeye başlar...
Herkes şaşkınlık ve merak içinde filozofa seslenmeye başlar;
“Eşeğin gölgesine ne oldu ?..”
“Sonunda ne oldu, sonunu anlat…!!” diye bağrışmaya başlayınca, Demosthenes durumdan hayli memnun ağır ağır tekrar kürsüye geri döner;
“Şu kürsüden sizin için çok önemli bir konuda bir şeyler anlatmaya çalıştım ama bir türlü dinlemediniz...
Şimdi ise eşeğin gölgesini merak ediyorsunuz... Ne fikrimi söyleyeceğim ne de eşeğin gölgesine ne olduğunu..." der.
Kürsüden iner, yürür ve gider...
***
Şimdi gelelim bize…
Mütemadiyen yıllardır şehirde gördüklerimizi şuraya yazıyoruz...
İsrafları yazdık, yolsuzlukları yazdık, adam kayırmayı, torpili, adaletsizliği, yeteneksizliği, liyakatsizliği yazdık da yazdık...
Şimdi her gittiğimiz yerde eşeğin gölgesini sorar gibi;
“Falan işin sonu ne olacak, filana operasyon mu yapılacak..”
“Bu işin sonu nereye çıkacak…” kabilinden sordukça soruyorlar…
***
Maalesef tüm bu soruların içine tek bir tane; “Ben bu gündeme nasıl geldim, beni bu duruma kimler soktu..?” diye sual eden yok...
Varsa yoksa eşeğin gölgesi misali, esası değil eğreltideki ayrıntıyı merak ediyoruz… Yol boyunca oralı olmadığımız burnumuza çalan bu ağır koku, yolun sonunda herhalde gül bahçesine çıkarmayacaktı bizi…
Velhasıl kelam;
Gölgelerden çok dikkatinizi güneşe verirseniz, eşeğin gölgesinin nereye düşeceğini çok rahat hesap edebilirsiniz…
Şuan ki yerimiz sanki eşeğin tam arkasında gibi, çünkü çok yorulduk, terliyoruz ve bir taraftan da koku artıyor gibi…