Şiddet meşrulaştırılıyor!

Dizilerin ve filmlerin reyting uğruna şiddeti körüklediğini ve bu tarz dizilerin toplumsal geleceği tehlike altına soktuğunu söyleyen Uzmanlar, “Şiddet, meşrulaştırılıyor. Adam olarak, normal bir olaymış gibi gösteriliyor. Bu sorunun önüne geçilmeli” dedi

Türkiye, güne her gün yeni bir şiddet olayı ile güne uyanıyor. Toplumda artan şiddet, saldırganlık ve cinayet olaylarındaki artış, ne yazık ki gözlerden kaçmıyor.  Son zamanlarda başta Konya'da olmak üzere, diğer şehirlerde de üzücü benzer şiddet ve cinayet olaylarının artışı, ruhsal dejenerasyonun boyutunu gözler önüne seriyor. Kırklareli'nde yaşanan Emine Bulut, Karatay'da ve Ereğli'de yaşanan kadın cinayetleri ise bardağı taşıran son nokta oldu. Toplumsal yıkıntıya sebebiyet veren televizyon dizilerinin kaldırılması ve bu dizilere yönelik gerekli önlemlerin alınmasını isteyen vatandaşlar, “Yeter artık, bu haberleri duymak istemiyoruz” dedi.

VATANDAŞ ŞİDDETE ALIŞTIRILIYOR

Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bünyamin Ayhan, medya ilkelerinin var olduğuna ama bu kurallara uyulmadığına dikkat çekti. Normal şartlarda medya aracılığı ile şiddeti özendirici, kanımsayıcı, övücü yayınların yasak olduğunu aktaran Ayhan, kural tanımamazlığın toplumu getirdiği acı noktaya vurgu yaptı. Ayhan,  “Reyting ve takip kaygısı, bütün ilkelerimizi alt üst etti. Kişiler kendilerini öne çıkarmak için olmadık hareketler yapıyor. Cinayet ve şiddet haberlerinde şiddetin özelliğine ve unsuruna bakmıyor. Haber, ne kadar ilgi çekiyor ona bakıyor. Basın aracılığı ile vatandaş, şiddete alıştırılıyor. Çekilen cinayet görüntülerinin paylaşılması bile başlı başına facia. Türkiye'de tutum ve davranış araştırmasına ivedilikle ihtiyaç var. Cinayet anında görüntü çekebilecek kadar duygusuzlaştık. Müthiş bir gösteri toplumunun içindeyiz. Aynı coğrafyada yaşıyoruz ama insanlık olarak ortak değer kalmadı. Kötü olaylar ve bunları işleyen kişiler basın aracılığı ile normalleştiriyor. Sosyo ekonomik ve kültürel olarak kriz içindeyiz. Krizlerde en fazla kişinin yakınları zarar görür. Görmek istemediğimiz bir gerçek bu” şeklinde konuştu.

FİLMLERDE SİLAHLAR DA BUZLANMIYOR!

Psikolog Halil İbrahim Ertabak, bu olayların yaşanmasında bazı dizilerin ve filmlerin de  payının olduğunu söyledi. Gerek görsel medya organları, gerek sosyal medyanın olumsuz etkilerinin mutlaka hesaba katılması gerektiğini dile getiren Ertabak, “Televizyon dizileri ve filmler, cinayetleri, şiddeti sıradanmış gibi veriyor. Filmlerde silahlar buzlanmıyor. Reyting kazanma uğruna toplumsal gidişat tehlike altına atılıyor. Televizyon sektörünün de insan beynini nasıl ve ne tekniklerle denetimi altına aldığına defalarca şahit oluyoruz” dedi.

SIRF REYTİNG İÇİN NORMAL GÖSTERİLİYOR

Psikolog Halil İbrahim Ertabak, konu ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. “Diziler sadece hoş bir zaman geçirme ve eğlence aracı olarak algılanırken, insanların beyinlerini uyuşturan, dahası onları manipüle eden tehlikeli gizilgücü görmezden gelinir. Televizyonda, internette kol gezen yapımlar reyting ve para uğruna şiddet ve ahlaksızlık içeren kirli senaryolarla toplum psikolojisini uçuruma götürüyor” dedi. “Televizyonlar reyting uğruna, şiddeti olağan gösteriyor” diyen Ertabak, daha sonra şunları kaydetti: “Televizyon dizileri, filmler şiddeti körükleyen yayınlar yapabiliyor. Bunu yaparkende sırf reyting kaygısı güdülüyor. İşin garibi bu filmleri de 7'sinden 77'sine herkes izliyor.

İnsanlar, televizyonun karşısında inanılmaz vakit geçiriyor. Belli bir süre sonra insanlar kendilerini o hayatın içindeymiş gibi görüp, toplumsal yaşam ve gerçeklikten uzaklaşabiliyor.Şiddetin bu tarz rahatlıkla gösterildiği, silahların buzlanmadığı diziler, insan psikolojisine de olumsuz yansıyor. Cinayetin normalleştirilmesi kabul edilir gibi değil! 2000’li yılların başında ağırlık kazanmaya başlayan silahlı dizilerin 2005’ten sonra artış göstermesi toplum psikolojisini tesir altına alarak bireyde ‘şahsiyet kazanma' güdüsünü ‘şiddet' eksenli hale getirdi. ‘Birey ne kadar sert ise o kadar güçlüdür. Ne kadar kavgacı ise o kadar sayılır' algısı bir müddet sonra kurgu ile gerçeği ayırmada sorun olarak karşımıza çıktı çıkıyor.”

MUHARREM DURSUN

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri