Uzm. Dr. Veli Gökçe, hipertansiyonun yüzde 90 oranında herhangi bir neden olmaksızın genellikle genetik faktörlere bağlı olarak ortaya çıktığını, ailesinde hipertansiyonu olan kişilerde problemin 40 yaşından sonra başladığını ve sadece yaz aylarında değil, genel olarak çok dikkat edilmesi gereken bir rahatsızlık olduğunu belirtti. Veli Gökçe, “Nem oranının yüzde 50'den az olduğu ortamlarda 21-29 derece arasındaki hava sıcaklıkları sağlığımız için idealdir. Bu değerlerden daha yüksek sıcaklıklarda çeşitli rahatsızlıklar oluşabilmektedir. Havanın kuru olduğu ortamlarda terin hızla buharlaşması vücudumuzdaki ısının azalmasını sağlayarak yeterli soğutmayı sağlar. Nemli ortamlarda ise terin buharlaşması ve vücuttan ısının uzaklaştırılması zorlaşır ve sıcaklık artışının tehlikesi artar. Bu durum da kalbin ritmini bozar. Özellikle ani ısı değişiklikleri çok daha tehlikeli olur. Özellikle klimalı serin ortamlardan çıkıp aniden aşırı sıcakla karşılaşanlarda veya sıcak ve aşırı nemli ortamlarda bulunmak zorunda kalanlarda tehlike daha fazladır. Aşırı yorgunluk, alkol alımı, terlemeyi önleyici deodorantların kullanılması ve su kısıtlaması da sıcaklık artışlarına uyumu bozar ve hastalanmalara neden olabilir.”
NASIL KORUNABİLİRİZ?
Terleme sonucu ortaya çıkan tuz ve sıvı kaybına karşı sıvı tüketimi arttırın. Sıcaklığın en yüksek olduğu öğle saatlerinde dışarıya çıkmayın. Kalbi yoran yağlı ve ağır gıda tüketiminden kaçının. İdeal kilonuzu koruyun. Bunun için dengeli ve yeterli beslenmeye dikkat edin. Fazla kilonuz varsa mutlaka zayıflamaya çalışın. Fiziksel olarak daha hareketli olun. Sabahın erken saatlerinde yürüyüş ve düzenli spor yapın. Sigara içmeyin, içiyorsanız da mutlaka bırakın.
Alkolden uzak durun. Stresten uzak durmaya çalışın, sakin olun. Düzenli olarak sağlık kontrolleri yaptırın.