Sezeryan doğumu artıran 4 sebep

Medicana Konya Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanı Op. Dr. Tuğba Sekmenli Tursun, son yıllarda artan sezaryen doğum oranlarına dikkat çekti. Op. Dr. Tursun, sezaryen doğumun daha çok tercih edilmesinin sebebinin bilgi eksikliği olduğunu belirtti.

Türkiye, Sağlık Bakanlığı ve OECD verilerine göre, dünyada en fazla sezaryenle doğum yapılan ülkeler sıralamasında ilk sırada yer alıyor. Türkiye'de, her 100 doğumun yarısından fazlası sezaryen şeklinde gerçekleşiyor. Uzmanlar, bebeğin iri olması, ters dönmesi, annenin çeşitli hastalıkları olması durumunda sezaryen doğumu tercih edebiliyor. Sağlık Bakanlığı Sağlık İstatistikleri Yıllığı'na göre, Türkiye'de her 100 doğumdan 58'i sezaryen olarak gerçekleşiyor. Türkiye bu oranla, dünya ülkeleri arasında Meksika’dan (yüzde 58.6) sonra ikinci sırada yer alıyor. Uzmanlar, anne ve bebek açısından sezaryenin sadece gerektiğinde uygulanması noktasında hemfikir. Medicana Konya Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanı Op. Dr. Tuğba Sekmenli Tursun, gazetemizin sorularını yanıtladı.

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?

1983 yılında Şişli İstanbul'da doğdum. İlk, orta, lise eğitimimi İstanbul'da tamamladım. Daha sonra tıp fakültesi eğitimi için Meram Tıp Fakültesi'ne başladım. 2006 yılında tıp fakültesi eğitimimi tamamladım. 2013 yılında yine Meram Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum bölümünde uzmanlığımı bitirdim. 2014 - 2015 yıllarında Karaman Ermenek Devlet Hastanesi'nde mecburi hizmeti tamamladıktan sonra, 2015-2023 yıllarında bir başka özel sektör kuruluşunda çalıştım. 2023 yılı itibariyle de Medicana Konya Hastanesi’nde göreve başladım. İlgi alanım daha çok gebelik takibi, doğal doğum, suda doğum, sezaryen sonrası vaginal doğum takibidir.

SEZERYAN DOĞUMU ARTIRAN 4 SEBEP

**Sezaryen ile doğumda dünyada ilk sıralarda yer alıyoruz. Sezaryen doğumun bu kadar çok tercih edilmesi hakkında neler söylemek istersiniz?

Özellikle ülkemizde 2000’li yıllardan başlayarak günümüze gelindiğinde sezaryen oranlarının arttığını görüyoruz. 2000’li yıllarda % 30 civarında olan bu oranların, 2022 verilerine göre % 60 oranında arttığını görüyoruz. Bu oldukça yüksek bir oran. Bunu kabul etmemiz gerekiyor. Peki bu artışın sebebi nedir? Doğum takibinde ebe desteğinin pasif olması bu artışın en önemli sebeplerinden biridir. Dolayısıyla doğum süreçlerinin tüm sorumluluğu hekimlere aittir. Bir diğer sebep hekimlerin doğumdaki yasal sorumluluğu. Bunu açacak olursak normal doğum takibinde herhangi bir problem ya da komplikasyon olduğunda direkt neden sezaryene alınmadığı sorusuyla karşılaşan hekim bu durumda baştan planlı sezaryen tercihine yönelebilmekte. Bir diğer sebep sezaryen doğumların, doğum takviminde öngörülebilir olması. Yani sezaryen doğumların normal doğuma göre daha planlanabilir bir durum olması tercih sebebi haline gelmiştir. Yine ilk doğumunu yapacak kadınlarda, gebe kadınlarda doğum sancıları nedeniyle, doğum sancılarından korkmuş olmak nedeniyle anne adayının baştan planlı sezeryana yönlenmesi bir sebep. Bir başka konuda ilk doğumunu yapacak anne adaylarının yaş ortalamasındaki artış. Evlenme yaşı ve gebe kalma yaşının ileri yaşlara çekilmesiyle birlikte bazen planlı sezaryen da tercih edilebilmekte.

SON YILLARDA GEBELİKTE BİLİNÇLENME ARTIYOR

**Anne adayları doğum hakkında bilinçli hareket edebiliyor mu? Doğum hakkında çok fazla bilgi kirliliği var mı?

Genel olarak evet diyebiliriz. On beş yıllık klinik gözlemlerime göre çok bilinçli hareket ettiklerini söyleyemiyorum. Ancak son yıllarda bu konuyla ilgili olumlu gelişmeler de var. Bunların başında bir kere doğuma hazırlık eğitimi kavramı artık doğmuş oldu. Bu eğitimler anne adaylarının hem doğum konusunda bilinçlenmesini hem de korkularından arınmasını sağlıyor. Bir başka konu da olumlu anlamda nefes egzersizlerini öğrenme ve uygulama oldu. Bunu daha doğumdan önceki dönemde öğrenip yapmaları ve bu konuda pratikleşmeleri gerekiyor. Çünkü doğum anında her gebe bunu başaramayabilir. O an, onun oryantasyonunu sağlayamayabilir. Eğer bir risk yoksa yani gebe risk grubunda değilse, doğumun kendiliğinden başlamasını beklemek çok önemlidir.

ANNELERDE DOĞUM KORKUSU İÇGÜDÜSEL

**Anne adayları normal doğumdan korkuyor mu?

Genellikle anne adaylarının gebelik ve doğumla ilgili korkuları olabiliyor. Bebeğine ya da kendi hayatına bir şey olacak korkusu gibi daha pek çok konuda korkular taşıyabiliyorlar. Özellikle bu ilk doğumlarda doğuma yakın dönemde daha da artarak maksimum düzeylere ulaşıyor. Kötü doğum tecrübeleri yaşamış kadınların anlattıkları anne adayının korkusunu arttırabiliyor.

BELİRLİ DURUMLARDA SEZARYEN ÖNERİLİYOR

**Hangi durumlarda sezaryen doğum öneriyorsunuz?

Bunları birkaç başlık halinde sınıflayacak olursak bebeğin eşinin yani plesantanın bebeğin rahim ağzını kısmen veya tamamen kapattığı durumlarda sezaryen doğumu öneriyoruz. Geçirilmiş myom ameliyatları sonrasında da sezaryen doğum önermekteyiz. Doğum eylemi sırasında bebeğin kalp seslerinin ciddi şekilde düşmesi ve bunun hiçbir şekilde değişmemesi, bebeği kaybetmekle yüz yüze kalacağımız için sezaryen doğumu öneriyoruz. Yine bebeğin geliş anomalileri dediğimiz durumlarda, örneğin geliş pozisyonunda faklı durumlarda olması sezaryen doğum önerilmektedir. Çoğul gebeliklerin bir kısmında sezaryen doğum kaçınılmaz olabiliyor. Son olarak annenin psikolojik olarak doğum sürecine hazır olmaması ve bunu bir türlü kabullenememesi, uyum sağlayamaması durumlarında da sezaryen doğumu önermekteyiz.

NORMAL DOĞUMUN SEZERYANA GÖRE 5 OLUMLU FARKI

Eğer bir sıkıntı olmadıysa normal doğumda iyileşme süresi sezaryen doğumlara göre kesinlikle daha kısadır. Yine ikinci bir avantajı normal doğumlarda enfeksiyon riski, sezaryen doğumlara göre kesinlikle daha düşüktür. Üçüncü bir avantaj, bebek açısından baktığımızda normal doğum bebeklerinin yeni doğan yoğun bakım ünitelerine yatış sayısı, sezaryen bebeklerine göre çok daha azdır. Dördüncü bir avantaj ise yeni doğan açısından solunum sıkıntısı yaşama olasılığı normal doğum bebeklerinde, sezaryen bebeklerine göre daha az görülür. Beşinci bir avantaj da süt salınımı normal doğumda daha erken ve daha güçlü başlayacaktır.

BELİRLİ UYGULAMLAR İLE SEZARYEN DOĞUM ORANI AZALTILABİLİR

**Son olarak neler söylemek istersiniz?

Eğer amacımız sezaryen oranlarını düşürmek, anne ve bebek açısından morbidite oranını azaltmak ise burada yapılacak olan birkaç başlık var. Daha önce de konuştuğumuz gibi gebelik eğitimlerini yaygınlaştırmaktır. Her gebenin bundan faydalanmasını, doğum öncesindeki süreçte bilinçlenmesini sağlamaktır. Her gebenin doğumun başından sonuna kadar birebir ebe desteğinden faydalanmasını sağlamaktır. Özellikle sezaryen olmuş bir grup var. Bunlardan uygun olanlarını vajinal yani normal doğumda doğum yapmasını sağlayarak sezaryen oranlarını düşürebiliriz. Sezaryen oranlarının düşük olduğu ülkelerde uygulanan temel uygulamalar bunlardır.

SAİT ÇELİK

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Sağlık Haberleri