“Seyirci değil, sahadayız”

Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cem Zorlu, “Günümüz dünyasında sınırları zorlamadan başarılı olmak mümkün değil. Üniversite olarak başarımızı her alanda güçlendiriyoruz

RÖPORTAJ: İBRAHİM BÜYÜKEKEN

Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cem Zorlu, Üniversitenin faaliyetleri ve gelecek projeksiyonuna ilişkin sorularımızı yanıtladı. Gazetemize özel açıklamalarda bulunan Zorlu, iddia ve nitelik vurgusu yaptı. Zorlu, “İddialıyım! Bana iddialı hoca, iddialı öğrenci, iddialı personel, iddialı paydaşlar lazım Çünkü hayal, ideal, hedef, iddia adına ne dersen de ulaşmak istediğiniz menzil, inanmış, adanmış yol arkadaşları ile hayat bulur” dedi.

38 BİN ÖĞRENCİ EĞİTİM GÖRÜYOR

**Necmettin Erbakan Üniversitesi'nde kaç öğrenci, öğretim üyesi ve fakülte MYO bulunuyor? Bu konudaki gelecek öngörüleriniz ve yaklaşımlarınızı öğrenebilir miyiz? 

-Bugün itibari ile Üniversitemizde 38 bin öğrenci eğitim görüyor. Göreve geldiğimiz dönemde belirlediğimiz yol haritasını daha önce kamuoyu ile paylaşmıştık. 40 binler bizim için maksimum üst sınır. Daha fazlasını düşünmüyoruz. Akademik birim sayısında da aynı şekilde. Dikey büyüme politikamıza sadık kalacağız. Yani, yeni fakülteler yerine mevcudun daha nitelikli hale gelmesine çalışacağız. Göreve geldiğimizde belirlediğimiz dikey büyüme politikamızın bir gereği olarak akademik birimlerimizde ihtiyacımız olan alanlarda küçük bir iki takviye yaptık. Ne demek dikey büyüme? Mevcut alanlarda uzmanlaşma ve derinleşme demek. Akademik birim ve öğrenci sayımızı stabil tutup, odağımızı niteliği artıracak çalışmalara çevirdik. Fakülte sayımız bir, meslek yüksekokulu sayımız iki arttı. Araştırma merkezi ve program sayımızdaki artış ise çok daha fazla oldu. Toplam program sayımız 366 olurken, araştırma merkezimiz de 24’den 33’e çıkardık. Bu, dikey büyüme politikamızın, derinleşme ve uzmanlaşma çalışmalarımızın bir yansımasıdır. Biraz daha açmak gerekirse; Şu kadar fakültemiz, şu kadar öğrencimiz var demenin ötesinde; kütüphane sayısı ki; kütüphanelerde ciddi yenilemeler, çalışmalar yaptık. Öğrenci başına düşen kitap ortalaması; 3 kat artırdık. Yeni merkezi kütüphanemizi yapmaya başladık. Laboratuvarların kapasitesi ve işlevi; büyük yatırımlar yaptık. Bilim teknoloji merkezi binamızı hem tamamladık hem de 15 Milyon cihaz yatırımı yaptık. Ülkemizde sayılı merkezde olan cihazlarımız var. Kültür spor tesislerindeki imkânlar, bu alanda da üniversitemizin sorunlarını çözüyoruz. Optimum barınma imkanı; KYK yurtları ile büyük oranda rahatladık. Yani, ezcümle; rakamlar değişir, artar, düşer. Ancak ülke ekonomisine ve sosyal hayatına katkı sunacak nitelikli projeler geliştirmek, daha nitelikli eğitim imkânı sunmak bizim için daha elzem. Hatırlarsanız geçen yıl eleştirel düşünce dersi ile bilim tarihi ve felsefesi derslerini zorunlu ortak ders haline getireceğimizi ifade etmiştik. Bunu ülkemizde ilk defa uyguladık. Şahsiyetli ve özgüvenli bireyler yetiştirirken, düşünsel gelişim ve eleştirel bir ufkun kazanılması doğrultusunda önemli bir projeyi hayata geçirdik. Hedeflediğimiz mezun profiline ulaşmak için fevkalade kıymetli, önemli bir adımdı. Neticeleri zamanla daha iyi anlaşılacak inşallah…

ÜNİVERSİTEMİZİN KİMLİĞİNİ GÜÇLENDİRECEKLER

**Hedeflediğimiz mezun profili derken neyi kastediyorsunuz? Nasıl bir mezun hayal ediyorsunuz?

Mezun kelimesi Arapçadan gelir. İzin almış, izinli, icazetli. Bir iş için yetki verilmiş, yetkili anlamındadır. Ehliyet sahibi demektir. Dolayısı ile biz bu konuyu şöyle betimliyoruz; bizden ehliyet alan kişi; özgüvenli, kendini hayata hazır hisseden, sorumluluk alan, zorluklarla mücadele eden, ufku geniş, mesleki açıdan donanımlı, işinin ehli, mesleğinin erbabı olacak. Hedef bu. Mis gibi yani. Her fırsatta öğrencilerime bunu aşılıyorum. Sıra dışı olmalarını öğütlüyorum. Günümüz dünyasında sınırları zorlamadan başarılı olmak mümkün değil. Öğrencilerime bir işi yapmış olmak için asla yapmamalarını öğütlüyorum. “mış” gibi değil, “mis” gibi yapın diyorum. Bir üniversitenin kişiliğinin en önemli bileşenlerinden biri onun mezunlarıdır. Mezunlarımızın hayattaki başarısı üniversitemizin kimliğini daha da güçlendirecek. Üniversitelerini hayatları boyunca omuzlarında ve göğüslerinde taşıyacaklar.

Bir de şu konu var; asıl mezun olduğunda üniversiteli oluyorsun. Mezun olduktan sonra anlıyorsun sana kazandırdığı karakteri. Biz Allah’ın izni ile Necmettin Erbakan Üniversitesi mezunlarının hayatları boyunca karakterli ve erdemli bir duruş sergileyeceğinden şüphe duymuyoruz. Çünkü verdiğimiz eğitimi öylesine vermiyoruz. Bir derinliği, bir stratejisi var.

KALICI KAZANIMLAR ELDE ETMEK İSTİYORUZ

**Peki hocam bahsettiğiniz bu niteliği artırmak ya da işinin ehli mezun profiline ulaşmak için ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?

Bence işin ehli demek o işi yıllardır yapan demek değil, işine hakim, işine aşık demektir. Uzun yıllar bir işle iştigal olup ehli olamayabilirsin. Ama işi aşkla yaparsan o zaman kendini başka bir noktaya taşımış olursun. İşi derinlemesine yapmak, işe aşkla sarılmak, değer katmak, işi geliştirmek… Bizim kastımız bunlar. Bu konuya iyi çalışıyoruz, başlattığımız ve yeni başlayacak projelerimiz var. İlk attığımız adım, üniversitemizdeki tüm bölümlerde ortak zorunlu ders haline getirdiğimiz eleştirel düşünce ve bilim tarihi ve felsefesi dersleri oldu. Bunu az önce anlattım, ülkemizde ilk defa uyguladık. Üniversite eğitimi sürecinde aklımızda kalanlar sadece derste öğrendiklerimiz değildir, okuduğumuz kitaplar teneffüste arkadaşlarımızdan öğrendiklerimiz, konferans, söyleşi gibi etkinlikler kalıcı kazanımlara vesile olur. Hatta bu tür ortamlar çoğu zaman öğrencinin nefes alma alanları olur. Bu fikirden hareketle Nesef adında bir projeye start verdik. Nefes değil, Nesef…  Bunun kendi içinde bir anlamı var. Sosyal etkinlikler öğrencinin nefes alma alanları. Buraya bir atıf yapıyoruz. Necmettin Erbakan Üniversitesi Sosyal Etki Feneri’nin kısaltması aynı zamanda.

Üniversitemizde, akademik yaşamın, eğitim öğretimin dışında kalan ve öğrenmenin devam ettiği kocaman bir sosyal hayat var. Sosyal etkinlikler, gençlerimizin gerçek manada üniversiteli oldukları, bireysel ve kolektif manada kendilerini tanıdıkları, öz yeteneklerini keşfettikleri, sınırlarına doğru yolculuklara çıktıkları, birlikte çalışma kültürü kazandıkları, bir meseleye sarıldıkları, hayatın gerçeklerini görüp deneyimledikleri özel bir alan. Bu tanımlamayı çok önemsiyor ve altını hep çizmeye çalışıyorum. Bu minvalde çok kıymetli gördüğümüz ikinci diploma yani; gelişmiş ülke ve üniversitelerde de örnekleri bulunan sosyal etkinlik diploması uygulamasını üniversitemize kazandırıyoruz. 

Bahsedebileceğim bir başka çalışmamız da Platform 4.2 adlı çalışmamız. Nedir bu platform 4.2? Necmettin Erbakan Üniversitesi öğrencilerinin okudukları programlardaki eğitimle sınırlı kalmamalarını, mezunlarımızın, sadece kendi alanlarına hakim bireyler değil, dünyanın geri kalanıyla da ilgili, bilgili ve donanımlı bireyler olmalarını arzu ediyoruz. Bu amaçla çok yakın bir tarihte başlatacağımız NEP 4.2 Platformu aracılığı ile farklı programlardaki hocaların derslerini takip etmek isteyen öğrencilerimize online ortamda ders alma fırsatı sunacağız. Böylelikle, mezun olurken ilgi duydukları bu farklı alanlardaki derslerle ilgili de sertifika ve transkripte sahip olacaklar. Bu fikir yeni keşfedilmiş bir şey değil ama zaten var, başkaları yapıyor deyip izleyeceğimiz bir şey de değil. Tam aksine biz daha iyisini yaparız, dediğimiz bir şey. Ve nitekim öyle de yapıyoruz.  Bakın bunlar slogan değil, hamaset değil, realite. Seyirci değil sahada, edilgen değil etkin, gölge değil gerçek ve elle tutulur, gözle görülür adımlarla ilerlemeye devam edeceğiz. Ben iddialı bir kişiyim. Ama tek başıma iddiamın ne kadar gerçekçi olup olmayacağının da farkındayım. İddialıyım, bana iddialı hoca, iddialı öğrenci, iddialı personel, iddialı paydaşlar, bunlar lazım. Çünkü hayal, ideal, hedef, iddia adına ne dersen de ulaşmak istediğiniz menzil, inanmış, adanmış yol arkadaşları ile hayat bulur.  Neptün mesela. Açılımı Necmettin Erbakan Üniversitesi Proje Transfer Ünitesi. Üniversitemiz içinde birçok kulvarda projeler yürütüyoruz. Neptün, sinerjinin gücüne inanarak bu projeleri bir arada toplandığımız bir yapı. Yani ne yapıyoruz burada? Hocaların ekiplerin birbirinden haberdar olmasını sağlıyoruz. Deneyim transferi sağlıyor, ortak faydayı mümkün kılıyoruz. Projelerin kapsamını, verimliliğini, sürekliliğini ve katma değerini artırıyor, ulusal ve uluslararası proje bağlantıları ve transferi sağlıyoruz. Böylelikle akademik birimlerimiz ve araştırmacılarımız arasında bir sinerji meydana geliyor. Üniversitelerimiz içinde, yüksek katma değer üreten parmakla gösterilir bir kurum olma hayalimizi gerçekleştirmemize önemli katkılar sunacak bir araştırma geliştirme projesi olarak özetleyebiliriz Neptün’ü. Çalışmalarımız devam ediyor. Hepsine değinmek güç. Şimdilik bizi takip edin diyelim…

ÜNİVERSİTE SANAYİ İŞBİRLİĞİ SÜRÜYOR

**Üniversite sanayi iş birliğinin geliştirilmesi için neler yapıyorsunuz? Necmettin Erbakan Üniversitesi Konya Sanayisinin kalifiye eleman ihtiyacına cevap verebilecek mi? 

Birçok sanayi kuruluşuyla iş birliği anlaşması yaptık. Öğrenci gönderiyoruz, hoca gönderiyoruz. Alandan uzmanları öğrenciyle buluşturuyoruz. Bu konuda çok aktifiz. Yaptığımız anlaşmalarla sanayide ihtiyaç duyulan doktora derecesine sahip nitelikli insan kaynağının üniversite sanayi işbirliği ile yetiştirilmesine vesile oluyor, şirketlerimize araştırma geliştirme süreçlerinde önemli katkılar sunuyoruz. Öğretim üyelerimiz teknoloji geliştirme bölgelerinde bilişim-yönetim, endüstriyel otomasyon, tıbbi aromatik, makine imalatı ve enerji alanlarında aktif 12 firma kurdular. Konya sanayisinde bulunan firmaların Ar-Ge merkezleri ile iş birliği yaptık. Bu firmaların proje ve Ar-Ge çalışmalarına 18 hocamızın katkıları ile destek veriyoruz. En son attığımız somut adımlardan biri de biliyorsunuz Konya Sanayi Odası ile birlikte Organize Sanayi Bölgesine Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu kuruyoruz. Bu okulumuzun kuruluşuyla ilgili YÖK olurunu aldık. Okulda eğitim gören öğrencilerin iş bulması, sanayiye ve üretime kazandırılması için çeşitli başlıklarda iş birlikleri yapacağız. Bu süreç genelde sanayi iş birliği olarak adlandırılır ama esas sektör tabirini kullanmamız daha yerinde olur. Örnek vermek gerekirse sağlık sektöründeki çalışmamız... Konya’mızın güzide kuruluşlarından Selçuk Ecza Deposu ile birlikte biyoeşdeğerlik, klinik uygulamalar, rejeneratif (kök hücre ve tüp bebek) alanında üstün nitelikli bir uygulama araştırma merkezi kuruyoruz. Gevale ve Listra kazıları mesela. Üniversitemiz yürütüyor. Kubbe-i Hadrâ restorasyonu mesela, yine üniversitemizin katkıları ile yürütüldü. Sağlıkta, sanayide, hizmet sektöründe, kültür sanat faaliyetlerinde, NEÜ imzasını atabileceğimiz her kulvarda.

**Hocam üniversite sıralamalarında ne durumdasınız? 

-Akademik alandaki çalışmalarımız bize sıçrama yaşattı. URAP’a göre 2000 yılından sonra kurulmuş 108 üniversite içerisinden 4 sıra yükselerek 9.’luğa yerleştik. Web of Science’a göre 217 üniversite arasında 2018 yılına kıyasla 25 sıra birden yükselerek 33. sırada yer aldık. Üniversite sıralamalarında önemli göstergeler olan US News ve THE sıralamalarına ilk defa girdik ve bu listelere de ülkemizden giren en genç üniversite biz olduk. Hatta en son geçtiğimiz haftalarda açıklanan “THE Dünya Genç Üniversiteler 2022” sıralamasına Türkiye’den giren devlet üniversiteleri arasında 9’uncu olduk. Şimdi akademi çevrelerinden soruyorlar, Hocam nasıl başardınız diye. Biz de anlatıyoruz. Emeği geçen tüm arkadaşları tebrik ediyorum.

**Hocam son olarak bu konuların dışında Köyceğiz Kampüsüne özellikle kış aylarında ciddi bir ulaşım sorunu var. Bu sorunun çözümü konusunda neler yapıldı?

-Bu yıl yoğun bir kış yaşadık malum. Sadece iki konu hatırlıyorum sorun diyebileceğimiz. Biri, bir akşam geç saatlerde yoğun tipi yüzünden otobüs yokuşta kalmış ve öğrenciler sosyal medyadan ulaşmışlardı. Anında müdahale ettik yolu açtık. İkincisi de bir hafta sonu gençler sosyal medyadan toplanıp Köyceğiz’de kayak organizasyonu yapmışlardı. Biz kendimiz yaptığımızı arazide gerçekleştirdik ama bu etkinlikte girişteki yolda kaymışlar. Akşam da ayaz olunca sabah yol cam gibi olmuş. Onu açmak biraz vakit aldı, bunların dışında bir sorun hatırlamıyorum. Arazi engebeli olduğu için kışları Konya merkezden daha zor geçiriyoruz gerçekten. Ancak uzaktan eğitim bir yönüyle olağanüstü durumlarda bizim için büyük bir nimet. Elhamdülillah bu konuda altyapımız sağlam. Eskiden tatil olurdu, şimdi eğitime devam edebiliyoruz. Hava şartlarının en yoğun olduğu dönemlerde uzaktan eğitime geçerek bir noktada bu sorunu bertaraf etmiş olduk. Ulaşım meselesine gelince, KYK yurtlarına ve diğer eğitim binaları arası ulaşımı iyileştirmek için ring sayısını artırdık. Günde 220 sefer, 660 dur kalk yapıyoruz. Bu konuda Büyükşehir Belediyemize hassaten teşekkür ediyorum. Yerleşkelerimiz arasındaki ulaşımı da sorunsuz hale getirdik. Köyceğiz’den Sağlık ve Keleşoğlu yerleşkelerimize belli periyotlarda seferler yapılıyor. Şuan hem şehirden hem de kampüs içi ulaşım noktasında elhamdülillah çok daha iyi bir noktadayız.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri