Konya Dr. İsmail Işık Huzurevi’nde barınmakta iken vefat eden, yakınları olmadığı içinde teslim alınmayan yaşlıların tüm eşyalarının yer aldığı 'Huzurevi Müzesi' tarihe ışık tutuyor. İlk olarak 24 Ocak 1967 tarihinde, Ayşe Gülmez isimli yaşlının müracaat etmesi ile hizmete başlayan Konya Huzurevi, bu güne kadar yüzlerce yaşlıyı bağrına basarken, sokakta kalan, yakınları tarafından terk edilen veya kimsesi olmayan yaşlılarımıza da ev sahipliği yaptı. Vefat eden bazı yaşlıların cenazeleri, yakınları tarafından alınarak vasiyetleri üzerine ve kalabalık bir cemaat tarafından defnedilirken kimi yaşlıların cenazeleri de birkaç hayırseverin katıldığı cenaze namazının ardından ‘Kimsesizler Mezarlığı'nda toprağa veriliyor. Ömrünün son günlerini Huzurevi’nde geçiren ve çekecek çilesi bittikten sonra hakkın rahmetine kavuşan yaşlıların her birisi geride birkaç hatıra bırakarak gitti.
EVLATLARININ HATIRASINI SAKLADILAR
Yaşlıların en çok değer verdiği eşyalar ise genelde yakınlarından kalan hatıralar oluyor. Bir köstekli saat, fötr şapka, traş makinesi, takunya, radyo, bir zamanlar cıvıl cıvıl olan aile ortamlarında tüm yakınları ile birlikte çekilen eski siyah beyaz fotoğraflar. Yaşlılarımızın, canımızdan bir parça dedikleri bu güzel eşyalar ne yazık ki vefatlarının ardından sahipsiz kalıyordu. Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ve Huzurevi Müdürlüğü, geçmiş dönemde yaptıkları bir çalışma ile yaşlılarımızın bu tür eşyalarını bir çatı altında toplama kararı aldıklarında en isabetli adımı atmış oldu. Hayatını kaybeden yaşlılarımızın, yakınları olmadığı için alınmayan tüm eşyalarını oluşturdukları ‘Huzurevi Yaşlılar Müzesi’nde toplayan yetkililer, bu kurumda iken vefat eden yaşlılarımızın geride bıraktıkları hatıralarını da sahip çıkarak bir vefa örneği sergilemiş oldu.
'ÇİLE BÜLBÜLÜM ÇİLE' İSİMLİ BİR PLAK VAR
Yeri küçük olsa da içeriği yönünden oldukça zengin bir hatırata sahip olan müzede yer alan tüm eşyaların, fotoğrafların, radyoların, pikapların her birisinin ayrı bir anlamı var. Belki 90 belki yüz yaşında vefat eden yaşlılarımızın gençlik resimleri, ‘Çile Bülbülüm Çile’ diyen bir taş plak. Mutlu günlerinin tek resmi belgesi olan ‘T.C. Maliye Vekaleti Evlenme Cüzdanı’, belki de öldükleri anı gösteren köstekli saatleri. ‘Sakla sarı zamanı gelir zamanı’ ata sözüne sadık kaldıkları ve ilerde harcamak için sakladıkları eski, ‘Kuruş’ ‘Metelik’ ve ‘Lira’ dan oluşan para koleksiyonları, çeyiz sandıklarından çıkarıldığı her halinden belle olan işlemeler, oyalar, Filizeler, kırlentler.
ZÜLEYHA ÖNAL