Seramigi sanata dönüştürüyorlar

Seramik Sanatçısı İbrahim Şahin ve Metin Haklı, 2007 yılında kurdukları Sırçalı Sanat ve Tasarım Merkezi’nde özgün çalışmalarla seramiği sanata dönüştürüyor
Selçuk Üniversitesi (SÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü mezunu 2 sanatçı tarafından 2007 yılında kurulan Sırçalı Sanat ve Tasarım Merkezi kültür ve sanat hayatımıza yeni ürünler kazandırıyor. Seramik Sanatçısı İbrahim Şahin ve Metin Haklı kurdukları sanat ve tasarım merkezinde çok farklı alanlarda yaptıkları özgün çalışmalar ile dikkat çekiyor. Duvar panoları, seramik ödül heykelleri, tasarım, projelendirme, duvar resimleri, anıtsal heykelle ve dekorasyon alanlarında çalışmalar üreten İbrahim Şahin ve Metin Haklı’nın tek amacı ise özgün çalışmalar ortaya koyabilmek. Kültür ve sanat alanında marka olmayı hedefleyen iki arkadaşın en önemli eserlerini ise Konya’yı simgeleyen seramikler oluşturuyor. Bunların başında da Mevlana ve semazen bibloları geliyor. İki arkadaşın ortaya koyduğu farklı Mevlana ve semazen bibloları kurum ve kuruluşlar tarafından büyük beğeni görüyor.
KÜLTÜRE VE SANATA KATKIDA BULUNMAK ÜZERE YOLA ÇIKTIK
2007 yılında binlerce yıllık zengin bir kültür mirasının içinde bulunan Konya’da sanata ve kültüre katkıda bulunmak için yola çıktıklarını ifade eden Seramik Sanatçısı İbrahim Şahin, dürüstlük ve kaliteden taviz vermeden özgün çalışmalar ile güçlü bir kurum olma yolunda güvenle ilerlediklerini söyledi. İbrahim Şahin, “Biz aslında Ankara’da oturuyoruz. Ailelerimiz Ankara’da. 4. sınıftan itibaren Konya’da böyle bir atölye açmak istedik. Çünkü hem Konya’yı sevdik hem de Ankara’da böyle seramik atölyeleri çok fazla yok. Sanat merkezi için ilk önce Sırçalı Medresesi’nin yanında bir dükkânda çalışmaya başladık. İsmini de bu nedenle Sırçalı Sanat ve Tasarım Merkezi koyduk. Daha sonra orası çalışmalarımıza dar gelmeye başlaması nedeniyle 1,5 yıl önce şimdiki eski matbaacılar içine taşındık” dedi.
ÜRÜNLERİMİZ BÜYÜK BEĞENİ TOPLADI
Resmi kurum ve şahısların istedikleri farklı ürün beklentilerine cevap verdiklerini anlatan Şahin, “Özgün, modern ve fark edilen tasarımlarla bu sektörde sanatçı sorumluluğumuzu en iyi şekilde yerine getirmeye çalışıyoruz. Örnek alınan bir kurum olma yolunda ilerliyoruz. Bu nedenle resmi kurum ve şahısların istedikleri farklı ürünleri gerçekleştiriyoruz. Sanatçı ruhumuzun getirdiği düşünceyle daha önce yapılmış bir ürünün aynısını yapmıyoruz. Kendi ürünlerimizin de kopyalanmasını istemiyoruz. Bu nedenle tüm ürünlerimizin patentini alıyoruz. Mevlana ve semazen bibloları alanında farklı ürünler yapıyoruz. Ürünlerimiz orijinal olduğu ve göze hitap ettiği için kurum ve kuruluşlar alanında oldukça beğeniliyor. Aynı zamanda sanatçı kimliğimiz nedeniyle ürünleri zamanında yetiştirerek, dürüst iş yapmaya çalışıyoruz” diye konuştu. Konya kültürünü en iyi şekilde sanata yansıtmak için Selçuklu renklerini kullandıklarını belirten Şahin, Konya’yı kültürüyle geleceğe taşıyan ürünler ürettiklerini bildirdi. “Bizim işimiz sanat, ticaret değil” diyen Şahin, şöyle konuştu: “Biz bu merkezi açarken ticaret için değil, sanat için açtık. Bu nedenle de çok fazla bir reklam olayına girmedik. Şeb-i Aruz törenlerinde Mevlana Kültür Merkezi’nde stant açtık. Standımızı gezenler ürünlerimizi çok beğendi. Daha sonra Valilik, Kültür Müdürlüğü, Yazarlar Birliği gibi kurumlar ürünlerimizi talep ettiler. Böylece tanınmaya başladık.”
SERAMİK ÜRÜNLERİN YAPIMI ÇOK ZAHMETLİ
Seramik ürünlerin yapım aşaması hakkında bilgi veren Seramik Sanatçısı Metin Haklı da, üretimin çok zahmetli bir iş olduğunu söyledi. Ürünün her aşamasının elden geçtiğine dikkat çeken Metin Haklı, “Ürün ilk önce kalemle çiziliyor. Çizilen şeklin kalıbı alınır. Kalıbı alının ürünün döküm aşamasına geçilir. Kalıbı alınan ürün belli bir süre sonra kalıptan çıkarılır ve kurutma şamasına geçilir. Kurutma aşaması kışın 4-5 günü bulurken yazın 1 günde kurumaktadır. Ardından kuruyan seramikler sulu süngerle silinir. Çapakları alınır. Ardından 1040 santigrat derecede fırında pişirilir. Pişen seramikler daha sonra sırlanarak son halini alır.  İmalat sırasında yüzde 30 hata payı çıkar. Hata payı önceden göz önünde bulundurulmaktadır. Örneğin 100 adet ürün istenmişse biz yüz değil, 100’den fazla yaparak hata payını gidermiş oluyoruz” dedi.  “Aynı zamanda ürünlerimizi gerçekleştirirken, gerçeğine birebir yaklaştırmaya çalışıyoruz” diyen Haklı, “Bir semazenin dönerken duruşunun aynısını bibloya aktarmayı amaçlıyoruz. Bir neyzenin, dervişin, niyazın duruşunu birebir seramiğe yansıtıyoruz. Çünkü bunlar bizim kültürümüz. Kültürümüzü de en iyi şekilde yansıtmak zorundayız. Kültürümüzü en iyi şekilde yansıttığımız için kısa sürede büyük beğeni topladık” şeklinde ifade etti. Haklı, Mevlana ve semazen biblolarından başka farklı ürünlere de imza attıklarını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Ödül heykelleri, Nasreddin Hoca, Kubadâbâd, mücevherlik, askı lamba, Konya kartalı, sanatsal çalışmalar, Kültigin anıtı gibi ürünler de yapıyoruz. Hepsi de çok beğeniliyor. Ayrıca biz Karatay, İnce Minare, Mevlana Müzesi gibi tarihi yerlerimizin de biblolarının yapmak istiyoruz. Bunlar içinde çalışmalara başladık. Amacımız kültürümüze en iyi ve doğru şekilde hizmet etmektir.”
HASAN AYHAN

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Merhaba Şehir Haberleri