Gündem öyle değişiyor ki hangisini takip edeceğiz inanın bilmiyoruz. Yazılılarımızda “EVET” veya “HAYIR” diyenlerin seçimlerini değil, üslup noktasına dikkat edilmesini defalarca dile getirdik. Bulunduğumuz ortamlarda seçimlerin değil üslubun biraz daha şeffaf olması gerektiğini dile getiriyoruz.
CHP Konya yönetiminden hatrı sayılır birkaç ağabeyimiz ile olayı daha net anlamak adına görüşme imkânımız oldu.
Şu ifadeleri kullandılar “Konuşmaları bütünüyle dinlemek gerektiğini, olayın çarpıtıldığını ve konuşmanın tamamının dinlenmesi gerektiğini dile getirdiler”.
Ama şunu ifade etmeliyim ki ortada bir gerçek var. Hüsnü BOZKURT'un konuşması her ne olursa olsun, öyle cümleler kullanılmamalıydı.
Üslup açısından daha şeffaf ve sakin olmalıyız. Yaşadığımız zaman ve süreç itibariyle bu ülke bu tür gerilmeleri kaldırabilecek düzeyde de değil. Hüsnü Bey’in konuşmasını tamamen talihsiz buluyorum.
Gelelim bir diğer unsura;
Konya’nı ünlü reklamcılarından diye tanıtılan, aynı zamanda Marka ve Patent danışmanı olarak çalışan bununla beraber de zamanında ADAY ADAYI olmuş bir vatandaştan bahsedeceğim sizlere.
“Dokunduğuna bir şey yapan bir reklamcı.” Diye de tabir ediliyor
Bu vatandaş öyle bir vatandaş ki İmam hatip okumuş, camilerde zaman zaman müezzinlik yapan “sözde mümtaz” “özde ne yaptığı belli olmayan” bir vatandaş.
Şimdi yukarıdaki tanıtma metnimiz dursun biz olayı açığa getirelim.
Konya Saadet Partisi Kadın Kolları Komisyonu geçtiğimiz günlerde bir ziyaret gerçekleştirdi. AKP, CHP, BBP ve STK’lar. Bu ziyareti kimileri kabul etti kimileri etmedi. Ama en dikkat çekeni ise CHP ziyaretiydi.
Öğrendiğimiz kadarıyla bu ziyaretler altı aylık periyotlar ile düzenli olarak yapıyorlarmış. Ve enniyahetinde bu ziyaretler yine gerçekleşmiş. Tabi bu ziyaret taleplerinden birini de Ak Parti reddetmiş. Siyasi bir partinin nezaket ziyareti yapması partiler arası iletişimin kuvvetli olması adına çok faydalı gördüğüm bir harekettir. Tabi şunu da eklemek istiyorum siyasi arenanın sıcak olduğu bir zamanda da bu ziyaretin yapılmasını da talihsiz buluyorum.
Velhasıl bu ziyaret çok da gündem haline getirilecek bir mevzu olmamakla beraber birkaç fitneci topluluğun olayı büyüterek insanları tahrike yöneltmesidir.
Evet yukarıda tanıttığım kişi de tam olarak bunu yaptı. İnsanları tahrik ve küfüre yönelterek ortalığı karıştırma hareketinde bulundu.
Bu vatandaşa bir ayet ile cevap vermek istiyorum. "Namuslu ve habersiz (suçsuz) mümin kadınlara İFTİRA ATANLAR, dünya ve ahirette lanetlenmişlerdir. Onlar için büyük bir azap vardır." (Nur: 23)
Her ne olursan ol, nereyi temsil edersen et kimseye hareket etme hakkınız yoktur. Her türlü eleştiriyi yapabilirsiniz. Üsluplu bir şekilde olayı değerlendirebilirsiniz. Bunda sakınca yoktur.
Ama olayın aslını size genel itibariyle anlatayım. EVET diyen birkaç fanatik grup HAYIR diyenlerin açığını arıyor. Ellerine malzeme geçti tabiki. Suni gündemler ile referanduma insanları götürüyorlar. Saadetçilere ERBAKAN’ın kemiklerini sızlattınız. CHP’lilere ATATÜRK’ün kemiklerini sızlattınız. BBP’cilere YAZICIOĞLUNU unutmadık diyerek insanları suni gündemler ile yanıltmaya devam ediyorlar.
Biz meseleyi geniş çerçevede anlatmaya çalıştık. Ne anlarsanız anlayın, ne yorum yaparsanız yapın, aklınıza sahip çıkın. Olayları geniş bir açıyla okuyun ve araştırın. Ve kimsenin İFFETİNE küfür etmeyin.