Bizler hemen hemen dünyanın her köşesinde görsel olarak mutlulukla yaşamaktayız. Ulusal veya yerelde her birimiz ayrı kültür ve geleneklerde yetiştirilmekteyiz. Bu yüzden dünya üzerinde farklı yerlere gitmek; yeni güzel kültürler, geçmişe dayanan tarihi yerler görmek ve yerlilerden etkileyici hikayeler, sözler dinlemek geleceğin nesli olarak Özellikle Müslümanların tarihi başta olmak üzere bizler için çok önemli olduğunu düşünmekteyim.
Atalarımızın dediği gibi "Geçmişi bilmeyen geleceği de bilmez". Anayurt Orta Asya’dan gelen Türklerin kurdukları en son devlet Osmanlı devletidir. Osmanlı Devleti, 13. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar varlığını sürdürmüş bir devlettir. Doğu Avrupa, Güneybatı Asya ve Kuzey Afrika'ya kadar topraklarını genişletmiş ve 16. yüzyılda dünyanın en güçlü imparatorluğu haline gelmiştir. En geniş sınırlarına 1683 yılında ulaşmıştır. Yüzyıllar boyunca gerçekleştirilen fetihlerle Türk-İslam medeniyetinin dünyaya yayılmasında atılan ilk adımlar Osmanlı'nın kuruluşu ile atılmıştır. Osmanlı'nın temellerini atan kurucusu ise Osman Gazi'dir. Ben şahsım olarak gezmeyi seven biriyim, her gezdiğim yerin geçmişine bakarak geleceğini değerlendirmeye çalışırım. Bursa'nın geçmişi kadar geleceği de parlaktır. Bursa'nın soğuk havasında halkımızın ne kadar sıcakkanlı ve misafirperver olduğunu anlamak için sadece gezip, gidip gelmekle anlamazsınız, ancak Kozahan da oturup bir çay içip, Tahinli Pide Yiyerek Sohbet ederseniz anlarsınız. Bursa gönlü zengin insanlarıyla zenginliğine zenginlik katan bir şehirdir, Bursa Dünyaya kucak açan Ulu bir diyardır.