Muğla'nın Kavaklıdere ilçesindeki Asarcık Tepe'de yürütülen arkeolojik kazılar, Selçuklu Devleti'nin Anadolu genelindeki etkisini bir kez daha gözler önüne serdi. Kazılarda bulunan fırın kalıntıları, Selçuklu’nun mutfak kültürünün ve fırıncılık geleneğinin, Konya’dan tüm Anadolu’ya yayıldığını ortaya koyuyor.
Muğla'nın Kavaklıdere ilçesindeki Asarcık Tepe'de yürütülen arkeolojik kazı çalışmalarında, Selçuklu Devleti dönemine ait konut ve fırın gibi yapılara ulaşıldı. Asarcık Tepe Arkeolojik Kazı Başkanı Doç. Dr. Bekir Özer,2021'de başlayan kazılarda bölgenin tarihine ışık tutan çok önemli sonuçlara ulaştıklarını söyledi. Alandaki çalışmalara, Kültür ve Turizm Bakanlığının Geleceğe Miras Projesi kapsamında devam ettiklerini belirten Özer, "Bugüne kadar Asarcık Tepe'de yürüttüğümüz çalışmalarda milattan önce 3'üncü binden başlayan kültür izleriyle karşılaştık. Dolayısıyla 3'üncü bin özellikle Hitit dönemi açısından oldukça anlamlı. Bu yönüyle bölgede araştırılan ender yerlerden bir tanesi burası." diye konuştu.
KONYA'NIN MUTFAK KÜLTÜRÜNDEN ANADOLU'YA UZANAN İZLERİ
Selçuklu Devleti, başkent Konya'da geliştirdiği fırıncılık teknikleri ve mutfak kültürüyle dönemin en önemli gastronomik merkezlerinden biri haline gelmişti. Anadolu'ya yayılan bu kültür, sadece başkentle sınırlı kalmayıp, diğer bölgelere de etkisini gösterdi. Asarcık Tepe'deki kazılarda ortaya çıkan fırınlar, Selçuklu'nun bu alandaki geleneklerinin, Batı Anadolu'ya kadar taşındığını ve bölgedeki yerleşim yerlerinde önemli bir kültürel miras bıraktığını gösteriyor.
FIRINLAR, SELÇUKLU’NUN MUTFAK ÇEŞİTLİLİĞİNİ YANSITIYOR
Asarcık Tepe'de yapılan kazılarda, Selçuklu dönemine ait fırın kalıntılarının bulunması, Türklerin Anadolu'daki ilk yerleşimlerinden biri olan bu bölgede yemek pişirme geleneklerinin izlerini taşıyor. Bu fırınlar, sadece yemek pişirmek için değil, aynı zamanda yerleşim yerlerinin sosyo-ekonomik yapısını anlamak açısından da büyük önem taşıyor. Selçuklu’nun mutfak kültürüne dair bu bulgular, bölgenin gastronomik mirasının ne kadar köklü olduğunu ve bu kültürün zamanla tüm Anadolu’ya yayıldığını ortaya koyuyor. Bu keşif, yalnızca arkeolojik bir bulgu değil, aynı zamanda Anadolu'nun yemek geleneğinin evrimini gözler önüne seren önemli bir adım.