İnsan birçok işlemlerinde olduğu gibi bilhassa sağlık işleminde de bazı problemle karşılaşır bazen hayıflanmaya girip, “kader” deyip içine çeker.
Bazıları da kader kaderdir ama atılımla da bu kaderin değişebileceğini düşünerek adımlar atar.
***
Buna misal olarak bendenizin karşılaştığı problemle önce kader demekle beraber, sonra bu problemi ortadan kaldırma olayını bir makale olarak değil de oluşumu anlatarak sizlerin kanaatine sunmak istediğimi belirtmek isterim.
***
Gözde gerileme üzerine gittiğim kontrollerim de daha iyi görme için gözlük camı isteğime…
“Her ne kadar Katarak başlamışsa da. Senin gözünün arkasında bir problem var.”
Demeleri üzerine Başarılı çalışmaları olan hastahanesinden ayrılmış Başhekim üstü idareci profesöre “ne yapmamı. Başarılı kim var” bildirmesini istedim.
Bendenize salık verdiği başarılı Göz doktoru Doçent Dr. Yaşar Sakarya’ya gittim.
Oda gözümde bir problem olduğu kanaatine vararak. Göz grafikleri yanında beyin tomografisini de kontrol edip neticede sağlam görünce. Ameliyat için masaya yatırdı.
Yatırdı ama birde kan tahlilinde kan pıhtılaşmamın çok düşük olduğunu görür görmez…
Bana durumu anlatıp, o anki ameliyatı tehirle yeniden kan tahlili yapılması üzerinde durup. Kendince istenen “APTT INR ve Protrombin” Zamanı incelemesinde normal çıkınca ertesi günü Ameliyata girdi.
***
Ameliyat sonu başarılı bir görme fonksiyonum olduğu için sevinçliydim.
Bir aylık bekleme zamanı sonu sağ gözümün de Katarak ameliyatı için istekte bulununca, şunları söyleyerek göz camı verdi.
“Senin gözünde yaşlılıktan dolayı sinirlerde zayıflama var. Ayrıca arkasında bir problem mevcut
Ameliyat esnasında epeyce uğraşımım oldu. Bu bakımdan bu problemin sağ gözünde de olabileceği bakımından sağ gözün Katarak ameliyatını yapmayacağım.”
İkazına “gözü kaybetme olasılığımı var” dememe beni mahzun etmemek için “ben böyle görüyorum ve yapamam istersen tıp fakültelerine git” karşılığı verince anladım ki değerli ve başarılı doktorun bir bildiği var. “Ne yapalım kader. Böyle gitsin Sağ için uğraşmayayım” kanaatine vardım.
***
Aradan hayli zaman geçti. Bir gün Katarak ve ameliyatları üzerinde konferans verileceğini bilgisayardan öğrenince bende konferansa iştirak ettim.
Konferansta genç Sayın Profesör Dr. Ümit kamış Katarak ve ameliyatlarda hayli ilerlemelerini ve 2,5 mm açılma yerinde 1,8 açarak işlem yaparak işlemdeki başarılarını genişçe izah etti.
***
Konuşmayı dinlerken, ideoloji peşi yerine esas işleri olan Üniversite üyelerinin kendilerini daha ileriye götürmeyenlerin yerine genç Tıp ilmi adamının genç yaştakileri adımlar atıp dünyaya yeni sistemleri yayıp kabul ettirmiş olmalarından büyük iftihar duydum. Göğsüm kabardı ve Prof. Dr. Ümit Kamış’ın biyografisine bilgisayardan baktım.
***
“…İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden Tıp Doktoru ünvanıyla mezun oldu. İstanbul Beyoğlu Göz Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 1999 yılında göz hastalıkları uzmanı oldu. Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı’nda 1999 yılında Yrd. Doç. olarak çalışmaya başlayan Ümit Kamış, Fako yöntemiyle (dikişsiz) katarakt ameliyatını Konya’da ilk olarak gerçekleştiren ve uygulayan kişi ünvanına sahiptir. Dr. Ümit Kamış 2006 yılında Doçent, 2011 yılında ise göz hastalıkları alanında profesör kadrosuna atandı. Dr. Ümit kamış 17 Eylül 2012 tarihine Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı’nda çalışmaya başladı. Halen aynı kurumda öğretim üyesi olarak çalışmaya devam etmektedir.
Çok sayıda ulusal ve uluslararası bilimsel çalışması bulunan Dr. Kamış, Türk Oftalmoloji Derneği Katarakt ve Refraksiyon Cerrahisi birimi aktif üyesi olup, göz hastalıklarının tüm alanlarında özellikle zor ve özellikli olgulardaki katarakt ameliyatlarını, ayrıca hem yakın hem de uzağı görmeyi sağlayan multifokal göziçi lenslerini ve astiğmatizmayı düzeltebilen torik göziçi lenslerini uygun olan katarakt hastalarına uygulamaktadır. “ bilgisi verilmekte.
***
Uzatmayalım. Sayın Kamış’tan hemen bir randevu almayı başardım.
Selçuk Ün. Tıp Fakültesi Göz klinikliğinde bendenizi evvela soru sonra elimdeki detaylara bakma neticesi asistan doktorların göze bakması sonrası göz cihazlarına gönderdiler.
Her üç cihazda üç çeşit kontrol yapılırken ben tedirgin oluyordum gözümde problem mi var diye.
Cihazlar neticesi sağda problem yok solda hem delik hem de problem var ama şimdilik ameliyat gerekmez dediler
Bu sırada Sayın Prof. Dr. Ümit Kamış bizzat muayene etti. Tüm muayenelerin süresi iki saate vardı sanırım.
Sayın Prof. Dr. Ümit kamış ameliyat gününü verdi ve o gün Hastaneye yattım.
Tekrar cihazlarla kontrol ve ameliyat masasına yattım Sayın Ümit beyefendi bizzat ameliyatı yaparken öğrencilerine de anlatıyordu.
***
On beş dakika sonra odama indim ve gün boyu devamlı bakım içinde damla vb. yapıldı ertesi gün yeniden kontrol ve Sayın Ümit Bey “geçmiş olsun” deyip talimatı verdi
Böylece açılan gözüm pırıl pırıl görüyordu.
***
İşte burada demek istediğim Selçuk Tıp Fakültesi cihazlarının son sistem içinde olmakla beraber başarılı ve kendini ilme vermiş yeni bir şeyler araştırmasında uğraşan Prof. Dr. öğretim üyelerinin bulunması ile birkaç yıl evvel belirttiğim gibi.
Üniversitenin ileri adımlar içinde ön sıralara geçmesi yanında…
Bizlerinde karamsarlık değil bu hekimlerimize başvurmamızın faydasını görmemizdir.
Kendilerine teşekkür eder nice başarılar dilerim.
***
Sağlık ve esenlik içinde sevdiklerinizle yaşam dileğimle…