Şehit Madenci Çocukları: Babamız Sivil Şehit Sayılacaktı, Hakkımızı Arayacağız

Zonguldak'ın Ereğli ilçesinde yaşayan şehit madencilerin çocukları, yeni çıkarılan yasada madencilerin sivil şehit sayılmasıyla ilgili olarak çıkması gereken kararın çıkmamasına tepki gösterdi. Madenci çocukları "Hakkımızı gerekirse...

Zonguldak'ın Ereğli ilçesinde yaşayan şehit madencilerin çocukları, yeni çıkarılan yasada madencilerin sivil şehit sayılmasıyla ilgili olarak çıkması gereken kararın çıkmamasına tepki gösterdi. Madenci çocukları "Hakkımızı gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde arayacağız." diyor.

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kabul edilen yeni torba yasada sivil şehitlik bekleyen madenci çocukları, kararın çıkmamasına tepkili. Dönemin Başbakanı ve şimdiki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bizzat kendi ağzından maden şehitlerinin sivil şehit sayılacağını ancak çıkarılan yeni torba yasada sadece Soma şehitlerinin sivil şehit olarak ilan edildiğini söyleyen madenci çocukları haklarını mahkeme yoluyla arayacaklarını ifade etti.

Amelebirliği Armutçuk Şube Temsilcisi Çetin Yiğit, konuyla ilgili olarak komisyon kurduklarını ve işin sonuna kadar takipçi olacaklarını söyledi. Çetin açıklamasında "Bizim bugüne kadar bu konuyla ilgili olarak çok mücadelemiz oldu. Bu Soma faciasından öncede biz bu mücadeleyi veriyorduk. Nitekim biz bu mücadeleden belli bir yola kadar geldik ondan sonra gelemedik. 2000 yılında kuruma işçi alımlarında o zaman dönemin milletvekili Sayın Boray Baycık 500 tane şehit çocuğunun alınmasına yardımcı oldu. Ben buradan bir kez daha ona teşekkür etmek istiyorum. Bundan sonra şehit madenci çocuklarının önü tıkandı. Bundan sonraki süreçte Soma faciası meydana geldi. Sayın başbakanımız bizim daha öncede belirttiğimiz şu andaki sayın cumhurbaşkanımız maden şehitleri sivil şehitlik hakkı verilsin mücadelemiz sayın cumhurbaşkanımız kendi ağzından söyledi. Maden şehitlerine sivil şehitlik hakkı verilecek diye. Ama ne hikmetse Torba Yasa görüşülürken bunun ileriye geriye dönük daha fazla sayı olacağından bunların her halde külfet getireceğinden sadece Somayla sınırlı tutmaya çalıştılar. Bizde kendi aramızda arkadaşlarımızla heyet kurduk. Bursa’daki genel maden şehitleri başkanımız Nihat Tanay var. Onunla beraber meclis ziyaretlerimiz oldu. Meclis ziyaretlerinde işte Köksal Toptan milletvekilimiz sayesinde grup başkan vekilleriyle görüşmelerimiz oldu. Komisyon başkanıyla görüşmelerimiz oldu. Bunlar bize bunu bu yasaya dahil edeceklerini söylediler. Zonguldak maden şehirlerini ve tüm maden şehitlerini. Daha sonraki süreçte bunun yasada olmadığını öğrendik. Tekrar yine ikinci defa ziyarete gittiğimizde şu anki bakanımız Nurettin Canikli bize 'Bu yasayı acele çıkartmak zorundayız' dedi. Ben de kendisine bunun anayasaya eşitlik ilkesine aykırı olduğunu söyledim. Bana bu konunun doğru olduğunu bu konuda haklısınız ama bu yasanın bir an önce çıkması gerektiğini siz buna dava açtığınız takdirde yine kazanacaksınız diye bize söyledi. Bizde bizi bu davalarla uğraştırmayın gerekeni yapın diye söyledik." dedi.

"TORBA YASA BU ŞEKİLDE ONAYLANDIĞI İÇİN ÇOK BÜYÜK ÜZÜNTÜ DUYDUK"

Bugüne kadar bir çok görüşmeler yaptıklarını ve konuyu gerekli tüm yerlere aktardıklarını ifade eden Yiğit "Ben burada bu zamana kadar 1970’ten bu yana şehit olanların isimlerini çıkarttım. Yaklaşık yılı hepsi burada var 1584 kişi. Bunu da neye istinaden çıkarttım? Şimdi kamuda işe girebilme yaşı 44 yaş. Bu da 1970’le 2014 arası 44 yaşına tekabül ettiğinden 1584 kişi. Ama biz diyoruz ki 1584 kişi değil bu. Bu sayı zamanında çoğu arkadaşımız çeşitli nedenlerden dolayı 2000’den önce kurum yetkilileri olsun dönemin yetkilileri olsun yardımcı olduğundan çoğu şehit arkadaşımızın çocukları işe girdiler. Bu sayı 1584 değil 700-800 civarındadır. En fazla Zonguldak’ta maden şehidinin bu işten yararlanma sayısı 700’ü geçmez. Yani bu 700 kişinin ben devlete külfet olacağını zannetmiyorum. Biz Maliye Bakanlığı ile görüştüğümüzde şunu söyledi “Biz elimizden geleni yaparız” torba yasada bu konuyu gündeme almanın bir sıkıntı olmadığını söyledi bize Şehit Aileleri Derneği başkanıyla gittiğimizde. Bizler gerçekten bu Torba Yasa bu şekilde onaylandığı için Zonguldak maden şehitleri ve tüm maden şehitleri olarak büyük bir üzüntü duyduk"

"KİMSE BANA BİLGİ VERMEDİ DİYEMEZ"

Konuyu özellikle bölge milletvekillerine aktardıklarını kaydeden Çetin Yiğit "Bu konuda hiç kimse bana bilgi vermedi diyemez. Ben bütün milletvekillerimizin hepsini ziyaret ettim. Özellikle bundan 1 yıl önce sayın Ercan Candan’a verdim dosya şeklinde. Amele Birliği başkanıyla gittiğimizde bana “sen çok güzel bir çalışma yapmışsın ben bu çalışmanın üzerinde duracağım bu konuda sana kesinlikle yardımcı olacağım bu Zonguldak maden şehitleri için güzel bir adım ben bunu meclis gündemine taşıyacağım” dedi. Ama biz hiç meclis gündemine taşınan bir şey göremedik. Sadece mücadelemizle kaldık. Ben buradan yine kendilerine sesleniyorum. Bu Zonguldak bizim bu maden şehitleri de bizim burada bu maden şehitlerine sahip çıksınlar. Cumhuriyet Halk Partisi Zonguldak Milletvekilimiz Ali İhsan Köktürk Anayasa mahkemesine biz başvuru yapacağız dedi. Ondan sonraki süreçte bizler şehit ailelerini bir araya toplayacağız. Bireysel dava açtıracağız. Biz bunu dava ile alabileceğimizi biliyoruz. Ama bizleri dava ile uğraştırmasınlar." dedi.

"ANMA TÖRENİNE GELİP DE 'ACINIZI PAYLAŞIYORUZ' DİYEREK GÖSTERİ YAPMASINLAR"

Her yıl şehit madencileri anma törenine gelen siyasilerin 'Acınızı paylaşıyoruz' sözleri ile gösteri yaptıklarını kaydeden Yiğit, şöyle konuştu: "Her yıl 7 Mart 1983 anma törenleri Kozlu’daki 3 Mart 1992 anma törenleri düzenleniyor. Bunu sendikamız organize ediyor genelde her yıl bu şekilde. Tüm yetkililer buraya geliyor. Geldiklerinde söyledikleri şey bizler sizin acınızı paylaşıyoruz. Ben bundan sonra bu olay çözülünceye kadar bu olay çözüme ulaşmazsa 7 Mart törenlerinde 1992 Kozlu Grizu’suna bu olay çözülmezse kimsenin gelmesini istemiyorum. Biz bu maden şehitleri arkadaşlarımızla o töreni gerektiği şekilde yaparız. Bizim buraya gelip de biz sizin acınızı paylaşıyoruz deyip de gösteri yapmasını istemiyoruz kimsenin. Bize sadece çözüm üretsinler ondan sonra gelsinler biz onları başımızın tacı yaparız bu maden şehitleri adına. O törenlere bu sorunu çözmeden kimsenin gelmesini istemiyorum."

"BENDEN NE İSTEDİLERSE YAPTIM AMA YİNE OLMADI"

Babası Recep Kocaman'ı 1993 yılında meydana gelen grizu faciasında kaybeden 34 yaşındaki işsiz Cefair Kocaman Türkiye Taş Kömürü Kurumu'nun kendisine söylediği her şeyi yerine getirmesine rağmen iş sahibi olamadığını söyledi. Kocaman konuşmasında "TTK Genel Müdürlüğü'ne birkaç kere gittim kapılarını aşındırdım. Bana dediler ki okuldan mezun olacaksın tamam oldum. 2 yıllık okul okuyordum. Bu sefer de dedilerki 4 yıllık onu da bitirdim. Bu sefer de dediler ki KPSS’ye gireceksin. KPSS’ye de girdim bu seferde alım yok dediler. Şahsen ben 3 yaşındaydım babamın öldüğünde küçükken onu hissetmiyorsunuz zamanla hissediyorsunuz yokluğunu zaman geçtikçe fark ediyorsunuz. Böyle haksızlıklar olduğu sürece daha çok hissediyorsunuz. Annem 20 yaşındaydı dul kaldığında ben 3 yaşındaydım. 20 yaşındaki bir kadının bir kız çocuğuyla Türkiye gibi bir yerde dul kaldığını. Ev istiyorsunuz ev vermiyorlar kötü gözle bakıyorlar kız çocuğu yanında küçük düşünün şu 10 yılda aşıldı belki böyle şeyler. Çok doluyum aslında ama anlatsam. Ne istiyorum ayrım olmasın istiyorum yani neden bizi mahkeme kapılarında süründürüyorlar. Biz neden her seferinde dava açmak zorunda bırakılıyoruz. İllaki çıkıp bir şeyler söylememiz mi lazım biz mi arayacağız hakkımızı. Sizin de böyle bir hakkınız varmış eve t geçmişte eşitsizlikler yaşanmış haksızlıklar yaşanmış biz bunu şimdi fark ettik acınızı belki dindiremeyiz ama en azından buda sizin hakkınızdır demeleri gereken yerde biz koşuyoruz sürekli biz. 80 yaşına da gelsem koşmam gerekirse koşacağım. Ama böyle mi olması lazım? Bu şekilde mi olması lazım?" ifadelerini kullandı.

"BİR YERDE İSTİHDAM EDEBİLİRLİR"

Şehit madenci çocuklarından Cemil Aydın (31) ise konuşmasında "Soma’daki arkadaşlar tabi onlarda bizim kardeşimiz. Onlar da sonuçta Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı. Ben bu olayı 3 Mart 1992 yılında yaşadım. Babam öldüğünde 9 yaşındaydım. Şimdi 9 yaşındaki çocuğa sorsanız benim babamın cenazesi köye geldiğinde köyün girişinde taşlar vardı taşların arasında çocuk gibi oynuyordum. Cenaze geliyor ama kimin cenazesi? Çünkü o anı o kaderi yaşayan insan bilir.Yani ben Soma’daki arkadaşları çok iyi anlıyorum şu anda. Çünkü yaşım 31 şu an ben o acıyı 21 sene önce yaşadım. Allah herkesin ailesine sabırlar versin. Yani zor bir durum çünkü sonuçta baban sana ekmek getiriyordu ekmek kavgasının peşinde. Ben buradan tüm yetkililere Zonguldak milletvekillerine, yetkililere sesleniyorum; biz madene girmek istemiyoruz biz onun çabasında değiliz. Sonuçta biz bir şehit yakınıyız. Bizim gibi arkadaşları mağdur kişileri bir hastanede temizlikte veya başka bir yerde bir değerlendirme olabilir diye düşünüyorum. Çetin başkanımızın dile getirdiği gibi 800 kişi öle yüksek bir rakam değil. Bu kişileri belli bir ortamda belli bir yerde istihdam edebilirler." dedi. CİHAN

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Türkiye Haberleri