Çok askerin şehit olduğu bölgede bittiğine inanılan Gelincik çiçeği 1. Dünya Savaşı'nın en önemli sembollerinden birisidir. Gelinciğin dünya üzerinde birçok anlamlı ifadesi vardır. Her toplumun yaşanmışlığına göre yorumlanmış olsa da hiç kuşkusuz ki ortak anlamı “hatırlama” olmuştur.
Birinci Dünya Savaşı’nın bittiğinde, İngiltere’de, savaşta hayatını kaybeden askerlerinin anıldığı “Remembrance Day” (Gelincik Günü) ismiyle anma günü düzenlenmiştir. Pek çok millet, Gelinciği anma günlerinin simgesi olarak kullanırlar.
Hiç düşündünüz mü?
Acaba Türkiye’de gelincik ne anlama geliyor? Neyin simgesidir?
Bizde gelincik sıradan bir çiçek gibi görünüyor. Aslında öyle değil. Yeryüzünde en kıymetli anlamı bizde, Türkiye’de…
Bilir misiniz?
Türkiye’de en güzel, en parlak, en kırmızı gelincik nerede büyür? Hemen söyleyeyim. Çanakkale’de!
Neden mi?
Yağmur yağdıktan sonra geride kalan taş, toprak ve insan kemikleri… Çanakkale’de o kadar çok insan ölmüştür ki; Türk’ü, Avustralyalısı, Alman’ı Japon’u, Rus’u, İtalyan’ı, Bulgar’ı, Yunan’ı, İngiliz’i, Fransız’ı, Hintlisi… Mehmet’i, John’ı, Boris’i, Leonard’ı, Edward’ı, Yanis’i…
Çanakkale’de ölen insanların kanlarıyla sulanmış gelinciklere “Kan Çiçekleri” der Gelibolulular. Bahar gelmeye görsün, her yanı kırmızılar basar. Bizim askerlerimiz, gerektiğinde her biri gelincik olur, sert rüzgârlara direnir de gitmez toprağından.
Japonlar, Gelincik için şöyle derler; “Gelincik insan ömrü gibidir. Dünü vardır. Yaşamıştır. Bugünü vardır. Yaşıyordur; ama yarını belli değildir.” Yarını belirsiz diye nitelenen Gelincik çiçeği bazen Nisan ve Mayıs aylarında bazen de Temmuz ile Ağustos aylarında yüzünü gösterir bizlere.
Geçmişten günümüze dek, cennet vatanımızın her bir metrekaresinde, neredeyse her gün, her ay açan Aziz Şehitlerimiz olmak üzere, 15 Temmuz’da da yine aynı ruhla açmış olan Aziz Şehitlerimize RAHMET ve MİNNETLE SELAM OLSUN…
“Ey şehîd oğlu şehîd, isteme benden makber,
Sana âgûşunu açmış duruyor Peygamber.”
(Mehmet Akif ERSOY)