Şehirde yayalar değil, araçlar düşünülüyor

Konya Mimarlar Odası Başkanı M. Serdar Işık, yapılan yatırım ve düzenlemelerde önce yayaların düşünülmesini istedi

Konya son yıllarda özellikle marka şehir olmak için yoğun bir çalışma sürecine girdi. Bu kapsamda şehir içinde yapılan birçok düzenleme de yeni sorunları doğuruyor. Konya’nın sorunlarına ışık tutmak ve yerel yöneticilere sorunlar hakkında bilgi vermek için Konya Mimarlar Odası Başkanı M. Serdar Işık’la konuştuk. Merhaba Gazetesi’ne önemli açıklamalarda bulunan Işık, ölüm yoluna dönüşen kesintisiz yollardan, yaya üst geçitlerine, Kültürpark’tan kentsel dönüşüm projelerine kadar birçok konu hakkında önemli mesajlar verdi. Modern şehircilik bağlamında şehir içlerinde kesintisiz yolların yapılamayacağını söyleyen Işık, yapılan üst geçitlerin ise yayalardan çok taşıt trafiğini rahatlatmak için yapıldığını vurguluyor. Işık, restorasyonu yapılan Alâeddin Köşkü’nün de yeni baştan yapılacak olmasını bir tiyatro dekorundan öteye geçmeyeceğini ifade ederek, Aydınlıkevler’deki eski itfaiye merkezinin ise otel olarak kullanılmasının daha doğru olacağını kaydetti. * Şehir içinden geçen İstanbul yolu ve Beyşehir yolunun kesintisiz olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Kesintisiz yolların şehir içinden geçmesi doğru mu?

- Bir kere şehrin ortasından böyle surat yollarının geçmesi zaten doğru değil. Neden surat yolları diyoruz, üç şerit, dümdüz, ışık, sinyalizasyon, yaya geçidi yok. Dolayısıyla istediğiniz kadar oraya azami surat 65 kilometredir, 50 kilometredir levhalarını koyun, eğer bir radar korkusu yoksa insanlar orada hiç levhadaki azami surata uymadan, istedikleri suratla gidebiliyor. Şehrin içinde trafik sinyalizasyonuyla trafiğin kesilerek yaya geçidinin yapılaması tüm medeni memleketlerde uygulanıyor. Ama bizde nedense bir korku, aman trafikte beklemeyelim. Neden beklemeyeceksin? Eğer bir yere geç kalıyorsan 5 dakika erken çıkacaksın. Trafikte bekleme süresini göz önünde bulunduracaksın, ona göre vaktini ayarlayacaksın. Yani sevgili sanayici Meram’daki evinden 8’e çeyrek kala çıkacak, ikinci organizedeki işine son surat giderek 8’de işinde olacak, yok öyle yağma. Burada öğrenciler okula gidecek, yaşlılar camiye gidecek, insanlar hastaneye gidecek, onlar ilk önce güvenli bir şekilde geçecek. Yoksa son suratla oradan oraya gitmek ve buna da çanak tutmak doğru bir şehircilik anlayışı değildir.
* Tabii ki hız yolları dediğimiz kesintisiz yollar aynı zamanda yayaların geçeceği üst ve alt geçitlerinin yapılmasını da zorunlu kılıyor. Şehrin içinde bu kadar çok yaya üst geçidinin yapılmasını ve üst geçitlerin ışıklandırılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Yapılan üst geçitler taşıt trafiğine rahatlık sağlamak için yapılmış düzenlemelerdir. Yayalar düşünülmemiştir, araçlar düşünülmüştür. Bu kesinti olmayınca yayalar nereden geçecek, yayalar üstten geçecek. Peki, üstten nasıl geçilecek? Yayalar 30 basamak buradan çıkacak, 30 basamak diğer taraftan inecek ondan sonra yayalar karşıya geçecek. Konya’da yaşayan herkes 15-20 yaşında değil ki. Yaşlısı var, hamilesi var, özürlüsü var, küçük çocuğu var, bebek arabası taşıyanı var, buradan nasıl çıkacak. Bunun üzerine biz şimdi asansör yaptırıyoruz diyorlar. Geçen gün tesadüfen baktım, asansör hakikaten güzel. Fakat asansördeki şöyle bir yazı dikkatimi çekti. Asansörle çıkmak isteyen 65 yaşı üzerindeki vatandaşların bilmem nereye müracaat etmeleri halinde kendilerine bir kart verilecekmiş de asansöre o kartı basacaklarmış, ondan sonra kapı açılacakmış, asansörle yukarı çıkılacakmış. Yani bu kadar saçma sapan bir şey söz konusu olamaz. Güya biz zorluk çıkarmıyoruz da vatandaşlar rahatlıkla çıkıyor. Oradan geçmek isteyen herkes Konya’nın vatandaşı değil ki. Konya’da ki tüm trafik akışı ve yaya geçitleri Konyalı vatandaşlar için düzenlenmez. Diğer illerden ve yurtdışından gelen hamile, kucağında çocuk olan, bebek arabası taşıyan insanlar nasıl çıkacak. Efendim önce belediyenin bilmem ne birimine müracaat etsin kart alsın, ondan sonra asansörü kullansın. Bu hiç kabul edilemez bir şey. Aynı zamanda üst geçitlere değişik tek renk bir ışıklandırma yapılamaz mı? Tabi ki yapılır. Orada bir yaya üst geçidinin olduğu, tabii ki gözükecek. Ama böyle mor ışıklar, renkli renkli ışıklandırmalar, bir taraftan Selçuklu başkenti diye öğüneceksiniz, ondan sonra olmadık ışıklandırmalarla, milleti kendinize güldüreceksiniz.
* Kültürpark sizin de en çok üzerinde durduğunuz bir konu. Kültürpark’ın yapımını nasıl görüyorsunuz?
- Kültürpark’ta esasında tek dişe dokunur şey, bence Dede Bahçesi’nde yapılan binadır. Mümkün olduğu kadar eskiye uygun yapılmıştır. Gerçekten takdire şayandır. Ancak, onunda zemin katından bir hermetik baca çıkıntısı, çatıdan plastik borularla su alınması görüntüyü bozmuştur. İnsan bunu yaparken, doğrudan doğruya bacayı normal baca hüviyetinde çıkarmalıdır. Dışarıya böyle sap gibi bir tane hermetik baca çıkarmanın bir anlamı var mı? Arka duvarına bir tane enerji panosu koymasının bir anlamı var mı? Bir taraftan yapıyorsun bir taraftan şark kurnazlığı yapıyorsun. Madem bu binayı yapıyorsan tam aslına uygun olarak yap. Kültürpark’ta şehircilik açısından, tarif edilebilecek bir şey yok. Bir park kimliğinde değil. Parkta giderken, yol şöyle kenardan dönüveriyor ve son derece geniş yollar. Park kimliğinde olan yollar değil. Sanki bizim park yollarımız en geniş olsun, yollarımız nasıl genişse yaya yolları da en geniş olsun. Hayır birkaç tane insanın geçebileceği yaya yollarının yapılması daha uygun. Ondan sonra gelindi, bir çeşme kondu oraya. Bosna’nın bilmem ne neresinden bir çeşme. Yani Bosna’dan birisi bu çeşmeyi yaptırdı diye, hiç olmadık bir yere konulur mu? Bu çeşmenin yeri bir meydandır. Bir meydan düzenlemesi yaparsın, o meydanın da en alıcı yerine bu çeşmeyi koyarsın. Kaldırımda giderken sağa bak, bir tane çeşme görüyorsun. İsteyen her istediğini istediği yerde yaptıramaz.
VATANDAŞA TRAFİK ÇİLESİ ÇEKTİRMEYE HAKKINIZ YOK
* Çeşmenin olduğu alanın miting gibi çeşitli organizasyonlar için düzenlenmesi doğru mu?
- Yer olarak miting alanları buralarda olmaz. Şehrin zaten trafik sorunu var. Bir de gelip şehrin yoğun olduğu bir yerde miting düzenlerseniz, Konya’nın her yerinde trafik dumura uğruyor. Çünkü miting yapıldığı yerin yanından geçen yol şehir trafiğinin ana damarını oluşturuyor. Daha önce orada yapılan çeşitli organizasyonlarda trafiğin nasıl felç olduğunu hepimiz gördük. Onun için ister Başbakan gelsin, ister Cumhurbaşkanı gelsin, ister bilmem kim gelirse gelsin kimsenin vatandaşlara trafik çilsini çektirmeye hakkı yok. Bunun yerine şehri içinde toplumu rahatsız etmeyecek yerlerde miting alanları yapılabilir. Böylece ne trafik sorun olur ne de gürültü kirliliği.
* Kentsel dönüşüm kapsamında eski Konya evlerinin restorasyonunu, Alâeddin Köşkü’nün yeniden inşa edilecek olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Eski evlerin inşası, restorasyonu gelecek nesillere eski Konya yaşantısını anlatması bakımından son derece faydalı olarak görüyorum. Büyük bir hizmet ve bunu da her zaman takdir ettiğimi söyleyebilirim. Eski Konya Sokağı olarak, eski Konya evleri olarak böyle düzenlemelerin yapılması şehre önemli katkıları olacaktır. Fakat, bir de Konya’nın kerpiçten toprakla kamış karışımı düz damlı evleri var. Biraz da bunlardan örnekler vermek faydalı olur.
Alaeddin’de bir köşk yapılıyor. Orada fotoğraflarını görüyorum. Yeni baştan yapılacakmış falan. Doğrusu bu bir tiyatro dekorundan öteye geçemez. Bunu başka türlü anlatmanız söz konusu değil. Tarihi dokuyu tekrar canlandırmak gibi bir şey söz konusu olamaz. “Efendim ben Efes harabelerini yeni baştan tekrar yapacağım” desem böyle bir şey olabilir mi?  Efes, o haliyle bir değer ifade eder. Yoksa ben bunu yeni baştan yaptım bu Alaeddin Köşkü’dür diye bilir miyim ben? Sadece bu projeyi Konya belediyesinin ve bilmem ne kuruluşunun yapmış olduğu bir binadır şeklinde değerlendirebilirim. Ancak eskinden böyle bir şey vardı, demek istiyorsan o zaman minyatür park yaparsın ve Alaeddin Köşkü’nün de minyatürünü yaparak orada sergilersin. Eskiden nasılmış diye görmek isteyenler gider orada görür. İmitasyon dediğimiz taklit bir şey yapmanın anlamı yok. Bir de saray kalıntısının üzerindeki o şemsiye 1960’lı yılların tekniği ile yapılmış ve o da bir kültür varlığı içinde yer alamaya hak kazanmıştır. Onu yıkacağımda yerine bilmem ne yapacağım demekte doğru bir davranış değil. Eskiden kartpostallar gönderilirdi ve kartpostalların resimlerinden biri de şemsiyenin olduğu saray kalıntısıdır. Selçuklu’ya sahip çıkıyorsak bunları göz önünde bulundurmak temel görevimiz olmalıdır.
* Mevlana’nın etrafının genişletilmesi yönündeki düşünceler hakkında görüşleriniz nedir? Gerçekten Mevlana’nın çevresi bir meydan haline mi getirilmeli?
- Mevlana civarındaki otopark senelerden beri orada bir garabet olarak duruyor. Kütle olarak son derece ağır, insana hoş görünmeyen bir bina olarak duruyor. Buranın yıkılması gerekiyor. Kütüphane son derece zarif ve işlevi halen süren, bir binadır. Bu kütüphanenin de yıkılıp oranın meydan olarak düzenlenmesi bazı sorunlara yol açabilir. Mevlana Müzesi, etrafındaki yapılarla bir bütünlük arz eder. Müze, oradaki nispetler etrafına göre uygundur. Tamamıyla etrafını kürüseniz, bilmem kaç kilometreye kaç kilometre bir alan yaparsanız, bu alanın ortasındaki müzenin eski azametinden hiçbir şey kalmaz. İnsan ölçeğini aşan genişlik içinde önemini yitirir ve kaybolur. Yetkililer takdir etmiş, geniş bir meydan olsun diye ancak şehircilik açısından bunu uygun bir davranış olarak görmediğimi söyleyebilirim. O geniş alanda Mevlana Müzesi hiçbir şey ifade etmez, insanlar hayal kırıklığına uğrar. Dar açılardan gelip birden Mevlana’yı görmek, o azameti yakından görmek çok şeyi ifade eder. Uzaktan Mevlana’yı görmek çok fazla bir heyecana yol açmaz.
* Aydınlıkevler’deki eski itfaiye merkezinin bulunduğu yer ne olarak değerlendirilmeli? Bir alışveriş merkezimi, otel mi yoksa park mı yapılmalı?
- Bizim bildiğimiz kadarıyla imar planı değişmediyse orası otel alanı. Konya’nın da otele ihtiyacı var mı var. Oranın tamamen yeşil alan olarak değerlendirilmesi bence uygun değil. Burada otelle entegre olan bir yeşil alanın olması çok daha iyi olur düşüncesindeyim. Ancak bunu alışveriş merkezlerine kurban edersek bu son derece yazık olur. Yani öyle yerler var ki biz bunları alışveriş merkezlerine kurban ediyoruz. Neticede İstanbul’da kapasitenin çok üzerinde AVM’ler yapılıyor, boş bulduğun yere AVM yap. Herkes kurye halinde buralara yöneliyor, ama neticede bir bakıyorsunuz, yavaş yavaş insanlar belirli yerlerden elini çekip falanca yere gitmeye başlıyor. Ben AVM’lerin mantıklı bir çözüm olduğu kanaatinde değilim. Ancak bir otelin Konya için iyi olacağı, düşüncesindeyim. Ancak otelle birlikte düşünülen, kamuya açık bir yeşil alan düzenlemesinin olması son derece önemli olur kanaatindeyim.  
MERKEZDE KALMIŞ SANAYİLER TEMİZLENMELİ
* Şehrin içinde kalan Motorlu Sanayi ve Karatay Sanayi’nin artık şehrin dışına taşınması gerekmiyor mu?
- Motorlu Sanayi ve Karatay Sanayisinin kalkması gerekiyor. Tamamıyla şehrin göbeğinde kalmış bir yer. Görünüş itibariyle de Konya’ya yakışmayan görünümler ortaya koyuyor. Binaların çatılarında hurdalar, alet, edavat, makine parçaları, motor parçaları, kaporta parçaları var. Kesinlikle buranın kentsel dönüşüm projesi çerçevesinde düzenlenmesi gerekir. Yoksa birilerine rant amacıyla aman sanayiyi boşaltalım yerine siteler kuralım, hem yapanın hem arazi sahibinin kesesi dolsun şeklinde bunu düşünmemek lazım. Şehrin insanlarına doğru dürüst hizmet edecek bu sanayiyi konut yerleşimi olmayacak yerlere şehrin dışına doğru çıkarmak geriyor. Tabii ki vaktiyle sanayi buraya konurken Konya’nın o bölgeye doğru yerleşiminin olmayacağı düşünülmüş. Meram ve Dutlukır tarafına doğru şehrin yayılacağı düşünülmüş. Fakat günümüzde sanayi şehrin içinde kaldı. Ayrıca Konya’nın rüzgâr açısından da sanayinin o tarafta olması sağlık açısından da uygun değil. Çünkü kışın Kuzeydoğu’dan esen poyrazla birlikte sanayiden çıkan bütün sağlığa zarar veren gazlar şehri kaplıyor ve şehir içinde oksijen almak zorlaşıyor.
Yarın: Tramvay ve Marka Şehir
HAFTANIN SÖYLEŞİSİ

HASAN AYHAN

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Röportaj Haberleri