Bir önceki yazımızda belediyelerin şirketleri ile ilgili genel bilgileri aktardıktan sonra İçişleri Bakanlığı ile Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından yapılan denetimlerde belediyelere ait şirketlerle ilgili olarak ortaya çıkan hususları kısaca maddeler haline sıralamıştık.
Bu yazımızda konuyu biraz daha yerele getirerek devam ediyoruz.
Konya Belediyeleri 1989 yılından sonra yaptıkları hizmetler konusunda sanki yetersiz kalmışlar da, bu bütçe ve kadro ile yapamadıkları hizmetleri kuracakları şirketlerle yapacaklarmış gibi bir düşünceye kapılarak, biraz da Ankara ve İstanbul belediyelerinin peşine takılarak bir şirketleşme ve şirket kurma yarışına girmişlerdir.
Her ne kadar bu konuda Büyükşehir Belediyesinin gayretkeşliğine, hızına ve şirket sayısına ilçeler yetişemese de Selçuklu ve Karatay Belediyeleri de basın yayın organlarında uğradıkları sert tenkitlere rağmen şirket devralmalarını tamamlayarak son bir iki yılda muratlarına ermişlerdir.
Özellikle Büyükşehir Belediyesi son derece yanlış bir davranışla ve kanuna açıkça aykırı bir şekilde nerede ise hemen her faaliyet kolunda şirketleşmeyi kendisi için görev saymış, ihale kanuna da aykırı olabilecek faaliyetler için bile şirketleşme yolunu seçmiştir.
Hatta Büyükşehir Belediyesi ile ilçe belediyeleri bu şirketleşme yarışını öylesine ileri götürmüştür ki şirket kurma konusunda kanunun etrafından dolanma tavırları göstermeleri biryana, açıkça kanuna aykırı davranışlar sergilemekten bile sakınmamışlardır.
Bu tavrın en açık örneği şirket kurma, şirkete katılma ve devralma ile şirket sermayeleri konusunda 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanunun 26 ncı maddesine aykırı olan davranışlardır.
Belediyeler adı geçen kanunun hükümlerine öylesine aykırı davranışlar sergilemektedirler ki; zaman zaman muhalif belediyelere ayrı bir tavır, yandaş belediyelere ayrı bir tavır ortaya koyduğu konusunda tenkitler yapılan İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü, 07.02.2007 tarih ve B.05.0.MAH.0.65.001/80000-3268 07.02.2007 sayılı 2007/18 genelgesi ile belediyeleri şirket kurma ve şirket devralma, katılma konusunda tekrar uyarma ihtiyacı hissetmiştir.
Bu genelgenin ilgili bölümleri şöyledir:
“GENELGE NO: 2007/18
4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanunun 26 ncı maddesine göre Bakanlar Kurulu'nun iznine tabi bulunmaktadır.
Yukarıda temel esasları özetlenen kanunların amir hükümleri gereğince; il özel idareleri, büyükşehir belediyeleri, diğer belediyeler ile bunların kurdukları birlikler tarafından veya bu kuruluşların sermayesine ortak olduğu şirketlerin sermaye iştiraki ile kurulacak veya ortak olunacak şirketlerle ilgili olarak aşağıda belirtilen esas ve usullere uygun hareket edilecektir.
1- İl özel idareleri, belediyeler, büyükşehir belediyeleri ile bunların kurdukları birlikler kanunlarla kendilerine verilen görev ve hizmet alanlarında şirket kurabilecek olup, görev ve hizmet alanlarıyla ilgili olmayan konularda şirket kurulmayacaktır.
2-Yeni bir şirket kurulması, kurulmuş bulunan bir şirkete sermaye iştirakinde bulunulması veya bedelsiz olarak ortak olunması ya da kurulu bir şirketin hisselerinin hibe yoluyla kabulü gibi ileride bu idareleri mali sorumluluk altına sokabilecek her türlü işlem için önceden Bakanlığımız kanalıyla Bakanlar Kurulundan izni alınacaktır.
3-Ortak olunan şirketin sermaye artışına gitmesi durumunda, beş yıllık bir süre içinde yapılacak toplam sermaye artışının şirket sermayesinin %20’sinden fazlasına tekabül etmesi halinde, şirketteki pay oranının korunması amacıyla yapılacak sermaye katılımı için de önceden Bakanlar kurulu izni alınacaktır.”
------
9- İl özel idareleri, belediyeler ve büyükşehir belediyeleri ile bunların çoğunluk hissesine sahip olduğu şirketlerce, yukarıda belirtilen esaslara aykırı olarak kurulan şirketlerin tasfiyesi veya sahip bulunulan hissenin satışı sağlanarak mevzuata aykırı uygulamalara en geç altı ay içinde son verilecektir”.
Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin şirketleri hakkında bu genelge ortada dururken, ısrarla şirket kurma ve devralma faaliyetleri artarak devam ediyorsa bu şirketler hakkında oluşabilecek sorular ile belediye kooperatifleri hakkındaki düşünceleri bir başka yazıya bırakıyoruz.
Bu yazımızda konuyu biraz daha yerele getirerek devam ediyoruz.
Konya Belediyeleri 1989 yılından sonra yaptıkları hizmetler konusunda sanki yetersiz kalmışlar da, bu bütçe ve kadro ile yapamadıkları hizmetleri kuracakları şirketlerle yapacaklarmış gibi bir düşünceye kapılarak, biraz da Ankara ve İstanbul belediyelerinin peşine takılarak bir şirketleşme ve şirket kurma yarışına girmişlerdir.
Her ne kadar bu konuda Büyükşehir Belediyesinin gayretkeşliğine, hızına ve şirket sayısına ilçeler yetişemese de Selçuklu ve Karatay Belediyeleri de basın yayın organlarında uğradıkları sert tenkitlere rağmen şirket devralmalarını tamamlayarak son bir iki yılda muratlarına ermişlerdir.
Özellikle Büyükşehir Belediyesi son derece yanlış bir davranışla ve kanuna açıkça aykırı bir şekilde nerede ise hemen her faaliyet kolunda şirketleşmeyi kendisi için görev saymış, ihale kanuna da aykırı olabilecek faaliyetler için bile şirketleşme yolunu seçmiştir.
Hatta Büyükşehir Belediyesi ile ilçe belediyeleri bu şirketleşme yarışını öylesine ileri götürmüştür ki şirket kurma konusunda kanunun etrafından dolanma tavırları göstermeleri biryana, açıkça kanuna aykırı davranışlar sergilemekten bile sakınmamışlardır.
Bu tavrın en açık örneği şirket kurma, şirkete katılma ve devralma ile şirket sermayeleri konusunda 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanunun 26 ncı maddesine aykırı olan davranışlardır.
Belediyeler adı geçen kanunun hükümlerine öylesine aykırı davranışlar sergilemektedirler ki; zaman zaman muhalif belediyelere ayrı bir tavır, yandaş belediyelere ayrı bir tavır ortaya koyduğu konusunda tenkitler yapılan İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü, 07.02.2007 tarih ve B.05.0.MAH.0.65.001/80000-3268 07.02.2007 sayılı 2007/18 genelgesi ile belediyeleri şirket kurma ve şirket devralma, katılma konusunda tekrar uyarma ihtiyacı hissetmiştir.
Bu genelgenin ilgili bölümleri şöyledir:
“GENELGE NO: 2007/18
4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanunun 26 ncı maddesine göre Bakanlar Kurulu'nun iznine tabi bulunmaktadır.
Yukarıda temel esasları özetlenen kanunların amir hükümleri gereğince; il özel idareleri, büyükşehir belediyeleri, diğer belediyeler ile bunların kurdukları birlikler tarafından veya bu kuruluşların sermayesine ortak olduğu şirketlerin sermaye iştiraki ile kurulacak veya ortak olunacak şirketlerle ilgili olarak aşağıda belirtilen esas ve usullere uygun hareket edilecektir.
1- İl özel idareleri, belediyeler, büyükşehir belediyeleri ile bunların kurdukları birlikler kanunlarla kendilerine verilen görev ve hizmet alanlarında şirket kurabilecek olup, görev ve hizmet alanlarıyla ilgili olmayan konularda şirket kurulmayacaktır.
2-Yeni bir şirket kurulması, kurulmuş bulunan bir şirkete sermaye iştirakinde bulunulması veya bedelsiz olarak ortak olunması ya da kurulu bir şirketin hisselerinin hibe yoluyla kabulü gibi ileride bu idareleri mali sorumluluk altına sokabilecek her türlü işlem için önceden Bakanlığımız kanalıyla Bakanlar Kurulundan izni alınacaktır.
3-Ortak olunan şirketin sermaye artışına gitmesi durumunda, beş yıllık bir süre içinde yapılacak toplam sermaye artışının şirket sermayesinin %20’sinden fazlasına tekabül etmesi halinde, şirketteki pay oranının korunması amacıyla yapılacak sermaye katılımı için de önceden Bakanlar kurulu izni alınacaktır.”
------
9- İl özel idareleri, belediyeler ve büyükşehir belediyeleri ile bunların çoğunluk hissesine sahip olduğu şirketlerce, yukarıda belirtilen esaslara aykırı olarak kurulan şirketlerin tasfiyesi veya sahip bulunulan hissenin satışı sağlanarak mevzuata aykırı uygulamalara en geç altı ay içinde son verilecektir”.
Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin şirketleri hakkında bu genelge ortada dururken, ısrarla şirket kurma ve devralma faaliyetleri artarak devam ediyorsa bu şirketler hakkında oluşabilecek sorular ile belediye kooperatifleri hakkındaki düşünceleri bir başka yazıya bırakıyoruz.