DEVA Partisi Konya İl Başkan Yardımcısı Sefa Coşkun
Adalet Gereksiz Mi?
Liyakatin yerini sadakate, ehliyetin yerini nepotizm ve kayırmacılığa bıraktığı, Hukukun keyfiliğe evirildiği şu tek kişilik hükümet modelinde, hukuk dışılığın normalleştiği bir vasata doğru süratle yuvarlanıyoruz.
Son birkaç ay içerisinde, ülkemizde cereyan eden vahim hadiselere, medyaya yansıdığı kadarıyla, bir göz atacak olursak, CB hükümet modeli ile uygulamaya konan sistemin ne denli hukuk dışılığa meyyal olduğunu, ne kadar keyfi olup, demokratik düzenin denge ve denetime ilişkin ne kadar kurum ve kuralı varsa hepsinin devre dışı bırakılmış olduğunu görürüz.
Birkaç misal vermek gerekirse;
-MB başkanı bir gecede, keyfi olarak görevden alındı, sebep (bilen) yok,
-HDP’ye (iktidarın sadece kâra ortak olup, zarara karışmayan ortağı) Bahçeli istedi diye kapatma davası açıldı, sonuç, yok,
-HDP milletvekili Gergerlioğlu’nun milletvekilliği mecliste düşürüldü, dokunulmazlık, yok,
-103 (ya da 104) emekli amiralin Montrö Boğazlar sözleşmesi ile ilgili beyanlarından darbe tehlikesi üretilip, haklarında soruşturma açtırıldı, bunlardan darbe eylemi çıkar mı? Hayır,
-Dnz. İkmal komutanı Tuğamiral MEHMET SARI’nın sarıklı cüppeli tekke-tarikat görüntüleri medyaya yansıdı, herhangi bir soruşturma konusu olmadı, bundan sonra olabilir mi? Hayır.
-128 milyar dolar nerede pankartları vinçle indirildi, bazı CHP ilçe başkanlıklarına Kabahatler Kanunu gereği en üst perdeden para cezaları kesildi, 128 milyar doların nerede olduğunu bilen var mı? Hayır.
-AKP Genel Merkez elemanı olduğu söylenen KÜRŞAT AYVATOĞLU’nun uyuşturucu (ya da pudra şekeri) çekerken, alem yaparken vs.. görüntüleri medyaya yansıdı, herhangi bir soruşturma (ya da nüfuzunu kullandığı siyasiler ile ilgili bir bağırsak temizliği) var mı? Yok.
-Tosuncuktan sonra kripto para vurguncusu Thodex’in sahibi Faruk Fatih ÖZER (kendisine EKONOMİSTİM diyen bir başkanın ülkesinde) halkı milyarlarca dolar dolandırıp yurtdışına kaçtı, iktidar seyertti, hâlâ da getiremedi, getirilebilir mi? Bekleyip göreceğiz.
-Ekrem İmamoğlu aleyhine, eli arkasında türbe ziyareti yaptığı için soruşturma başlatıldı, soruşturma takipsizlikle sonuçlandı. Bundan sonra lüzumsuz soruşturma açtırma geleneğine son verilir mi? Hiç zannetmiyorum, şimdilerde birkaç soruşturma daha açıldı…
-Çek Kanununun getirdiği kambiyo hukuku düzeni genelgelerle ortadan kaldırıldı, sonuç? Genelge ile yasak koymaya devam…
-Kendi bakanlığına fahiş fiyatla kocasının firmasından dezenfektan satan bakan Ruhsar PEKCAN görevinden alınmakla yetinildi, peki yolsuzlukla ilgili soruşturma açıldı mı? Hayır.
-Bir zamanlar iktidar lehine mitingler yapan, muhalefet liderlerini tehdit eden, bazı sivil toplum hareketlerini kanlarında boğmakla tehdit eden, ancak şimdilerde kendisini suç örgütü lideri diye tavsif ettikleri SEDAT PEKER’in yurt dışına çıkışını temin ettikten sonra, aleyhine soruşturma başlatan, peşi sıra yayınlanan kasetleri ile tüm kirli ilişkilerin ortaya saçıldığı şu hengamede, ortaya atılan (cinayetler, uyuşturucu ticaretleri, servete çökme, nüfuz sömürüsü vs..) iddialar ile ilgili savcılıklar soruşturmalarını başlatamamış, meclise fezlekeler gönderilememiş, önce Perinçek’in, bilahare Bahçeli’nin destek açıklamalarından sonra Cumhurbaşkanı da adı geçen bakanı Soylu’ya destek çıkmakla yetinmiştir.
Pandoranın kutusu açılmış, siyaset-mafya-ticaret ilişkileri ortaya saçılmış, 90’lardan daha vahim durumlar ortaya çıkmışken, hukukun devre dışı bırakılmasını, sözde siyasi cevaplarla kapatmaya çalışmaları, temiz toplumu getirir mi? Peki, hakkında derhal soruşturmalar açılacak kişilere arka çıkmakla, ülke güllük gülistanlık olur mu? Hayır.
Ancak kendi tabirleri ile BUNLAR DAHA İYİ GÜNLERİMİZ imiş.. Bakalım daha neler olacak, bekleyip görelim…
Evet, yetkilerin tek elde toplandığı CB hükümet modelinde, hukuk devre dışıdır. Hukukun üstünlüğüne inanmayan anlayışın, keyfi uygulamaların sonucu olarak adalet yok edilmiştir. Zaten ağır-aksak işleyen adalet sistemi hepten işlemez hale sokulmuştur. Akraba bakanın görevden affı sırasında söylediği gibi; “At izi it izine karışmıştır, Hak ve Batılı ayırt emenin zorlaştığı (bu dönemde) Allah sonumuzu hayr’eylesin..”
Güzel sözdür; AYARINI BOZDUĞUN KANTAR, GÜN GELİR SENİ DE TARTAR.