Dünyanın en bilinen, Türkiye’nin de en büyük şehri İstanbul’un Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve ardından Düzce Belediye Başkanı Mehmet Keleş’in istifasının ardından iktidar partisinde “milli irade” tartışması baş gösterdi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in de çeşitli yollar denenerek istifaya zorlanması, sırada Balıkesir , Bursa , Niğde ve ismi gizli tutulan çok sayıda ilçe, il ve büyükşehir belediye başkanlarının olması içten içe de farklı bir kaygıya neden oluyor. “Seçimle gelen seçimle gider mi?” tartışmaları Meclis kulislerinde milletvekilleri arasında sıkça duyuluyor.
PARTİ ÇIKARI MI, MİLLİ İRADE Mİ?
Başkanların istifalarının istenmesinin en büyük gerekçesi ise partinin belediye başkanları için yaptırdığı detaylı anketlerde 2019’da illerinde kaybettireceğinin görülmüş olmasına dayanıyor. Milletin oylarıyla seçilen belediye başkanlarının 2019 Mart’ında sona erecek dönemlerinin dolmasına bir buçuk yıl kala, “Bazılarının kamuoyundaki imajı çok yıpranmış olsa da” istifa ettirilmeleri partide farklı tartışmaları da beraberinde getiriyor. Milletvekilleri, “Siyasi partinin zemini demokrasi, onun en tartışmasız kuralı ise milletin tercih ve iradesidir. Daha dikkatli bir yol bulunmalı!” endişesini açıklamaktan geri durmuyor.
“PARTİ ÇIKARI HER ŞEYİN ÜSTÜNDE Mİ?”
Öte yandan istifalar için, “ FETÖ ’nün siyasi ayağını tasfiye, ihale, yolsuzluk veya görevi kötüye kullanma” değil de, salt “2019’da partiye kaybettirebilir” gerekçesine dayandırılması “Parti çıkarı her şeyin üstünde mi?”sorularını da gündeme taşıyor. Bazı başkanların istifalara direnmesi durumunda “Görevi kötüye kullanma gerekçesiyle” görevden alınma yoluna gidileceği de ihtimal olarak gündemde tutuluyor.