Uzunca süredir seçim propagandaları yapıldığından insanlarımızın fikirlerini menfi yönlü etkilememek için bizi derinden etkileyen bâzı hususları sizlerle paylaşmamıştık. Artık seçimler yapıldı, yasaklar bitti. Herkes eteğindeki taşları döktü. Kimi rahatladı kimi üzüldü. Geçen ki yazımızda siyâsi partilerin mevcut durumlarını doğru yorumlamalı ve yine geçmişe bakarak geleceği görmelerini yazmıştık. Kaldığımız yerden devam ederek genelden özele doğru gideceğiz efendim.
Emek kutsaldır. Çalışan kazanır. Kim hangi konuda çalışırsa o konuda birikim ve deneyim sâhibi olur. İmtihana iyi çalışan geçer notu alarak başarılı olur. Malını iyi kullanan ondan verim alır. Sermâyesini orda burada çarçur eden iflâs eder, zengin olamaz. Yol, köprü, bina yapmak isteyen kumu, çimentoyu, demiri yığmakla kalmamalı çalışarak malzemeleri işleve sokup eseri ortaya koymalıdır. Bunlar olumlu yönde böyleyken menfilik konusunda çalışanlar da kendi çaplarınca başarılı olurlar. Neden? Çünkü o da çalışmıştır. Toplumu bölme ve germe gayretinde olan, fitne ve kaos çıkarmaya çalışan emek ettiği sahalarda amacına ulaşır. Yâni bu dünyâda kim neye çalışırsa onu elde eder. Para kazanmak, üniversiteye girmek, ev almak, iktidara gelmek isteyen çalışarak bir şekilde amacına ulaşabilir.
Seçim sonuçlarını yorumlayanlar genelde gâlipleri konuşuyorlar. Biz gâlipleri yukarıdaki paragraf çerçevesinde değerlendiriyoruz. Oluşturulacak yeni hükümete, icra edeceği her doğru yaklaşımda şimdiden üstün başarılar diliyoruz. Ülkemiz adına yapılacak her ilerlemede ve kardeşliğimizi kuvvetlendirecek her adımda Rabb’imiz onların yardımcısı olsun. Milli ve mânevi değerlerimizin önemsendiği, evrensel hak ve hukûkun gözetildiği, inanç ve fikir özgürlüklerin ihmal edilmediği her şeyiyle bizim olan bir anayasayı millet olarak en kısa zamanda önümüzde görmek istiyoruz. Ülkemizin ilimi ve bilimi yakalama seviyesinin yükselmesini, çağı tâkip etmek adına teknolojinin gerisinde kalmamayı arzu ediyoruz. Herkesin iş bulabileceği alanların açılmasını, ailenin olumlu yönden yeniden yapılanmasını, kadınların problemlerinin çözüme kavuşmasını, gençlerin ve çocukların güzel yetişebileceği ortamların sağlanacağı aydınlık yârınlar diliyoruz. Dünyâda rotası çizilen değil eskiden olduğu gibi rota belirleyen bir ülke konumunda bulunmalıyız. Yöneticiler halkının mutluluğunu ve huzûrunu temin etmeli. Onların haklı isteklerine önem vermeli, ayrımcılık yapmamalı, Kısacası halk olarak âdil bir düzende âdil yöneticilerle idâre olunmak istiyoruz. Çok şey istedik ama hepsine hakkımız olduğunu düşünüyoruz. Bugüne kadar sürü gibi görülen halk artık değerli görülmek istiyor. Haksız mıyız?
Mağluplara gelince CHP ve MHP’yi değerlendirelim. Yeni CHP için kuru vaatlere halk kanmadı, daha kapsamlı projeler üretilmeliydi, şurada söylediğini başka bir yerde yalanlamamalıydı, üslûbuna dikkat etmeliydi gibi haklı gerekçelerle mesajlar verildi. Bunların hepsi doğrudur. Ama bir doğru da göz ardı edilmemeli. Bizim milletimiz dindardır. Bugüne kadar CHP memlekete bir çivi çakmamıştır. Halkın değerlerini ve inançlarını önemsememiştir. Hatta bu konularda halkı câhil görüp onların fikirlerini kâle almamıştır. Ya yapacağız diyerek halkı aldatmıştır ya da halkın değerlerini küçük görerek onları adam yerine koymamıştır. Yüksek yerlere halktan kesimleri getirmemiştir. Âdeta halkı köylere sürmüştür. Ninelerimizin cilbablarını jandarma yırtarak hiç karakol yüzü görmeyen büyüklerimizi polise teslim etmiştir. Suçu, eskiden kalma kara çarşaf(=cilbab) giydiği içindir. Benim anneannem neler çekmiştir! Biz bunların ne olduğunu çok iyi biliriz. Yine Kur’an kurslarını kapatmıştır, Kur’an öğretimini yasaklamıştır. Bu sefer halk, bu ihtiyâcının meşru yollardan gideremeyince büyük bir risk alarak evlerine hocalar getirterek çocuklarına gizlice Kur’an dersleri aldırmıştır. Oralarda emniyet tarafından basılmış, hocaların yaşına başına bakmadan yerlerde sürüyerek karakola götürülüp cezâlar almıştır. Bu millet bunları unutmadı.
Yine o zamanki CHP hükümeti ki ‘milli şef’ (İnönü) devri denirdi. Halkın ibâdet yeri olan câmileri ahıra çevirmiştir. Câmileri buğday silosu yaparak içindekileri de halktan almasına rağmen geri onlara ekmek yapmaları için dahi vermeyip buğdayları kurtlandırmıştır. Ekmeği bu millete karneyle vermiştir. Ezânlarımızı yıllarca Türkçe okutarak halka zulmetmiştir. Evlerinde Kur’an ve dînî kitap bulunanları hapse tıkmıştır. Kur’an ve dînî içerikli kitaplar hükümet yetkililerinin korkusundan topraklara gömülmüştür. Daha sayalım mı? CHP bu millete acı ve zulümler yaşatmıştır. Bu necip millet bu kadar kirli mâzisiyle CHP’ye oy vermez. CHP ne yapsa kendi yüzdesinin dışına çıkamaz. Onun oy kitlesi bellidir. Onun ölçüsü o rakamdır. Daha fazlasına çıkamaz.
Diğer yazımızda MHP’ye değinelim. Şimdilik hayırla kalın efendim.
Emek kutsaldır. Çalışan kazanır. Kim hangi konuda çalışırsa o konuda birikim ve deneyim sâhibi olur. İmtihana iyi çalışan geçer notu alarak başarılı olur. Malını iyi kullanan ondan verim alır. Sermâyesini orda burada çarçur eden iflâs eder, zengin olamaz. Yol, köprü, bina yapmak isteyen kumu, çimentoyu, demiri yığmakla kalmamalı çalışarak malzemeleri işleve sokup eseri ortaya koymalıdır. Bunlar olumlu yönde böyleyken menfilik konusunda çalışanlar da kendi çaplarınca başarılı olurlar. Neden? Çünkü o da çalışmıştır. Toplumu bölme ve germe gayretinde olan, fitne ve kaos çıkarmaya çalışan emek ettiği sahalarda amacına ulaşır. Yâni bu dünyâda kim neye çalışırsa onu elde eder. Para kazanmak, üniversiteye girmek, ev almak, iktidara gelmek isteyen çalışarak bir şekilde amacına ulaşabilir.
Seçim sonuçlarını yorumlayanlar genelde gâlipleri konuşuyorlar. Biz gâlipleri yukarıdaki paragraf çerçevesinde değerlendiriyoruz. Oluşturulacak yeni hükümete, icra edeceği her doğru yaklaşımda şimdiden üstün başarılar diliyoruz. Ülkemiz adına yapılacak her ilerlemede ve kardeşliğimizi kuvvetlendirecek her adımda Rabb’imiz onların yardımcısı olsun. Milli ve mânevi değerlerimizin önemsendiği, evrensel hak ve hukûkun gözetildiği, inanç ve fikir özgürlüklerin ihmal edilmediği her şeyiyle bizim olan bir anayasayı millet olarak en kısa zamanda önümüzde görmek istiyoruz. Ülkemizin ilimi ve bilimi yakalama seviyesinin yükselmesini, çağı tâkip etmek adına teknolojinin gerisinde kalmamayı arzu ediyoruz. Herkesin iş bulabileceği alanların açılmasını, ailenin olumlu yönden yeniden yapılanmasını, kadınların problemlerinin çözüme kavuşmasını, gençlerin ve çocukların güzel yetişebileceği ortamların sağlanacağı aydınlık yârınlar diliyoruz. Dünyâda rotası çizilen değil eskiden olduğu gibi rota belirleyen bir ülke konumunda bulunmalıyız. Yöneticiler halkının mutluluğunu ve huzûrunu temin etmeli. Onların haklı isteklerine önem vermeli, ayrımcılık yapmamalı, Kısacası halk olarak âdil bir düzende âdil yöneticilerle idâre olunmak istiyoruz. Çok şey istedik ama hepsine hakkımız olduğunu düşünüyoruz. Bugüne kadar sürü gibi görülen halk artık değerli görülmek istiyor. Haksız mıyız?
Mağluplara gelince CHP ve MHP’yi değerlendirelim. Yeni CHP için kuru vaatlere halk kanmadı, daha kapsamlı projeler üretilmeliydi, şurada söylediğini başka bir yerde yalanlamamalıydı, üslûbuna dikkat etmeliydi gibi haklı gerekçelerle mesajlar verildi. Bunların hepsi doğrudur. Ama bir doğru da göz ardı edilmemeli. Bizim milletimiz dindardır. Bugüne kadar CHP memlekete bir çivi çakmamıştır. Halkın değerlerini ve inançlarını önemsememiştir. Hatta bu konularda halkı câhil görüp onların fikirlerini kâle almamıştır. Ya yapacağız diyerek halkı aldatmıştır ya da halkın değerlerini küçük görerek onları adam yerine koymamıştır. Yüksek yerlere halktan kesimleri getirmemiştir. Âdeta halkı köylere sürmüştür. Ninelerimizin cilbablarını jandarma yırtarak hiç karakol yüzü görmeyen büyüklerimizi polise teslim etmiştir. Suçu, eskiden kalma kara çarşaf(=cilbab) giydiği içindir. Benim anneannem neler çekmiştir! Biz bunların ne olduğunu çok iyi biliriz. Yine Kur’an kurslarını kapatmıştır, Kur’an öğretimini yasaklamıştır. Bu sefer halk, bu ihtiyâcının meşru yollardan gideremeyince büyük bir risk alarak evlerine hocalar getirterek çocuklarına gizlice Kur’an dersleri aldırmıştır. Oralarda emniyet tarafından basılmış, hocaların yaşına başına bakmadan yerlerde sürüyerek karakola götürülüp cezâlar almıştır. Bu millet bunları unutmadı.
Yine o zamanki CHP hükümeti ki ‘milli şef’ (İnönü) devri denirdi. Halkın ibâdet yeri olan câmileri ahıra çevirmiştir. Câmileri buğday silosu yaparak içindekileri de halktan almasına rağmen geri onlara ekmek yapmaları için dahi vermeyip buğdayları kurtlandırmıştır. Ekmeği bu millete karneyle vermiştir. Ezânlarımızı yıllarca Türkçe okutarak halka zulmetmiştir. Evlerinde Kur’an ve dînî kitap bulunanları hapse tıkmıştır. Kur’an ve dînî içerikli kitaplar hükümet yetkililerinin korkusundan topraklara gömülmüştür. Daha sayalım mı? CHP bu millete acı ve zulümler yaşatmıştır. Bu necip millet bu kadar kirli mâzisiyle CHP’ye oy vermez. CHP ne yapsa kendi yüzdesinin dışına çıkamaz. Onun oy kitlesi bellidir. Onun ölçüsü o rakamdır. Daha fazlasına çıkamaz.
Diğer yazımızda MHP’ye değinelim. Şimdilik hayırla kalın efendim.