24 Haziran erken seçimi hayırlısı ile bir biteydi.
Artık kabak tadı vermeye başladı.
Vallahi yorulduk, billahi yorulduk, tillahi yorulduk.
Neredeyse her yıl sandığa gitmekten yorulduk.
İnsanların bu kadar kolay kutuplaştırılmasından yorulduk.
Farklı seslere kulak tıkanmasından, insanların artık bir araya geldiklerinde siyaset dışında bir şey konuşamamasından yorulduk.
YORULDUK KARDEŞİM!
Haksız ithamlardan yorulduk.
Söz verildiği halde tutulmamasından veya geciktirilmesinden yorulduk.
Gözümüzün boyanmasından yorulduk.
Hikaye dinlemekten yorulduk.
"Bizi şu kadar vekil ile meclise gönderin, sonra bizi görün. Elimizi güçlendirin o zaman yapacaklarımıza bakın" naralarından yorulduk.
Yorulduk beee kardeşim!
**
Siyaset, hiç bu kadar ele ayağa düşmemişti.
Vasıfsızlık diz boyu.
İki yüzlülük, riya... Had safhada.
**
Oy alabilmek uğruna şirin gözükenler,
Normal zamanda vatandaşı adam yerine koymadığı halde seçim süreci boyunca halkın içinden birisiymiş gibi izlenim verenler,
Dava mensubuymuş gibi davrananlar,
Sizin davanız işiniz düze çıkana, cebiniz para görene ve oturduğunuz koltuk da sağlamlaşana kadardır.
**
Azıcık şahsiyet!
Azıcık omurga ve azıcık onur!
**
EKONOMİ ÜZERİNE YORUM
Patates ve soğan fiyatlarındaki yükselişi bile dış güçlere bağlayanlar var.
Olsun yüklesinler,
Fakat işin acı tarafı olaylar arasında bu bağlantıyı kuranların okumuş ve görgülü insanlar olması! Yani bu kadar mı, sizin aldığınız eğitim bu mu? Boşa dememiş atalarımız Okumak cahilliği alır, ... baki kalır diye.
O zaman "olsun" diyemiyorum işte ben.
**
Tek isteğim sağ salim şu seçim sürecinin bitmesi.
Vatandaş, artık kaldıramıyor bazı şeyleri.
Sürekli aynı şeyler ile meşgul olmak veya meşgul ettirilmek insanları da sıktı.
İstikrar şart.
Seçim muhabbetlerini, karalama çalışmalarını aşmak lazım.
Rahat bir nefese ihtiyaç var.