Merkezî devletler yanında savaşa giren Osmanlı Devleti’ni saf dışı bırakmak amacıyla İtilâf devletleri tarafından düzenlenmiş olan Çanakkale harekâtı, I. Dünya Savaşı’nın en önemli askerî faaliyetlerinden birini teşkil etmektedir. Osmanlı Devleti’nin Almanya yanında savaşa katılmasıyla zor durumda kalan İngiltere ve Fransa, Rusya ile doğrudan temasa geçip savaş güçlerini arttırmak, Osmanlı Devleti’nin Süveyş Kanalı ve Hint yolu üzerindeki baskısını kaldırmak, ayrıca Orta Avrupa’ya sızan Alman-Avusturya ordularını arkadan çevirmek için bu harekâtı gerekli görmüşlerdi. Boğazlara karşı girişilecek bir deniz harekâtı ile İstanbul’un ele geçirilip Osmanlılar’ın savaş dışı bırakılması fikri, özellikle İngiliz Bahriye nâzırı ve sonra başbakanı olan Winston Churchill tarafından savunulmuştu. İtilâf devletleri bu harekâtla ayrıca henüz savaşa katılmamış olan Balkan devletlerini de kendi yanlarına çekmeyi hedefliyorlardı.
Çanakkale Savaşı’nın amacı, hedefi bu şekilde idi. Zaten asıl amaç Osmanlı’yı kökten yok etmek, Türk milletine soykırım yapmak ve topraklarına yerleşmek istiyorlardı. Ama beceremediler. Türk milleti birlik ve beraberlik içinde bunları de def ettiler.
Şimdilerde sıcak gelişme olan Rusya-Ukrayna arasında süre gelen savaşı canlı canlı izlemekteyiz. Elbette içimiz yanıyor; Yaralı yaşlı kadınları, çaresizlikten kıvrılan saklanan çocukları görmek. Bir yandan da bizim atalarımız aklımıza düşüyor. Yokluklarla, kıt imkanlarla savaşan ecdadımız. Yaşlı-genç, çoluk-çocuk demeden cepheden cepheye koşuşan asil milletimiz. Ne zorluklarla bıraktılar bu vatanı bize, unutmak mümkün mü hiç 57.Alayı, bom boş kalan sınıfları…
Hani, Mehmet Akif Ersoy İstiklal Marşımızda öyle diyor ya;
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı,
Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı.
Gerçekten bu vatan için olağan üstü fedakarlıklar yaptı ecdadımız. Allah hepsinden razı olsun, makamları ali olsun. İyi ki, bu milletin evlatlarıyız. Onlarla gurur ve onur duyuyoruz. Ruhları şad olsun.
Cumanız mübarek olsun. Allah’a emanet olunuz.