Antalya’da sona eren Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD) 47. Yıl Sporun Zirvesi Eğitim Semineri’nin, “Söz Hakkı Hakemlerin” konulu son oturumunda konuşan Sarvan, Türkiye’nin, UEFA Hakem Konvansiyonu’na üyelik sürecini ve bu üyeliğin getirilerini anlattı. Türkiye’de daha önce üst düzey hakem eğitimi eksikliğinin bulunduğunu, ancak bu eksikliğin, UEFA Hakem Konvansiyonu kapsamında yürütülen eğitim ve yeniden yapılanma programıyla giderek azaldığını belirten Sarvan, üst düzey hakemlerin eğitim programları hakkında detaylı bilgi verdi.
Sarvan, UEFA Hakem Konvansiyonu üyeliğinin, Türkiye için önemli bir adım olduğunu ifade ederken, bu konvansiyon sayesinde uluslararası hakem camiası ve UEFA ile ilişkilerin geliştiğine dikkati çekti. UEFA’nın kendilerinden ne beklediğini, eğitmen hakemler yoluyla öğrendiklerini dile getiren Sarvan, “Verdikleri dersler sayesinde büyük yakınlaşma yaşanıyor. Bu eğitimleri başarıyla yerine getirenlerin önü açık” dedi. Sarvan, eski futbolcuların hakemlik yapmaya sıcak bakmadığını, bu konuda teklif götürdüğü birkaç eski futbolcunun kendisine olumlu cevap vermediğini belirtti.
Hakemlerin karar verirken teknolojinin imkanlarından yararlanıp yararlanmamasına ilişkin soruya karşılık Sarvan, topun çizgiyi geçip geçmediğinin ve ofsaytın belirlenmesinde, bu konunun ele alınabileceğini ifade etti. Oğuz Sarvan, bir gazetecinin, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım’ın, “Hakemler akıllarını başlarına alsın” dediğini ifade etmesi üzerine, polemik yaratacak sözler söylemek istemediğini belirtti. Sarvan, “Maçlardan sonra tansiyon yüksek oluyor. Değerlendirmeleri ertesi gün yapmakta yarar var” dedi. Öte yandan, Yunus Yıldırım’ın, futbolcuyken haksız yere kırmızı kart gördükten sonra hakem olmaya karar verdiğini bu seminerde öğrendiğini söyleyen Sarvan, “Bu konuyu öğrenmemiz iyi oldu. Yetişkinlerin davranışlarının kökeninde çocukluklarındaki birtakım olayların aranması gerektiği yönünde psikolojik bir değerlendirme var. Biz de bunu psikologlarımızla görüşeceğiz” ifadelerini kullandı.
Hakem Hüseyin Göcek de Avrupa’da gelecek vadeden 10 hakemin yetiştirildiği, “Yetenekli Hakem Programı”na seçildiğini hatırlatarak, bu program kapsamında aldığı eğitimi anlattı. Bu eğitimin, kendisi için büyük bir şans olduğunu ve Türk hakemliğinin ilerlemesi için daha çok çalışacağını dile getiren Göcek, bir başka eğitim programında da İsviçreli tecrübeli hakem Massimo Busacca’nın deneyimlerinden yararlanacağını söyledi. Göcek, hakemlerin medyanın desteğine ihtiyaç duyduğuna işaret ederek, “Türkiye şartlarında çok fazla yıpranmadan yolumuza devam etmemiz gerekiyor. Yurt dışında da en kısa zamanda başarılı olacağımıza inanıyorum” diye konuştu.
Sarvan, UEFA Hakem Konvansiyonu üyeliğinin, Türkiye için önemli bir adım olduğunu ifade ederken, bu konvansiyon sayesinde uluslararası hakem camiası ve UEFA ile ilişkilerin geliştiğine dikkati çekti. UEFA’nın kendilerinden ne beklediğini, eğitmen hakemler yoluyla öğrendiklerini dile getiren Sarvan, “Verdikleri dersler sayesinde büyük yakınlaşma yaşanıyor. Bu eğitimleri başarıyla yerine getirenlerin önü açık” dedi. Sarvan, eski futbolcuların hakemlik yapmaya sıcak bakmadığını, bu konuda teklif götürdüğü birkaç eski futbolcunun kendisine olumlu cevap vermediğini belirtti.
Hakemlerin karar verirken teknolojinin imkanlarından yararlanıp yararlanmamasına ilişkin soruya karşılık Sarvan, topun çizgiyi geçip geçmediğinin ve ofsaytın belirlenmesinde, bu konunun ele alınabileceğini ifade etti. Oğuz Sarvan, bir gazetecinin, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım’ın, “Hakemler akıllarını başlarına alsın” dediğini ifade etmesi üzerine, polemik yaratacak sözler söylemek istemediğini belirtti. Sarvan, “Maçlardan sonra tansiyon yüksek oluyor. Değerlendirmeleri ertesi gün yapmakta yarar var” dedi. Öte yandan, Yunus Yıldırım’ın, futbolcuyken haksız yere kırmızı kart gördükten sonra hakem olmaya karar verdiğini bu seminerde öğrendiğini söyleyen Sarvan, “Bu konuyu öğrenmemiz iyi oldu. Yetişkinlerin davranışlarının kökeninde çocukluklarındaki birtakım olayların aranması gerektiği yönünde psikolojik bir değerlendirme var. Biz de bunu psikologlarımızla görüşeceğiz” ifadelerini kullandı.
Hakem Hüseyin Göcek de Avrupa’da gelecek vadeden 10 hakemin yetiştirildiği, “Yetenekli Hakem Programı”na seçildiğini hatırlatarak, bu program kapsamında aldığı eğitimi anlattı. Bu eğitimin, kendisi için büyük bir şans olduğunu ve Türk hakemliğinin ilerlemesi için daha çok çalışacağını dile getiren Göcek, bir başka eğitim programında da İsviçreli tecrübeli hakem Massimo Busacca’nın deneyimlerinden yararlanacağını söyledi. Göcek, hakemlerin medyanın desteğine ihtiyaç duyduğuna işaret ederek, “Türkiye şartlarında çok fazla yıpranmadan yolumuza devam etmemiz gerekiyor. Yurt dışında da en kısa zamanda başarılı olacağımıza inanıyorum” diye konuştu.