24 Eylül 1925’te yürürlüğe giren bu plan ile iki şey amaçlanmıştır: Birincisi, Doğu’da Şeyh Said Efendi’nin hilafet istemiyle yaptığı isyan ile ortaya çıkan irtica tehlikesini bertaraf etmek. İkincisi, Kürt milli iradesini yok etmektir.
Bütün ideolojiler, yapısı gereği diğer kavimleri tecrit eder. Aksi halde ayakta duramaz. Mesela İsrail ve Yahudi Adolf Hit’ler kendi kavimlerini diğer kavimlerden üstün görür ve bu yüzden diğer kavimlere köle nazarıyla bakar. İsrail’in “arz-ı mev’ut” düşüncesi ve Hitler’in II. Dünya Harbi’nde Avrupa’yı kana bulaması bundan kaynaklanmaktadır. Kemalizm’in de Şark Islahat Planı da bunun bir ürünüdür.
İstanbul Baro Başkanı Muammer Aydın’ın, katsayı eşitsizliğini ortadan kaldıran düzenlemeyi eleştirirken, “Yeni düzenleme fırsat eşitliği getirmiyor mu?” sorusuna, “Eşitlik eşit insanlar arasında olur” şeklinde verdiği cevap, Şark Islahat Planı’nın ana temasıdır.
Demek ki, ideolojiler, yalnız diğer kavimleri izole etmeyi amaçlamamaktadır. Dini de tecrit etmektedir. Yani din salikleri kendi kavminden de olsa eşit insanlar arasına girememektedir. Buna göre, eşit insanlar Kemalistlerdir. Eşit insanlar İsrail’in “arz-ı mev’ut” düşüncesini paylaşan İsraillilerdir. Eşit insanlar Hitler’in üstün ırk politikasını benimseyenlerdir.
Bu anlatılanlardan anlaşılıyor ki, kavmiyetçiliğin iki ana düşmanı vardır: Birisi, diğer ırklar. Diğeri de dindir.
Bu yüzden İsrail’in, Hitler’in ve Kemalizm’in geldiği nokta ortadadır. İsrail, 1948 yılına kadar bir devlet kurabildi mi? Kurulduğu bu tarihten sonra büyüyebildi mi? Bir avuç toprak üzerinde oturmaktadır. Hitler intihar etti. Kemalizm, Kürt sorununu kronik hale getirdi.
Türkiye, kronik hale gelen Kürt sorununu çözebilmesi için işe ilk önce Şark Islahat Planı’nı yürürlükten kaldırması gerekir.
Bunun için Anayasa’nın 66. maddesindeki etnik köken ifade eden Türk kavramı çıkartılması gerekir. Söz konusu madde şöyledir: Türk Devleti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür.
Türk babanın veya Türk ananın çocuğu Türk’tür. Yabancı babadan ve Türk anadan olan çocuğun vatandaşlığı kanunla düzenlenir.
Diğeri de, söz konusu planın kapsadığı irtica adı altında dini tecrit etmekten vazgeçilmesi gerekir.
Ne dersiniz?