Saraç: Süleyman benim ecdadım değil

CHP'ye yakınlığıyla bilinen Yurt Gazetesi yazarı Necdet Saraç: Süleyman benim ecdadım değil

Başbakan Erdoğan'ın Muhteşem Yüzyıl dizisi ile ilgili 'Benim ecdadımı yansıtmıyor' sözleriyle ilgili Yurt Gazetesi yazarı Necdet Saraç'tan dikkat çekici bir çıkış geldi. Saraç, 'Süleyman benim ecdadım değil!' balıklı yazısında şunları kaleme aldı:

İŞTE NECDET SARAÇ'IN BUGÜNKÜ O YAZISI

Başta Fatih, Yavuz ve Süleyman olmak üzere muhtemelen bütün padişahları, Adalet, iyilik, merhamet ve kahramanlık timsali gördüğü için Başbakan Erdoğan'ın "benim ecdadımı temsil etmiyor" diye yerden yere vurduğu ve dolaylı da olsa
"yasaklayın" dediği Muhteşem Yüzyıl dizisi ile ilgili tartışmalar
büyüyor. Sanat çevreleri dahil, bir bütün olarak "muhalefet cephesi"
Erdoğan'a sansür, yasak ve benzeri haklı gerekçelerle karşı çıkıyorlar. Ancak
asıl tartışmaya girmekten de kaçıyorlar. Yani, Süleyman da dahil padişahların
gerçekten "adalet, iyilik, merhamet ve kahramanlık timsali" olup
olmadıklarını tartışmıyorlar. Hatta, Osmanlı'nın kendisiyle hiç alakası olmayan
toprakları işgal etmesini kahramanlık diye övüyorlar, işgale ve savaşa
meşruiyet kazandınyorlar.

ERDOĞAN'I ELEŞTİRENLERİN ÖVGÜSÜNDE SINIR YOL

Erdoğan'ı eleştirenlerin Osmanlı övgüsünde sınır yok!
Övgüde sınır olmayınca, örneğin, Emin Çölaşan, kaygısızca "Kanuni Sultan
Süleyman gerçek bir padişahtır. Benim gözümde gerçek bir kahramandır.(...)
Tayyip 'Ecdadımız' derken dikkat etsin. Elbette iyi ecdadımız vardır. Fatih
Sultan Mehmet, Yavuz Sultan Selim, Kanuni Sultan Süleyman gibi" diye
yazabiliyor. Yasakçılığa, sansüre karşı çıkacaksın, sonra gerçeklerden kaçıp,
"Resmi Osmanlı Tarihi" ezberine sığınıp Kanuni'yi kahraman ilan
edeceksin. Yazık! Bu yaklaşımlar sürdükçe, gerçeklerle yüzleşmeden kaçıldıkça,
ne Erdoğan'la hesaplaşılabilir ne de bir adım yol alınabilir! Prof. Sina Akşin
ve Prof. Mustafa Akdağ, Emin Çölaşan'ın "işte padişah, işte kahraman"
dediği ve kendisine "Kanuni" adını verdiren I. Süleyman'ın 46 yıllık
iktidar döneminde toplumun dokusuna müdahale ettiğini, Sünniliğe, dine, İslama
zarar veriyor diye, matematik, felsefe ve kelam gibi müspet bilim ve düşünce
hayatı ile ilgili derslerin medrese programlanndan çıkartıldığını bütün
detaylanyla açıkça yazmışlar. Şimdi ben de soruyorum;

KANUNİ MATEMATİĞİ YASAKLADI MI

1) Kanuninin "matematik ve müspet bilimleri" yasakladığı doğru mudur?

2)"Adil bir yasa yapıcı", "gerçek bir padişah", "gerçek
bir kahraman" olarak nitelenen ve namı Kanuni Sultan Süleyman olan I.
Süleyman'ın, Fatih Sultan Mehmet'le başlayan bir geleneği sürdürdüğü, kendi
çocuklannı ve torunlannı boğdurttuğu, bunun için de "özel fetvalar"
verdirdiği doğru mudur?

FETVALARLA HANGİ İSİMLER ÖLDÜRÜLDÜ

3) İleri sürdükleri bazı düşüncelerden dolayı halkın
dini inançlannı olumsuz etkiliyorlar diye, Molla Kabız, Şeyh İsmail Ma'şuki,
Şeyh Muhiddin Karamani ve Şeyh Hamza Bali gibi bazı önemli din adamlarının,
düşünürlerin, I. Süleyman'ın talimatı doğrultusunda, Kemal Paşazade ve Ebusuud
Efendi gibi Şeyhülislamların fetvalan ile öldürüldükleri doğru mudur?

OSMANLI HAREMİNDE OĞLANCILIK YAŞANDI MI

4)Osmanlı sarayında haremin olduğu, çokeşliliğin yanı sıra eşcinselliğin ve
"oğlancılığın" yaşandığı, üstelik içkinin de olduğu doğru mudur?

5)Üretim yerine, işgal ve yağmalama üzerine kurulmuş "Osmanlı sistemi"nin
hem de en "muhteşem" döneminde ciddi ekonomik sıkıntılar yaşadığı,
mirî arazilerin yeniden yazılmasında, önceden tımar sahibi kimi sipahilerin
topraklarının elinden alınmasında, toprak dağıtımında tam bir keyfilik ve
kayırmacılık yapıldığı, rüşvetin "geçer akçe" olduğu doğru mudur?

BİNLERCE TÜRKMEN ALEVİSİ SÜRÜLDÜ

6)1510'da başlayıp, babası Yavuz Selim dönemi de dahil, kendi döneminde de
Antalya'dan Adana'ya, Maraş'tan Yozgat'a kadar çok geniş bir arazide devam eden
ve binlerce Türkmen Alevisinin katledilmelerinin nedeni, durup dururken yaşanan
isyanlar mıdır yoksa Alevi-Türkmen oluşları ve haksızlığa başkaldırmaları
mıdır?

7) Bugün, bazı istisnalar hariç Alevi köylerinin genellikle "kuş
uçmaz, kervan geçmez" dağ başlarında olması tesadüf müdür, yoksa bunun
nedenlerini "muhteşem yüzyıl" denen 16. Yüzyılda mı aramak gerekir?

8) I. Süleyman'a "Kanuni" adını verenlerle. Aleviler için "katli
vacip" fetvalan verenlerin de aynı kişiler olduğu doğru mudur?

GERÇEKTEN KANUNİ MİYDİ

9) Bütün buve benzeri sorular orta yerdeyken, I. Süleyman'ı "adil bir yasa yapıcı"
gibi göstermek, ona "Kanuni" adını vermek, "örnek ecdat ve
kahraman" ilan etmek nasıl bir anlayıştır? Böyle bir "ilan"
vicdanlara sığabilir mi?

10) Eğer bu sorulara cevabınız "Evet" ise
siz böyle bir ecdadı kabul eder misiniz? Ben tereddütsüz "Hayır"
diyorum. Gerisini onlara kahramanlık övgüleri dizenler düşünsün!

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Medya Haberleri