CHP'li Levent Gök, parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, 2 Ocak 2017 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla kamuda çalışanların ihraç edilmesini ve aynı kurul kararıyla yine bu çalışanların işe iade edilmesini eleştirdi. Gök, "Sanki başka bir paralel bakanlar kurulu var. Net bir cevap istiyoruz. Nasıl aynı gün aynı kararlar ihraç edip aynı kararla işe iade ediyorsunuz nasıl olmuştur bu?" diye sordu.
Gök konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
"Bakanlar kurulu cumhurbaşkanlığı başkanlığında toplanıyor, kararlar alıyorlar. Skandal kararlara imza atıyor bakanlar kurulu. Böyle bir tablo dünyanın hiçbir hükümetinde yaşanmamıştır. OHAL döneminde bakanlar kurulu cumhurbaşkanı döneminde toplanıyor ve kararnameler çıkarıyor. 2 Ocak 2017 toplanmış bakanlar kurulu. Pek çok kişi ihraç edildi. Sonra ne oldu? Aynı bakanlar kurulu kararıyla ihraç edilen kişiler aynı kurul kararıyla işe iade ediliyor. Aynı gün hem ihraç kararı alacaksanız aynı gün aynı saatte ihraç ettiğiniz kişileri göreve alacaksınız. Nasıl aynı günde kararname ile aynı kişileri hem işten atacaksınız hem işe iade edeceksiniz. Böyle bir tablo skandal bir tablo. Siz aynı gün bir karar alıp bir kişiyi o kararnameye dayanarak ihraç ettiyseniz nasıl aynı gün geri aldığınızı da kanıtlamak durumundasınız. Alın size belge 2 Ocak 2017 tarihli bakanlar kurulu kararı. Bunun adı tam anlamıyla devletin çöküşüdür, milletin aklıyla alay etmektir. Ne yapıyorsunuz o bakanlar kurulunda. İhraçları görüşüyorsunuz hem aynı anda ihraç hem aynı anda göreve iade nasıl ediyorsunuz. İktidar partisinin cumhurbaşkanı iş birliğiyle nasıl çöktüğünü göstergesi. Böyle bir tablo taşınabilir tablo değildir. Suçüstü yakalanmışlardır. Hükümet elinden her türlü mecrayı kaçırmıştır. Sanki başka bir paralel bakanlar kurulu var arkadaşlar. Net bir cevap istiyoruz. Nasıl aynı gün aynı kararlar ihraç edip aynı kararla işe iade ediyorsunuz nasıl olmuştur bu. Devletin kurumlarının çöktüğünün tipik bir göstergesidir. Devletin iktidar partisi tarafından yönetilemediğinin açık bir göstergesidir. Net cevaplar bekliyoruz. Nasıl becerdiniz aynı anda hem ihraç etmeyi hem işe almayı?"
CHP'li Levent Gök, akademisyenlerin ihraç edilmesini 'bilim kıyımı' olarak nitelendirerek, "Türkiye beyin göçücün önlemeye çalışırken kendi beyinlerini tırpanlayan ve yok eden bir anlayışla son derece haksız bir ihraç kararı aldı" dedi.
"FETÖ'yü biz mi himaye ettik? FETÖ'cü kadroları CHP mi yerleştirdi?"
Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Gök, bir soru üzerine referandumda "Hayır" diyeceklerin "terör örgütleriyle" yan yana anılmasının kabul edilemez olduğunu, bu tür suçlamaların dayanağının bulunmadığını dile getirdi.
Halkın sağduyu ile davranacağını ve iktidara referandumda gerekli dersi vereceğini söyleyen Gök, "Hayır" diyenlere yönelik değerlendirmelerde terör örgütlerinin isimlerini anmanın, onların propagandasını yapmak, meşrulaştırmak anlamına geldiğini de iddia etti. Gök, şu ifadeleri kullandı:
"Terör örgütleri Türkiye'de herkesin elinin tersiyle ittiği örgütlerdir. 15 Temmuz gecesi eğer Türkiye bir darbeden kurtulduysa, CHP'nin ve diğer muhalefet partilerinin basireti sayesinde olmuştur. Milletvekilleri kendi güvenliklerini ortaya atarak milli iradeye sahip çıkma kararlılığını göstermiştir. Nasıl söylersin sen bunları Sayın Cumhurbaşkanı? FETÖ'yü biz mi himaye ettik? FETÖ'cü kadroları CHP mi yerleştirdi? Şimdi kalkmışlar utanmadan, sıkılmadan, referandumda sonucunu bildikleri için, bir algı operasyonu yaratmaya çalışıyorlar. Biz bunlarla meşgul değiliz. Biz halkımızla meşgulüz."
"Rusya'yı o anda aklamak size mi düştü?"
Suriye'de, Rusya'nın hava saldırısı sonucu 3 Türk askerinin şehit düşmesi, 11 askerin de yaralanması olayını anımsatan CHP'li Gök, şöyle devam etti:
"Rus uçağının düşürülmesi sırasında Rusya'nın tüm dünyada koparttığı gürültüye bakın, Türkiye'ye uyguladığı ambargolara bakın. Üç askerimiz şehit oldu, 11 yaralımız var, iktidar suskun, Genelkurmay suskun. Olayın ardından Genelkurmay hemen atıldı işe, 'kazaen oldu' dedi. Dur bakalım, olay nedir, niteliği nedir? Rusya'yı o anda aklamak size mi düştü? Nerede milli değerler?"
Rusya'nın ve Türkiye'nin olaya ilişkin açıklamalarında birbiriyle çelişen yönler olduğunu da öne süren Gök, "Sizin işiniz Rusya'yı aklamak mı? Bu şehitlerimizin hesabı sorulmayacak mı? Bu kadar sessizce geçiştirilebilir mi bu iş? Bu aslan parçaları boşuna mı orada öldü? Bunun arkasından koşturmayacak mısınız?" diye sordu.
Gök, kuru bir özürden fazlasının yapılması gerektiğine işaret ederek, askerlerin siyasal iktidarın kararı ile o bölgede bulunduğunu, buna karşın iktidarın ise suskun olduğunu söyledi.