Türk tekvandosunu Dünya’da marka haline getiren Federasyon Başkanı Metin Şahin’e övgüler sürüyor. Özellikle yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın yanı sıra Avrupa’da görev yapan medya mensupları da Metin Şahin ve Türk tekvandocuları göklere çıkararak yiğidin hakkını yiğide vermeyi ihmal etmiyorlar. Geçtiğimiz günlerde İsveç’in Trelleborg şehrinde yapılan Gençler Avrupa Tekvando Şampiyonasında zirvenin en tepesine çıkan Türk tekvandocular, gurbetçilerin de gururu oldular. Hürriyet Gazetesi yazarlarından Ünsal Turan, Metin Şahin ve genç tekvandocular için bir yazı kaleme aldı. Metin Şahin’den ve sporcularımızdan övgü ile söz eden Turan’ın yazısı şöyle:
Tekvando genç milli takımı sporcuları tarih yazdılar. Ülkemizde, futbol ve basketbol gibi sporların dışındaki sporlara ilgi çok az. Aslında ilginin az olması, medyanın tekvando gibi diğer spor dallarına gösterdiği ilginin azlığından kaynaklanıyor.
İsveç’in Trelleborg şehrinde 28 Mayıs-01. Haziran tarihleri arasında 4 gün süren Gençler Avrupa Tekvando Şampiyonluğu yapıldı. Türk milli takımı 45 ülke arasında en çok altın madalya, almakla kalmadı, turnuvanın en çok madalya alan ülkesi oldu. Ayrıca en iyi bayan, en iyi erkek takımı, genel klasmanda en iyi takım ve en iyi teknik direktör dallarında da kupaların sahibi oldu. Onlarla gurur duymamak elde değildi. Benimle birlikte karşılaşmaları izleyen Türkiye’nin Malmö Fahri Başkonsolosu Mustafa Arhan’ın, Türk gençleri birincilik kürsüsüne çıktıkça, Türk bayrağı göndere çekildikçe ve istiklal marşımız çalındıkça gözleri dolu, dolu oldu. Ben de bu hafta, hepimizin gözlerini yaşartan gençleri konu almayı uygun buldum.
Tekvando Federasyonu Başkanı Dr. Metin Şahin, aradı, “Ünsal bey, şu anda Kopenhag’dayım, İsveç’te Avrupa Gençler Şampiyonası var. Desteğinizi bekliyorum” dedi. Kendisine, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın, Dünya Denizcilik Üniversitesi’nin genel kuruluna katılmak üzere Malmö’de bulunduğunu bu vesile ile bakanı ziyaret ederken, kendilerine de bakanla birlikte bir ziyarette bulunabileceğimizi söyledim. Çok sevindi. “Bize moral olur” dedi. Ertesi günü sabahleyin saat 08.00’de, anlaştığımız gibi bakanın kaldığı otelde buluştuk ve bakanı da alarak sporcularımızın kaldığı otele gittik. Bakanın ziyareti gençlere büyük moral verdi.. O gün Metin Şahin Avrupa Tekvando Federasyonları Birliği’nin As Başkanlığına seçildi. Ertesi günü gazeteci olarak maçları izlemek üzere Trelleborg şehrine gittim. Karşılaşmalara 10’u bayan 10’u erkek olmak üzere 20 sporcu ile katıldık. İlk günü 2 altın bir gümüş bir bronz madalya kazanan takımımızın başarıları beni karşılaşmaları izlemeye itti. Sporcularımızın başarılarını gördükçe onlara destek olma hislerim kabardı.
4 Gün süren karşılaşmalar boyunca başarıdan başarıya koşan sporcularımız, karşılaşmalarda toplam 7 altın, 2 gümüş ve bir bronz madalya kazandılar. Sporcularımız her anonsta birincilik kürsüsüne çıkarken, Türk bayrağı göndere çekilirken ve istiklal marşımız okunurken gözlerim doldu. Anonslar bir biri ardına geliyordu. Madalya törenlerinin ardından, sıra en büyük ödüller olan kupalara gelmişti. Anonslar başladı. Turnuvanın en iyi bayan takımı “Türkiye”, Ardından yeni bir anons, turnuvanın en iyi erkek takımı “Türkiye”, ardından yine bir anons turnuvanın en iyi ve başarılı teknik direktörü “Türkiye” ve sonuncu anons Turnuvada genel klasmanda en iyi takım “Türkiye”.
Düşünün bir kere, Türk bayrağı 10 kez madalyalar için, 4 kez kupalar için olmak üzere tam 14 kez göndere çekilmiş, istiklal marşı 3 madalya töreni hariç tam 11 kez okunmuştu. Artık, turnuvaya katılan 45 ülke sporcuları ve yöneticileri İstiklal marşını ezberlemişti. İstiklal marşı okunurken, sporcularımızın ve yöneticilerimin sağ ellerini kalplerinin üzerine koyarak İstiklal marşını nasıl içten okuduklarını, ülkeleri için neler yapabileceklerini orada bizzat görüp şahit olmuştum. Bir taraftan işimi yapmaya çalışırken diğer taraftan yanımda duran Fahri Başkonsolosumuz Mustafa Arhan’a baktım gözleri dolu doluydu. Ağlamamak için kendini zor tutuyordu. Türkiye kürsüye davet edildikçe Türklerden başka ağlayanlar da vardı. Kimler mi?. Tek bir madalya bile alamayan ülkelerin, başarıda Türkiye’ye yaklaşamayan ülkelerin sporcuları ve yöneticileri. Başkan metin Şahin’e „bu çocukları nasıl yetiştirdiniz? Başarınızın sırrı nedir?“ diye soruyorlardı.
Türkiye Avrupa Tekvando Federasyonları Birliği’nin son 35 yıllık tarihinde aynı turnuvada en çok madalya, en çok altın alan ülke ve her klasmanda kupaları evine götüren ülke olmuştu. Gelin de şimdi bu çocuklarla, bu federasyonla ve yöneticileriyle gurur duymayın. Bu çocuklara ve bu federasyona önem vermeyenlerin vatan sevgisinden şüphe ederim. Bu çocukların hepsi 2012 Londra olimpiyatlarında ülkemize madalya kazandıracak sporcular. Onları gözlerinden ve alınlarından öpüyorum. Gelin onları hep birlikte kucaklayalım, tekvando gibi ülkemize uluslararası platformda, altın madalyalar; kupalar kazandıran diğer spor dallarına da futbola verdiğimiz önem kadar önem verelim. Benim yaşadığım ülke Danimarka’da bu böyle. Ülkesini en iyi şekilde temsil edenler, ister futbolcu, ister hentbolcu, ister tekvandocu, isterse siyasetçi olsunlar hepsi eş değerde tutuluyor ve dış ülkelerde elde ettikleri başarılardan dönerken, sanki dünyayı fethetmiş gibi karşılanıyorlar. Umarım biz de öyle yaparız. En azından meslektaşlarımdan Futbol dışındaki spor dallarına da önem ve yer vermelerini istiyorum. Tekvando Federasyonumuzu ve gençlerimizi bir kez daha kutluyorum. Teşekkür ederim çocuklar, teşekkür ederim Metin Şahin.
İsveç’in Trelleborg şehrinde 28 Mayıs-01. Haziran tarihleri arasında 4 gün süren Gençler Avrupa Tekvando Şampiyonluğu yapıldı. Türk milli takımı 45 ülke arasında en çok altın madalya, almakla kalmadı, turnuvanın en çok madalya alan ülkesi oldu. Ayrıca en iyi bayan, en iyi erkek takımı, genel klasmanda en iyi takım ve en iyi teknik direktör dallarında da kupaların sahibi oldu. Onlarla gurur duymamak elde değildi. Benimle birlikte karşılaşmaları izleyen Türkiye’nin Malmö Fahri Başkonsolosu Mustafa Arhan’ın, Türk gençleri birincilik kürsüsüne çıktıkça, Türk bayrağı göndere çekildikçe ve istiklal marşımız çalındıkça gözleri dolu, dolu oldu. Ben de bu hafta, hepimizin gözlerini yaşartan gençleri konu almayı uygun buldum.
Tekvando Federasyonu Başkanı Dr. Metin Şahin, aradı, “Ünsal bey, şu anda Kopenhag’dayım, İsveç’te Avrupa Gençler Şampiyonası var. Desteğinizi bekliyorum” dedi. Kendisine, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın, Dünya Denizcilik Üniversitesi’nin genel kuruluna katılmak üzere Malmö’de bulunduğunu bu vesile ile bakanı ziyaret ederken, kendilerine de bakanla birlikte bir ziyarette bulunabileceğimizi söyledim. Çok sevindi. “Bize moral olur” dedi. Ertesi günü sabahleyin saat 08.00’de, anlaştığımız gibi bakanın kaldığı otelde buluştuk ve bakanı da alarak sporcularımızın kaldığı otele gittik. Bakanın ziyareti gençlere büyük moral verdi.. O gün Metin Şahin Avrupa Tekvando Federasyonları Birliği’nin As Başkanlığına seçildi. Ertesi günü gazeteci olarak maçları izlemek üzere Trelleborg şehrine gittim. Karşılaşmalara 10’u bayan 10’u erkek olmak üzere 20 sporcu ile katıldık. İlk günü 2 altın bir gümüş bir bronz madalya kazanan takımımızın başarıları beni karşılaşmaları izlemeye itti. Sporcularımızın başarılarını gördükçe onlara destek olma hislerim kabardı.
4 Gün süren karşılaşmalar boyunca başarıdan başarıya koşan sporcularımız, karşılaşmalarda toplam 7 altın, 2 gümüş ve bir bronz madalya kazandılar. Sporcularımız her anonsta birincilik kürsüsüne çıkarken, Türk bayrağı göndere çekilirken ve istiklal marşımız okunurken gözlerim doldu. Anonslar bir biri ardına geliyordu. Madalya törenlerinin ardından, sıra en büyük ödüller olan kupalara gelmişti. Anonslar başladı. Turnuvanın en iyi bayan takımı “Türkiye”, Ardından yeni bir anons, turnuvanın en iyi erkek takımı “Türkiye”, ardından yine bir anons turnuvanın en iyi ve başarılı teknik direktörü “Türkiye” ve sonuncu anons Turnuvada genel klasmanda en iyi takım “Türkiye”.
Düşünün bir kere, Türk bayrağı 10 kez madalyalar için, 4 kez kupalar için olmak üzere tam 14 kez göndere çekilmiş, istiklal marşı 3 madalya töreni hariç tam 11 kez okunmuştu. Artık, turnuvaya katılan 45 ülke sporcuları ve yöneticileri İstiklal marşını ezberlemişti. İstiklal marşı okunurken, sporcularımızın ve yöneticilerimin sağ ellerini kalplerinin üzerine koyarak İstiklal marşını nasıl içten okuduklarını, ülkeleri için neler yapabileceklerini orada bizzat görüp şahit olmuştum. Bir taraftan işimi yapmaya çalışırken diğer taraftan yanımda duran Fahri Başkonsolosumuz Mustafa Arhan’a baktım gözleri dolu doluydu. Ağlamamak için kendini zor tutuyordu. Türkiye kürsüye davet edildikçe Türklerden başka ağlayanlar da vardı. Kimler mi?. Tek bir madalya bile alamayan ülkelerin, başarıda Türkiye’ye yaklaşamayan ülkelerin sporcuları ve yöneticileri. Başkan metin Şahin’e „bu çocukları nasıl yetiştirdiniz? Başarınızın sırrı nedir?“ diye soruyorlardı.
Türkiye Avrupa Tekvando Federasyonları Birliği’nin son 35 yıllık tarihinde aynı turnuvada en çok madalya, en çok altın alan ülke ve her klasmanda kupaları evine götüren ülke olmuştu. Gelin de şimdi bu çocuklarla, bu federasyonla ve yöneticileriyle gurur duymayın. Bu çocuklara ve bu federasyona önem vermeyenlerin vatan sevgisinden şüphe ederim. Bu çocukların hepsi 2012 Londra olimpiyatlarında ülkemize madalya kazandıracak sporcular. Onları gözlerinden ve alınlarından öpüyorum. Gelin onları hep birlikte kucaklayalım, tekvando gibi ülkemize uluslararası platformda, altın madalyalar; kupalar kazandıran diğer spor dallarına da futbola verdiğimiz önem kadar önem verelim. Benim yaşadığım ülke Danimarka’da bu böyle. Ülkesini en iyi şekilde temsil edenler, ister futbolcu, ister hentbolcu, ister tekvandocu, isterse siyasetçi olsunlar hepsi eş değerde tutuluyor ve dış ülkelerde elde ettikleri başarılardan dönerken, sanki dünyayı fethetmiş gibi karşılanıyorlar. Umarım biz de öyle yaparız. En azından meslektaşlarımdan Futbol dışındaki spor dallarına da önem ve yer vermelerini istiyorum. Tekvando Federasyonumuzu ve gençlerimizi bir kez daha kutluyorum. Teşekkür ederim çocuklar, teşekkür ederim Metin Şahin.