Sağlığımız tehdit altında!

Soğuk havayla birlikte hava kirliliğinin sağlığı ciddi derecede tehdit ettiğini belirten Prof. Dr. Ahmet Kaya, bebekler ve ileri derecede yaşlıların risk gurubu içinde bulunduğunu bildirdi
Günümüzde en önemli sorunu insan sağlığı oluşturmasına karşın, yaşadığımız çevre şartları giderek insanı tehdit ediyor. Bunların başında ise kalitesiz yakıtların kullanılmasına bağlı olarak gelişen hava kirliği geliyor. Özellikle sabah erken saatlerde ve akşam saatlerinde insan neredeyse nefes almakta zorlanıyor. Bu durum ise başta çocuklar ve yaşlılarda çeşitli hastalıkların oluşmasına neden oluyor. Soğukla birleşen hava kirliği bronşit ve astım hastaları için riski arttırırken uzmanlar, kirli havada sokağa çıkılmamasını çıkılacaksa da yavaş yürünmesini öneriyor.
Çevre canlı cansız bütün doğal varlıkların içeren bir olay olduğunu belirten Meram Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Kaya, fakat çevrenin sanayi atıkları, egzoz gazları, kalitesiz linyit yakımı, organik kökenli yakıtların tüketilmesinin çevre ve insan sağlığına ciddi zararlar verdiğini kaydetti.
“HAVA KİRLİLİĞİNİN BEDELİÇOK AĞIR ÖDEDİNDİ”
Hava kirliliği özellikle sanayi devriminin gelişmesiyle beraber 18. yüzyıldan itibaren gündeme geldiğini ve İngiltere gibi gelişmiş ülkelerde 4–5 bin insanın toplu ölmesine yol açtığını aktaran Prof. Dr. Ahmet Kaya, “Doğa kirlenmenin bedelinin mutlaka ödetiyor. Sanayiden daha çok salgın hastalıklar şeklinde kirlenme vardı. Fakat sanayinin gelişmesiyle atıkları, organik artıklar, bunların ayrışmaları, fosfor yakıt ürünlerinin kullanılması, egzoz gazları, büyük problemlere yol açtı.  İnsan sağlığı büyük zarar gördü ve yaşamı kısaltan hastalıklara yol açmakta. Hava kirliliği olan bölgelerle olmayan bölgeler arasında yaşam sürelerinde önemli oranda fark var. Günümüzde hastalıkların büyük bölümü çevresel etkenlerle oluşuyor. Bunların büyük bir kısmı da kirlilikle ilişkilidir. Kronik akciğer hastalıkları, kalp damar hastalıkları, kronik bronşit, astım ve akciğer kanserinin artmasına neden oluyor. Tüm yaş grubunu olumsuz etkileniyor” dedi.
“KİRLİ VE SOĞUK HAVADA YAVAŞ YÜRÜNMELİ”
Soğuk havayla birlikte hava kirliliğinin sağlığı ciddi derecede tehdit ettiğini dile getiren Kaya, bebekler ve ileri derecede yaşlıların risk gurubu içinde bulunduğunu bildirdi. “Soğuğa karşı yürünürse kalp damarlarında kasılmalar olacaktır” diyen Kaya, şunları kaydetti: “Aynı zamanda akciğer yükü artacaktır. Kalp geçirme riski de artar. Tansiyon yükselmesine yol açar. Sigara içinler, bebekler, yaşlılar, kronik rahatsızlığı olanlar için büyük tehlikedir. Risk grupları hava kirliliğinin yoğun olduğu sabahın erken saatleriyle akşam saatleri arasında mümkünse dışarıya çıkmamalı. Bebeklerin, hamilelerin, kronik akciğer hastalarının, yaşlıların, kalp hastalarının soğuya karşı hızlı tempoda yürümemelidir. Çünkü astım riski olan biri soğukla birlikte kirli havanında etkisiyle solunum almakta zorluk çekebilir ve hayatını kaybedebilir” dedi. Dışarı çıkarken üşütmemek için kalın giyinilmesini, şapka kullanılmasını ve mutlaka atkı mutlaka kullanılması gerektiğini ifade etti.
“FOSİL YAKITLARI ÇEVREYİ KİRLETİYOR”
Selçuk Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şükrü Dursun da, akşam ve sabah saatlerinde yoğun şekilde hava kirliliğinin yaşandığını bunun nedenin ise ısınma amacı ile tüketilen fosil yakıtları olduğunu belirtti. “Ancak bu saatlerde hava kirliğinin meydana gelmesinde ana faktör meteorolojik olayların faklı şekilde tezahürüdür” diyen Doç. Dr. Şükrü Dursun, ısınma amacı ile kullanılan yakıt kalitesinin daha dikkatli kontrolü yanında yakma saatlerinin de konunun önemine göre düzenlenmesinin faydalı olacağının altını çizdi.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Sağlık Haberleri