Çocuklarla…
Sevgili kardeşlerim,
Bu yazımda size kendisi acı ve fakat meyvesi tatlı bir davranışı anlatmak istiyorum.
Ancak konunun sizler için biraz ağırca olduğunu kabul ediyorum. Fakat sizler ilköğretim 7 ve 8. sınıf öğrencileriniz veya liseye gitmektesiniz. Bunu anlayabilirsiniz.
Size anlatacağım bu hareketi bilerek yaparsanız, başarıyı daha erken yakalarsınız.
Bu davranış şeklinin adına “Sabır” diyoruz.
Bizim atasözlerimiz arasında; “Sabırla koruk, helva olur” sözü bu gerçeği vurgulamaktadır. Yani asma dalında yetişen üzümler önce yeşil ve ekşidirler. Ama bir müddet sonra yani biraz sabredince renkleri ve tatları değişir, hepsi tatlı birer üzüm olurlar.
Bu konuda bir başka atasözümüz; “Sabreden derviş, (ibadetlerini düzenli yapan) muradına ermiş” şeklindedir. Murada ermek, istediği şeyi elde etmektir.
Sevgili kardeşlerim,
İlköğrenime giriyorsunuz. Öğrenimin ta başında;
“Ben bu sekiz seneyi nasıl bitireceğim” diye endişeleniyorsunuz.
Ama bir müddet sonra derslerinize, arkadaşlarınıza ve öğretmeninize alışıyorsunuz. Bir de bakıyorsunuz ki sekiz sene geçmiş ve okul bitmiş. Siz diplomanızı almışsınız.
Lise öyle, üniversite öyle…
Burada sizin yaptığınız davranış şeklinize “sabır” denmektedir.
“Bu okullar biter mi hiç?” diyerek sabretmeseydiniz, o okullar bitmez, siz de bilgi sahibi olamazdınız.
Sevgili kardeşlerim,
Bazı arkadaşlarınız sizi kötülüklere veya kötü yollara götürmek isterler.
Benim yapacağım o şeyi, bir başkası bana yapsaydı ben razı olur muydum” diye düşünürsün ve o işi yapmaktan vazgeçersin.
İşte yukarıda anlatmaya çalıştığım şeyler hep kendilerine dayanılması zor ama sonuçları tatlı olan şeylerdir.
Sabır, hiçbir şeye karışmamak, içine kapanmak, bir köşede miskin miskin beklemek değildir.
Sabır, kötülükler yapmamaya, iyi yolda olmaya ve sürekli iyilikler yapmaya, bu yolda karşılaşılan zorlukları yenmeye kendinizi yönlendirmenizdir.
Yunus Emre sabır konusunda bakın ne güzel söylemektedir.
“Sabır saadeti ebedi kalır / Sabır kimde ise o nasib alır.” Sürekli mutluluk için sabır etmek gerekir / Kim sabreder ise istekleri kendine gelir.
MEVLANA’DAN SABIR TARİFLERİ
Sevgili kardeşlerim,
Hepimizin tanıdığı Hazreti Mevlana’nın sabır konusundaki sözleri de şu şöyledir.
Mevlana’da, “Aşk (güçlü sevgi)” Allah’a olan aşktır. Her şeyi yaratan Allah, sevgi ve aşk gibi duygularımızı da yaratmıştır.
Sabır ne hoş bir sözcüktür. Olumsuzlukları hoş görmek ne kadar güzeldir.
Zira deniz her çöpü başının üstünde taşır ama bu kereminden dolayı hiç eksilmez.
Sevgi ve hoşgörü insanlık, hiddet ve şehvet hayvanlık vasfı (özelliği) dır.
Sabırlı olun. Zira bulutlar ağlamasa (yağmur yağmasa) yeşillikler nasıl gülebilir di?
Aceleci olmayın. Maksada (amaca) sabırla erişilir, acele ile değil…
Otlar iki ay içinde biterler ama kırmızı gül ancak bir yılda yetişir.
Tencerede yavaş yavaş ve ustaca kaynayan yemek, delice kaynayandan daha lezizdir.
(Sabırla geçirilen) vakit keskin kılıçtır ve elde etmek istediniz şeyi hazırlamaktadır.
Mevla'nın her şeydeki sırrı SABIR dır.
Acıya sabredersin adı METANET olur, (Zorluklara dayanıklılık)
Açlığa sabredersin adı ORUÇ olur, (Bir süre bir şey yiyip içmemek)
İnsanlara sabredersin adı HOŞGÖRÜ olur,
Dileğe sabredersin adı DUA olur,
Duygulara sabredersin adı GÖZYAŞI olur,
Özleme sabredersin adı HASRET olur, (sevdiğini görme isteği)
Sevgiye sabredersin adı AŞK olur... (Çok güçlü sevgi)
diyerek sabrı ve sonuçlarını çeşitlendirmiştir.
Sevgili kardeşlerim,
Bu yazımda size kendisi acı ve fakat meyvesi tatlı bir davranışı anlatmak istiyorum.
Ancak konunun sizler için biraz ağırca olduğunu kabul ediyorum. Fakat sizler ilköğretim 7 ve 8. sınıf öğrencileriniz veya liseye gitmektesiniz. Bunu anlayabilirsiniz.
Size anlatacağım bu hareketi bilerek yaparsanız, başarıyı daha erken yakalarsınız.
Bu davranış şeklinin adına “Sabır” diyoruz.
Bizim atasözlerimiz arasında; “Sabırla koruk, helva olur” sözü bu gerçeği vurgulamaktadır. Yani asma dalında yetişen üzümler önce yeşil ve ekşidirler. Ama bir müddet sonra yani biraz sabredince renkleri ve tatları değişir, hepsi tatlı birer üzüm olurlar.
Bu konuda bir başka atasözümüz; “Sabreden derviş, (ibadetlerini düzenli yapan) muradına ermiş” şeklindedir. Murada ermek, istediği şeyi elde etmektir.
Sevgili kardeşlerim,
İlköğrenime giriyorsunuz. Öğrenimin ta başında;
“Ben bu sekiz seneyi nasıl bitireceğim” diye endişeleniyorsunuz.
Ama bir müddet sonra derslerinize, arkadaşlarınıza ve öğretmeninize alışıyorsunuz. Bir de bakıyorsunuz ki sekiz sene geçmiş ve okul bitmiş. Siz diplomanızı almışsınız.
Lise öyle, üniversite öyle…
Burada sizin yaptığınız davranış şeklinize “sabır” denmektedir.
“Bu okullar biter mi hiç?” diyerek sabretmeseydiniz, o okullar bitmez, siz de bilgi sahibi olamazdınız.
Sevgili kardeşlerim,
Bazı arkadaşlarınız sizi kötülüklere veya kötü yollara götürmek isterler.
Benim yapacağım o şeyi, bir başkası bana yapsaydı ben razı olur muydum” diye düşünürsün ve o işi yapmaktan vazgeçersin.
İşte yukarıda anlatmaya çalıştığım şeyler hep kendilerine dayanılması zor ama sonuçları tatlı olan şeylerdir.
Sabır, hiçbir şeye karışmamak, içine kapanmak, bir köşede miskin miskin beklemek değildir.
Sabır, kötülükler yapmamaya, iyi yolda olmaya ve sürekli iyilikler yapmaya, bu yolda karşılaşılan zorlukları yenmeye kendinizi yönlendirmenizdir.
Yunus Emre sabır konusunda bakın ne güzel söylemektedir.
“Sabır saadeti ebedi kalır / Sabır kimde ise o nasib alır.” Sürekli mutluluk için sabır etmek gerekir / Kim sabreder ise istekleri kendine gelir.
MEVLANA’DAN SABIR TARİFLERİ
Sevgili kardeşlerim,
Hepimizin tanıdığı Hazreti Mevlana’nın sabır konusundaki sözleri de şu şöyledir.
Mevlana’da, “Aşk (güçlü sevgi)” Allah’a olan aşktır. Her şeyi yaratan Allah, sevgi ve aşk gibi duygularımızı da yaratmıştır.
Sabır ne hoş bir sözcüktür. Olumsuzlukları hoş görmek ne kadar güzeldir.
Zira deniz her çöpü başının üstünde taşır ama bu kereminden dolayı hiç eksilmez.
Sevgi ve hoşgörü insanlık, hiddet ve şehvet hayvanlık vasfı (özelliği) dır.
Sabırlı olun. Zira bulutlar ağlamasa (yağmur yağmasa) yeşillikler nasıl gülebilir di?
Aceleci olmayın. Maksada (amaca) sabırla erişilir, acele ile değil…
Otlar iki ay içinde biterler ama kırmızı gül ancak bir yılda yetişir.
Tencerede yavaş yavaş ve ustaca kaynayan yemek, delice kaynayandan daha lezizdir.
(Sabırla geçirilen) vakit keskin kılıçtır ve elde etmek istediniz şeyi hazırlamaktadır.
Mevla'nın her şeydeki sırrı SABIR dır.
Acıya sabredersin adı METANET olur, (Zorluklara dayanıklılık)
Açlığa sabredersin adı ORUÇ olur, (Bir süre bir şey yiyip içmemek)
İnsanlara sabredersin adı HOŞGÖRÜ olur,
Dileğe sabredersin adı DUA olur,
Duygulara sabredersin adı GÖZYAŞI olur,
Özleme sabredersin adı HASRET olur, (sevdiğini görme isteği)
Sevgiye sabredersin adı AŞK olur... (Çok güçlü sevgi)
diyerek sabrı ve sonuçlarını çeşitlendirmiştir.