Anlarsınız ama ne zaman?
Elbet bir gün. Belki de iş işten geçince.
Ya da anlamamazlıktan gelirsiniz. Niye mi? Büyük ihtimal menfaatiniz uyuşmaz.
Doğru bilinen tüm yanlışlarınızı ısrarla sürdürürsünüz.
Ne olursa olsun üstüne basa basa söylüyorum: aradan yıllarda geçse Milli Görüşçüler, haklıymış dersiniz.
Ahh!!! Şimdi keşke zamanında rahmetli Erbakan hocayı dinleseymişiz dediğiniz gibi, dizinizi dövünür durursunuz.
ABD; Suriye'ye saldırı gerçekleştirir, doğru olmadığını siz de bilirsiniz ama susarsınız.
Zalimden medet umarsınız. Ona buna çamur atmaktan kendinizi alıkoyamazsınız.
Asılsız söylemlere bel bağlarsınız. Tıpkı “Milli Görüşçüler” evet dedi, yakışan da buydu zaten dediğiniz gibi.
Komik. 0,7'lik oy oranına sahip bir partinin söylemlerinden neden bu kadar çekiniyorsunuz? İtiraf edin. Dediklerinde şimdiye kadar hiç yanılmadıkları için.
Nabza göre şerbet vermedikleri için. Milli Görüşçüler, yanar döner de değildir! Bugün hakkın, yarın batılın yanında olmazlar.
Feraset ve şuur başka şeymiş. Şunu da söyleyeyim. Bu insanlar; yola çıktıklarını, yolda bulduklarına değişmezler.
Siz saldırdıkça, onlar susar. Susmak, bir insana verilecek en güzel cevaptır. Fakat, anlayabilene. Siz anlarmısınız bilemem.
Anlasanız bu hallere gelirmiydik? Muamma.
Ne ABD ne de Rusya. Bizim dostumuz olamaz. Dost dediğiniz, arkadan vuramaz. Kime dost dediysek, ilk darbeyi onlardan yedik. Biz, ya dost seçmeyi bilmiyoruz ya da dost kavramının anlamını karıştırıyoruz.
İsrail'e hizmet etmek istemiyorsan, bir kez daha düşün.