Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Mustafa Kamalak, SP tarafından merhum Necmettin Erbakan'ın ölüm yıldönümü nedeniyle Konya'da düzenlenen anma programına katıldı.
Konya Ticaret Odası Konferans Salonu'nda düzenlenen anma programına girişte Mustafa Kalamak, partililerin "Mücahid Erbakan, Başbakan Kamalak" sloganlarıyla karşılandı. Program, Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Kur'an tilavetinin ardından merhum Necmettin Erbakan'ın siyasi ve fikri hayatı ile ilgili sunumlara geçildi. İlk sözü alan Mustafa Kamalak, Necmettin Erbakan'la 1995 yılındaki genel seçimlerde çalışma ve tanışma fırsatı bulduğunu belirterek, "Sayın Erbakan her şeyden önce muhterem bir zattır.
Nezaket timsalidir. Hiçbir zaman karşısındakiyle konuşurken sen diye değil hep siz diye hitap etmiştir. Çocuklarla bile konuşurken ceketinin düğmesini ilikler. Bunlardan daha da önemlisi, inanmış samimi bir Müslüman'dır. O sebepledir ki Müslümanlığın suç gibi algılandığı bir dönemde siyasete atılmış ve adeta bir kahraman gibi ortaya çıkmıştır. Günümüz Müslümanlarının ondan alacağı çok dersler var. Ona göre ne laiklik ilericilik ne de muhafazakarlık gericiliktir. Ona göre cihad insanın takatinin bittiği noktaya kadar hak yolda mücadele etmektir" dedi.
Merhum Erbakan'ın ilk koalisyon hükümetini kurduğunda Türkiye'de 350 imam-hatip lisesi ve 3 bin Kur'an kursu açıldığını dile getiren Kamalak, "Ancak 1998 yılında imam-hatiplerin orta kısımları kapatıldı. AK Parti 10 yıldır iktidar. Bunları geri açabildi mi? 1995 yılında Erbakan, meclise en büyük parti olarak girdi ve Refah-Yol hükümetiyle Başbakan oldu. Henüz güven oyu almadan 3. gününde işçiye, memura ve emekliye yüzde 50 zam verdi. Bunu IMF'nin kapısını çalmadan, içerde para babalarının kapısını çalmadan ve çalışana, tüccara 1 lira ek vergi getirmeden verdi. Bunu sömürü havuzlarını biraz kısarak fakirin evine akmasını sağlayarak başardı. Bugün Sayın Başbakan milli geliri 3 bin dolardan 10 bin dolara çıkardıklarını söylüyor. Buradan soruyorum. Türkiye'de 9.5 milyon yeşil kartlı insan var. Yani 9.5 milyon asgari ücretin yarısından bile az gelir elde eden insan var. 12 milyon sosyal yardımlarla geçinen insan var. Vermiş oldukları rakama bakarsak 5 kişilik bir ailenin yıllık geliri 90 bin dolar eder. Aya bölersek ayda 7 bin 500 dolar ediyor. Hani nerede bu para? Bu para bizim kapattığımız sömürü havuzlarına akıyor" şeklinde konuştu.
Erbakan tarafından hayata geçirilen D8'in bir dünya projesi olduğunu ifade eden Kamalak, "Sayın Erbakan feryat ediyordu. Emperyalistler bizi sömürüyor diye. Bırakın ortak bir para birimine geçelim İslam dinarını ortaya çıkaralım dedi. O zamanlar Euro yoktu. Fikir bizim ama uygulayıcısı Avrupa oldu. Hocamızı Abrahamlar, Hanslar anladı ama Hasanlar İbrahimler anlamadı. Bugün emperyalistler şişmanlıkla mücadele için harcadığı parayı açlıkla mücadeleye yöneltse dünyada emin olun aç kalan kimse kalmazdı" diye konuştu.
Kamalak'ın ardından Mısır Müslüman Kardeşler temsilcisi Eşref Abdülgaffar, Erbakan'ın İslam dünyası üzerindeki etkisi üzerine bir sunum gerçekleştirdi.
Konya Ticaret Odası Konferans Salonu'nda düzenlenen anma programına girişte Mustafa Kalamak, partililerin "Mücahid Erbakan, Başbakan Kamalak" sloganlarıyla karşılandı. Program, Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Kur'an tilavetinin ardından merhum Necmettin Erbakan'ın siyasi ve fikri hayatı ile ilgili sunumlara geçildi. İlk sözü alan Mustafa Kamalak, Necmettin Erbakan'la 1995 yılındaki genel seçimlerde çalışma ve tanışma fırsatı bulduğunu belirterek, "Sayın Erbakan her şeyden önce muhterem bir zattır.
Nezaket timsalidir. Hiçbir zaman karşısındakiyle konuşurken sen diye değil hep siz diye hitap etmiştir. Çocuklarla bile konuşurken ceketinin düğmesini ilikler. Bunlardan daha da önemlisi, inanmış samimi bir Müslüman'dır. O sebepledir ki Müslümanlığın suç gibi algılandığı bir dönemde siyasete atılmış ve adeta bir kahraman gibi ortaya çıkmıştır. Günümüz Müslümanlarının ondan alacağı çok dersler var. Ona göre ne laiklik ilericilik ne de muhafazakarlık gericiliktir. Ona göre cihad insanın takatinin bittiği noktaya kadar hak yolda mücadele etmektir" dedi.
Merhum Erbakan'ın ilk koalisyon hükümetini kurduğunda Türkiye'de 350 imam-hatip lisesi ve 3 bin Kur'an kursu açıldığını dile getiren Kamalak, "Ancak 1998 yılında imam-hatiplerin orta kısımları kapatıldı. AK Parti 10 yıldır iktidar. Bunları geri açabildi mi? 1995 yılında Erbakan, meclise en büyük parti olarak girdi ve Refah-Yol hükümetiyle Başbakan oldu. Henüz güven oyu almadan 3. gününde işçiye, memura ve emekliye yüzde 50 zam verdi. Bunu IMF'nin kapısını çalmadan, içerde para babalarının kapısını çalmadan ve çalışana, tüccara 1 lira ek vergi getirmeden verdi. Bunu sömürü havuzlarını biraz kısarak fakirin evine akmasını sağlayarak başardı. Bugün Sayın Başbakan milli geliri 3 bin dolardan 10 bin dolara çıkardıklarını söylüyor. Buradan soruyorum. Türkiye'de 9.5 milyon yeşil kartlı insan var. Yani 9.5 milyon asgari ücretin yarısından bile az gelir elde eden insan var. 12 milyon sosyal yardımlarla geçinen insan var. Vermiş oldukları rakama bakarsak 5 kişilik bir ailenin yıllık geliri 90 bin dolar eder. Aya bölersek ayda 7 bin 500 dolar ediyor. Hani nerede bu para? Bu para bizim kapattığımız sömürü havuzlarına akıyor" şeklinde konuştu.
Erbakan tarafından hayata geçirilen D8'in bir dünya projesi olduğunu ifade eden Kamalak, "Sayın Erbakan feryat ediyordu. Emperyalistler bizi sömürüyor diye. Bırakın ortak bir para birimine geçelim İslam dinarını ortaya çıkaralım dedi. O zamanlar Euro yoktu. Fikir bizim ama uygulayıcısı Avrupa oldu. Hocamızı Abrahamlar, Hanslar anladı ama Hasanlar İbrahimler anlamadı. Bugün emperyalistler şişmanlıkla mücadele için harcadığı parayı açlıkla mücadeleye yöneltse dünyada emin olun aç kalan kimse kalmazdı" diye konuştu.
Kamalak'ın ardından Mısır Müslüman Kardeşler temsilcisi Eşref Abdülgaffar, Erbakan'ın İslam dünyası üzerindeki etkisi üzerine bir sunum gerçekleştirdi.