Romanlarıyla Konya'yı tanıtıyorlar

Yazarlar, son zamanlarda romanlarında Konya'dan bahsederek Hz. Mevlana'nın şehri, Selçukluların başkenti Konya'yı tanıtıyor. Konya'yı anlatan veya içinde Konya geçen kitaplara ise son dönemde ilgi artıyor.

Necip Fazıl Kısakürek'in 'Kuvayi Milliye Destanı', Tarık Buğra'nın 'Küçük Ağa', Ahmet Hamdi Tanpıhar'ın 'Beş Şehir'i, Konya'yı gerçek anlamıyla anlatıyor. Konya'yı ve Hz. Mevlana'yı anlatan kitaplar, yurt dışında da ilgiyle okunuyor. Bab-ı Esrar kitabında Konya'dan bahseden Ahmet Ümit ise verdiği bir röportajda, “Bab-ı Esrar'da Konya'dan da bahsetmiştim. Konya Büyükşehir Belediye Başkanı beni arayıp, teşekkür etti. Konya'da o sene turizm patlaması olmuş. Benden sonra da Elif Şafak 'Aşk' romanıyla Konya'yı ele aldı” diye konuştu. Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Beş Şehir kitabında Konya'dan, “Konya bozkırın tam çocuğudur” diyor. Yine Taşpınar Konya insanını anlatırken, yalnız yaşamayı seven, dışı sade içi sağlam anadolu insanı olarak tabir ediyor. Konya'nın Türkiye çapında namını salan bir diğer kitap da, Sinan Yağmur'un kaleme aldığı 'Aşkın Gözyaşları' üçlemesi. Bazı vatandaşlar, Hz. Mevlana'nın romanlara konu olmasından dolayı rahatsız. Ancak su götürmez bir gerçek var ki, Hz. Mevlana'yı anlatan kitaplar çok satıyor. Bir gerçek daha var ki o da, kitaplarla Konya'yı, Hz. Mevlana'yı anlamak mümkün değildir. Konya halkı da, kitaplarda Hz. Mevlana'nın alet edilmesini hoş karşılamıyor. Bunu bir ticaret taktiği olarak görüyorlar. Yine bir zamanlar çok satılanlar arasında olan Elif Şafak'ın 'Aşk' romanı da büyük bir yükselişe geçmiş, ilgiyle okunmuştur. Ancak kitaptaki bir çok hata, romanın kalitesini düşürmüştü. Ayrıca kitaptaki anlatım, bazı kesimlerin de tepkisini çekti. Örnek vermek gerekirse Hz. Mevlana'ya 'İslam aleminin Shakespeare'i' yakıştırmasını yapmak belki de büyük bir hataydı. Yine romanda bolca yer alan yahudi karakterlerin aşırı derecede iyimser olarak betimlenmesi de tepki çekti.

KONYA BENİ HEYECANLANDIRIYOR

Yine Elif Şafak'ın 'Mümin müminin aynısıdır' cümlesini ayet olarak yazması da, yazarın İslam'ı ne kadar bilgidiğine dair bilgi veriyordu. Oysa ki 'Mümin Müminin aynasıdır' bir hadisi şerifti. Elif Şafak'ın kitabı yazmadan önce Konya'ya hiç uğramaması da dikkat çekiyor. Romanda bunlar gibi bir çok örneğe rastlamak mümkün. Eski Konya romanları ile son zamanlarda çıkan Konya romanlarının içeriği ve yazarların anlatımı arasındaki farklılık göze çarpıyor. Hz. Mevlana'nın siyasete, ticarete ve rant sağlamaya bulaşması, bunun da en çok Konya'da yapılması, Hz. Mevlana'yı gerçekte ne kadar anladığımız, sorusuna cevap olacak niteliktedir. Mustafa Kemal Atatürk'ün Konya ile ilgili sözlerine bakarsak eski Konya'dan ne kadar uzak olduğumuzu görmek mümkündür: “Ne zaman bu şehre gelecek olsam, içimde bir heyecan duyarım. Hz.Mevlâna, düşünceleriyle benliğimi sarar. O, çok büyük bir dahi, çağları aşan bir yenilikçidir. Mevlâna, Müslümanlığı Türk ruhuna intibak ettiren büyük bir reformatör. Konya, çeşitli Türk devletleri yaşamış, öz Türk vatanıdır. Konya asırlardan beri tüten bir nurun ocağıdır. Türk kültürünün esaslı kaynaklarından biridir.” Konya'yı en iyi Konyalı, Hz. Mevlana'yı da en iyi Mesnevi'si anlatıyor.

BERKHAN PARLAK merhabahaber.com

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Kültür Sanat Haberleri