ABD Büyükelçiliği'nin desteklediği 'Tablet Bilgisayarım Benim İçin Konuşuyor' Projesi'nin tanıtım toplantısına katılan Büyükelçi Francis Ricciardone, otizm konusunda farkındalık oluşturan çalışmalara destek olan kuruluşları takdir ettiklerini söyledi. Projeye ABD olarak destek sağlamaktan mutluluk duyduklarını da sözlerine ekleyen Ricciardone, öğretmenlere hitap ederek, "Aslında ben de sizlerden biriydim. Dışişlerine katılmadan İtalya ve İran'da öğretmenlik yapıyordum. Bu yüzden sizi ve duygularınızı çok iyi anlıyorum." dedi.
Türkiye'de görev süresi dolmak üzere olan Amerika Birleşik Devletleri'nin Türkiye Büyükelçisi Francis Ricciardone otistik çocukların eğitimini konu alan programa katıldı. Şişli'de bulunan Tohum Otizm Erken Tanı Eğitim Vakfın'da düzenlenen programa katılan büyükelçi, program öncesinde okulu gezerek 126 otistik çocuğun özel eğitim aldığı dersliklerde öğretmen ve yöneticilerden bilgi aldı. Eğitim alan çocuklarla sohbet eden ve üzerinde Türkiye-ABD bayraklarının bulunduğu rozetler hediye eden Ricciardone, bilgisayar projesine ve öğretmenliğe ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Kendisinin de eskiden öğretmen olduğunu ve İtalya, İran gibi ülkelerde görev yaptığını hatırlatan Büyükelçi, "Otistik çocukların sadece eğitimlerinin sağlanması değil, hayata tutunmaları için de yoğun bir gayret içindesiniz. Bu vesile ile Tohum Vakfı'nın kurucularını tebrik etmek istiyorum. Ben de eskiden öğretmenlik yapıyordum eskiden. Bu projede görev aldığınız için ne mutlu sizlere. Hizmet ve katkılarınız çok önemli ve değerli. Aslında ben de sizlerden biriydim. Dışişlerine katılmadan İtalya ve İran'da öğretmenlik yapıyordum. Bu yüzden sizi ve duygularınızı çok iyi anlıyorum. Bugün teknolojinin bu kutsal göreve sağladığı 'tabletim benim için konuşuyor' projesini paylaşmak beni ayrıca mutlu ediyor." dedi.
Ricciardone, projeye ABD olarak destek sağlamaktan mutluluk duyduklarını da sözlerine ekledi.
Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Salih Çelik de son on yıldır eğitimin kendileri açısından birinci öncelik olduğunu, bu nedenle de devlet bütçesinden en fazla kaynağın bu alana ayrıldığını hatırlattı. Kaynak ayırmaya ek olarak artan genç nüfusun ihtiyaçlarının karşılanmasının da önemli olduğunun altını çizen Çelik, "İhtiyaçların karşılanması konusunda henüz istenen seviyeye gelemedik. Ancak üyesi olmaya çalıştığımız Avrupa Birliği'ne üye ülkelerdeki eğitim göstergelerini özellikle okullaşma oranlarında, derslik başına düşen öğrenci sayısında, nicelik olarak AB standartlarını yakaladık. 17 milyonu aşkın öğrencimiz, 880 bine yakın öğretmenimiz ve 48 bin okul ve eğitim kurumu ile hizmet veren bir bakanlığız." dedi.
Dünyada doğan her 80-90 çocuktan birinin otistik olma ihtimali olduğunu, Türkiye'de ise rakamın kesin olmamakla birlikte 500 öğrencide bir olduğunu belirten Çelik, "Bu aradaki farkı da algıyabilmek kolay değil. Ancak bizim şu ana kadar yapılan tespitlerde böyle bir rakam önümüzde duruyor. Özel eğitim değerlendirme kurulları aracılığıyla öğrencilerimizin hangi engelle karşı karşıya oldukları tanısında eğitim planlamasını bizler yürütüyoruz. Yaptığımız çalışmalarda otizmli olan çocuklar söz konusu olduğunda, bu bireylerden yetersizliği olmayanların kaynaştırmalı eğitime devam etmelerini destekliyoruz." şeklinde konuştu.
CİHAN