Remzi Kazmaz: Polisin Yetkisi Aktif Bank’a Verilsin

Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu(PFDK) eski üyesi ve spor hukukçusu Avukat Remzi Kazmaz, davalık olan passolig uygulamasında sporda şiddetin bahane olduğunu belirterek, “Bu kart sporda şiddeti önleyebilecekse polisin, kolluğun yetkisi passolig...

Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu(PFDK) eski üyesi ve spor hukukçusu Avukat Remzi Kazmaz, davalık olan passolig uygulamasında sporda şiddetin bahane olduğunu belirterek, “Bu kart sporda şiddeti önleyebilecekse polisin, kolluğun yetkisi passolig kartının sahibi Aktif Bank’a verilsin.” dedi.

“Tribün kontrollerini, statlarda yaşanacak olayların sorumluluğunu Aktif Bank üstlenmeli.” diyen Kazmaz, banka kartıyla şiddetin önlenemeyeceğini söyledi.

Avukat Remzi Kazmaz, “Kulüplerin kapatma ve para cezaları gibi maddi zararları da söz konusu banka tarafından karşılansın.” ifadelerini kullandı. Asıl amacın sporda şiddeti önlemek yerine yandaş bankaya para aktarmak olduğunu söyleyen Av. Remzi Kazmaz, yarın Ankara 16. Tüketici Mahkemesi’nde ilk duruşması yapılacak ‘passolig davası’ öncesinde açıklamalarda bulundu.

Av. Kazmaz, TFF ve Çalık Holding’e ait Aktif Bank’a karşı açılan davayla ilgili açıklamasında, "6222 sayılı 'Sporda Şiddet Ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun' meclisteki 4 partinin anlaşarak çıkarmış olduğu tek kanundur. Meclis, bu yasayı çıkarılırken ne TFF ye ne yöneticilere ne de futbolculara danışmıştır. Şike süreci devam ederken çıkartılan bu yasa oldubittiye getirilmiştir. Yürürlüğe girmesi ile yasanın adında dahi belirtilen “sporda şiddet ve düzensizliği çözmek”ten çok uzak olduğu anlaşılmıştır. Bugünlerde ise yasanın neredeyse her maddesi ayrı sorunlar yaratmış, tabiri caiz ise dökülmüştür.

Tribünlerdeki şiddet ve düzensizliği çözme çare arayışı içerisinde “e-bilet” uygulamasına farklı yorumlar katılarak, spor dünyasından oldukça uzak bir anlayış barındıran “passolig” adlı yeni bir uygulama yaratılmıştır." şeklinde konuştu.

"KANUNUN ÇÖZEMEDİĞİNİ BANKA KARTI ÇÖZEMEZ"

6222 sayılı yasayla çözülemeyen sorunların, passolig kartıyla çözme umudu içerisinde olduklarını spor kamuoyuna benimsetmeye ve taraftarların algısını bu yönde değiştirmeye çalışıldığını dile getiren Kazmaz, "Ancak kazın ayağı hiç de öyle değildi. Zira 6222 sayılı yasayla önlenemeyen şiddetin bir banka kartıyla önlenemeyeceği gerçeği karşısında kamuoyu önünde ancak komik duruma düştüler; diğer taraftan ise futbolun heyecanını çaldılar. Tribünler boşalınca spor kulüpleri de milyonlarca dolar zarara uğradı. Passolig uygulaması gösterdi ki, olayın gerçek yüzü sporda şiddeti önlemek değil; yandaş bir bankanın kasasını doldurmaktı. Gerçekten bunu anlamak hiç de zor değil, zira taraftarlara dayatılan “passolig” ile 6222 sayılı yasada öngörülen “elektronik bilet”i karşılaştırdığımızda bu çok iyi anlaşılacaktır." diye konuştu.

"HUKUKİ KARGAŞA YARATILDI"

6222 yasada anlatılan e-bilettirin passolig kartı olmadığını savunan Kazmaz, "6222 sayılı kanunun 5/4 ve 5/11 maddelerinde elektronik kart ve elektronik bilet tanımı çok açık bir şekilde yapılmıştır; ancak ilerleyen düzenlemelerde hukuki bir kargaşa da yaratılmıştır. 6222 sayılı yasanın 5. maddesinin 4. fıkrasında açıkça taraftar adı soyadı, TC kimlik numarası, fotoğrafı ve imzası bulunan bir elektronik kart oluşturulur ve izleyici olarak stada giriş yapabilir ve bunun denetimini ev sahibi takım yapar. Güvenliği de adli kolluk ve özel güvenlik sağlar, denilmektedir. 6222 sayılı kanunun 5. maddesinin 11. fıkrasınde ise 'federasyon bu fıkra kapsamında belirtilen yetkilerini kısmen veya tamamen 3. kişilere devredebilir…' şeklinde bir ifadeye yer vermiştir." ifadelerini kullandı.

"İşte hikaye burada başlamaktadır." diyen Kazmaz, sözlerine şöyle devam etti: "6222 sayılı yasa sporda şiddeti önlemek için alelacele TBMM’ye yetiştirilmiş ama 5. maddenin 11. fıkrası araya sıkıştırılarak ileride oluşabilecek büyük rant kapıları da açık tutulmuştur. Şiddeti ve düzensizliği önleyeceğiz diye yine alelacele yandaş bir banka olan Aktif Bank’la anlaşma yapılarak şiddetin önlenmesi değil, rantiyenin örgütlenmesi yapılmıştır."

"TARAFTAR ZORLA BANKA MÜŞTERİSİ YAPILIYOR"

Liglerin başladığını ve tribünlerin boş kaldığını dile getiren Kazmaz, şunları söyledi: "Özellikle Anadolu takımları boş tribünler önünde futbol oynuyorlar. Maddi yönden ayakta zor kalan bu kulüpler önümüzdeki günlerde kapılarına kilit vurmaya başlayacaktır. TFF; 6222 sayılı yasada elektronik dediği halde Aktif Yatırım Bankası A.Ş. ile anlaşmış ve tüketici olan taraftarlara maç izleyebilmeleri için zorla banka müşterisi olma koşulu getirilmiştir. Buna göre taraftarlar maç izlemek istiyorlarsa banka ile kredi kartı, banka kartı yahut ön ödemeli kart sözleşmesi imzalamak zorundadırlar. Yani taraftalar kendi istekleri dışında, bir haktan yararlanmak için zorunlu şekilde banka müşterisi yapılmak istenmiştir."

"HER SPORSEVERDEN 2 TL BANKA KASASINA"

Passolig web sitesinde kartların ücretsiz olduğu söylenmiş ise de; yasal eşitlik ilkesine aykırı şekilde bir düzenleme ile kart başına taraftarlardan 40 TL ve 5.50 TL kargo ücreti ve her bilet alma işleminde de 2,00 TL ücret alınacağını anlatan tecrübeli hukukçu, "Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa hükümlerine göre bir hizmetin sağlanması adına tüketiciden ek bedeller talep edilemez. Bu genel ve evrensel bir tüketici hukuku kaidesidir. Kullanım koşullarında taraftarların tüm kişisel bilgileri zorunlu olarak istekleri dışında alınmakta ve böylece banka ve TFF’nin anlaştığı diğer kurumlar bu bilgilere serbestçe ulaşabilmekte ve böylece kişi hak ve özgürlüklerinin korunması konusundaki Anayasal güvence ortadan kaldırılmakta, bu bilgiler her alanda kullanılmaktadır. Passolig; kullanım koşulları itibariyle TC Anayasası’na, AİHS’ne ve AİHM kararlarına, AB Direktifleri’ne, Tüketicin Korunması Hakkındaki Yasa hükümlerine, Medeni Kanun’a, Ceza Kanunu’na ve de en önemlisi 6222 Sayılı Yasa’ya aykırı hükümler bulundurmaktadır. Bu aykırılıklar kullanım koşullarının 2, 4, 5, 7, 9, 10, 11, 14, ve 15. maddelerinde açıkça görülmektedir." diye konuştu.

Passolig uygulamasının derhal kaldırılması gerektiğini belirten Kazmaz, "Passolig bir banka kartıdır. 6222 sayılı yasada belirtildiği gibi bir e-bilet değildir. Passolig uygulamasının, sporda şiddet ve düzensizliğin önüne geçemeyeceği açık olup; sadece Aktif Bank’ı çok yakında Türkiye’nin en büyük bankaları arasına sokacaktır. Eğer bu uygulama sporda şiddeti çözeceği konusunda iddialı ise o halde taraftarların tribün kontrollerini de Aktif Bank üstlenmelidir. Statlarda yaşanacak olayların sorumluluğunu söz konusu banka alsın! Kapatma ve para cezaları gibi maddi zararları da söz konusu banka karşılasın." şeklinde konuştu.

"EN UCUZ HALK OYUNUNA ENDÜSTRİYEL DAYATMA"

Kazmaz, passolig uygulamasının futbolun ruhunu çaldığını savundu. Passolig uygulaması ile arma sevdalılarının, forma sevgisinin yerini koltuklarında uslu ve terbiyeli oturan ve fazla tüketen uyumlu seyircinin aldığını kaydeden Kazmaz, sözlerini şöyle tamamladı: "Endüstriyel futbolun istediği budur. Passolig çökmüş bir projedir. Fazla satılması beklenen passolig kart bugün itibariyle iki yüz elli binleri zor geçebilmiştir. Passolig uygulaması taraftarların temel hak ve özgürlüklerine aykırıdır. Passolig bir rant projesidir ve dolayısıyla bu proje futbolun idam edilmesinden öteye geçemeyecektir. Bu nedenle TFF akıllı davranmalıdır. Bu ülkede en çok sevilen ve en ucuz halk oyunu futboldur. Tribünlerdeki muhalif sesi kesmek adına getirilen yanlış uygulamalardan bir an önce passolig uygulamasına son verilmelidir. İtalya‘da ve Polonya’da bu sorunlarla karşılaşılmış ve söz konusu uygulamalardan geri dönülmüştür. TFF’nin bu yanlış uygulamasına karşı bütün renkler kardeşçe bir dayanışma ile bu rezil uygulamanın kaldırılması için mücadele etmektedir. Türkiye bir Hukuk Devletidir. Dolayısıyla futbol üzerinde oynanan bu karanlık ve kirli oyunun son bulacağına olan inancımızı koruyoruz." CİHAN

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Spor Haberleri