Referandumda ikna olmak

Süleyman Küçük

16 Nisan’da yapılacak referandum için her geçen gün saflar biraz daha belirginleşip netleşmesine rağmen oylamada evet veya hayır kullanacak kişilerde bir özelliğin iyiden iyiye belirgin olmaya başladığı görülmektedir.

Referandumda evet diyenlerin büyük çoğunluğu anayasa değişikliği maddelerini okumadıklarını beyan etmekte bir sakınca görmemektedirler.

Keza hayır oyu kullanacaklarda da durumun aynı olduğu görülmektedir.

Bastırılan milyonlarca kitapçık, dağıtılan on milyonlarca broşür bu konuda boşa gitmiş görünüyor.

Meydanlara asılan yüzlerce metre uzunluğundaki bayraklar ile boy boy afişlerde öyle.

Anayasa değişikliğinin ilk gündeme geldiği andan itibaren kabul yönünde oy vereceğini beyan edenler aynı tavırlarını sürdürüyorlar.

Anayasa değişikliğine hayır diyenlerin de tavrında bir değişiklik yok.

Hatta basın yayın organlarında yayınlandığı veya siyasi partilerce açıklandığı kadar bir kararsız kitlenin bulunup bulunmadığı bile meçhul.

O zaman bu kadar suçlamaya, karalamaya, bağırmaya, çağırmaya ve milleti kamplara bölmeye hatta gâvurla birlik göstermeye ne gerek var diyebilirsiniz.

Bu Türkiye’de siyasetin özlenen seviyeye gelmediğinin bir göstergesidir.

Çok partili sisteme geçildiğinden beridir her parti seçimde oy alabilmek için millete bir düşman göstermek mecburiyetinde bırakılmıştır.

Yıllarca Celal Bayar ile Andan Menderes bana oy vermezseniz CHP gelir, İsmet İnönü iş başına geçer düşmanlığı ile oy topladı babalarımızdan dedelerimizden.

1960 ihtilali sonrası bu teraneyi yıllarca Adalet partisi Genel Başkanı olarak Süleyman Demirel devam ettirdi ve CHP gelmesin diye kendine oy istedi.

 12 Eylül sonrasının Kenan Evren den icazetli siyasetçisi Turgut Özal şimdi hepsi vefat etmiş olan Demirel’in, Ecevit’in, Erbakan’ın ve Türkeş’in yokluğunda yine aynı tür propaganda ile her seçim oy istedi 4 eğilim dediği insanlardan birleştirmek(!) arzusu ile.

Bu defa 28 Şubat sonrasında oluşturulan müsait ortam sonucunda ilk seçimde iktidar olan AK Parti aynı argümanlarla 15 yıldır CHP işbaşına gelmesin diye mütedeyyin dediği Müslümanlardan oy istiyor.

Hemen her devirde prim yapan bu Amerikanvari propaganda usulü sanki bir müddet daha kullanılacak gibi gözüküyor.

“Ey CHP!” ile başlayıp “Ey falanca” ile devam eden bu propaganda sözcüklerine muhatap seçmenler Merhum Erbakan Hoca’nın ifadesiyle hala narkozlanmış kişiler gibi davranmaktadırlar.

Şimdi sormanın tam zamanı.

Anayasa değişikliğine taraf olanlar İktidar Partisi AKP’nin tarafında kimler var?

-Referandum ortağı MHP ve

-Dünyanın mazlum ve mağdur diğer milletleri ile Müslümanlar.

Peki, 15 yıldır iktidarda olan AKP döneminde Ortadoğu’da devam eden kirli savaşta milyonlarca Müslüman katledilir ve mesela Irak, Suriye ve Filistin’de şehirler, insanlar bombalanırken bombacıları takdirle karşılayan ve daha çok bombalama eylemi yapılmasını isteyen ve bu ilerin arkasındaki en önemli aktör olan İsrail ile onlarla dost olduğunu söyleyen AKP’nin tarafında kimler var?

 -ABD

-İsrail

-İngiltere

-Almanya, Hollanda

- ve diğer AB ülkeleri.

Evet veya hayır oyu kullanırken propaganda döneminde edilen hamasi lafları ve sanki nasılsa okunmayacak diye hazırlanmış olan kitapçıkları bir kenara atın ve hangi tarafa oy vereceğinize hala ikna olamamış iseniz, ikna olmak için yukarıdaki tabloya bakın yeter.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.