Türkiye, 16 Nisan 2017 tarihinde Cumhurbaşkanlığı sistemini oylamak için referanduma gidiyor. İnşallah hayırlı olur. Referanduma giderken taraflar haddi aşmamalı, neden “evet” ve neden “hayır” denilmesi gerektiği konusunda halkı bilgilendirmeli ve sonucu sandıkta görmeli. Sandıktan çıkana da saygılı olmalı.
Sandıktan “hayır” çıkarsa bazılarının dediği gibi iç savaş çıkmaz velakin hükümete karşı muhalifler şımarabilir, kaos oluşabilir, terör örgütleri bundan yararlanabilir, iktisadi hayat çökebilir, dolar alır- başını gidebilir. Bu bir tahminden ibarettir. Böyle bir durum da olmazsa seviniriz.
Cumhurbaşkanlığı sistemi ile ilgili 18 madde parlamentodan geçerken yaşanılanları gördük, milletimiz parlamentodan daha sağduyulu davranarak onların düştüğü duruma düşmemeli. Malumunuz maddelerin görüşülmesi esnasında milletvekilleri kavga ettiler, birbirinin burnunu kırdılar, bir milletvekili ısırıldı.
Güya bu insanlar bu ülkeyi idare ediyorlar, öyle mi? Ne dersiniz bu zihniyetten bu ülkeye hayır gelir mi? Şimdiye kadar geldi mi?
ABD, Türkiye’nin Başkanlık sistemine geçmesine karşı olduğunu açıkladı. Acaba neden karşı? Bu sitemde, parlamenter sistemde olduğu gibi istediği şekilde Türkiye’yi yönlendiremeyeceğinden mi korkuyor veya bu sistemle bir millet daha mı iyi kalkınır? Araştırılmalı ve sorgulanmalı.
Parlamenter sistemde Cumhurbaşkanı icraatından sorumlu değildir. Neden acaba hiç düşündünüz mü? Onun görevi rejimin bekçiliğini yapmaktır. Bu sebeple yeri geldiği zaman hükümete ayak bağı olabilmektedir, yeri gelince askeri çağırabilmektedir. Bürokraside hükümetin istediği değişikliklere engel olabilmektedir… Bu durumda bu sistemde Cumhurbaşkanı tarafsız öyle mi? Sözde tarafsızdır; bu bir yutturmacadır. Bu gerçeği ne zaman anlayacağız? İş işten geçtikten sonra mı?
Parlamenter sistemde kuvvetler ayrılığından bahsedilmektedir fakat bunun inandırıcılık hiçbir yönü yoktur, hepsi rejimin bekçiliğini yapmaktadır. Bu sebeple milletin inancını, geleneklerini, tarihini hiç dikkate almamaktadırlar; şimdiye kadar uygulamalar bunu göstermiştir.
Cumhurbaşkanlığı sistemi, rejim değişikliği olmadığı için sandıktan “evet” çıktığında 17 Nisan’da milletlimiz inancıyla, kendi değerleriyle, tarihiyle kucaklaşacak değildir. Belki buraya giden yolda bir adım olabilir. Yani sistem değişikliğinden sonra rejim değişikliğine ilerde gidilebilir; halkımız bunu dört gözle beklemektedir.
Şu anda dünya konjöktürü ve Türkiye’nin durumu rejim değişikliğine hazır değildir. İnşallah ilerde olabilir.
Başkanlık sitemi başkanın ağzından ne çıkarsa o kanun değildir. Osmanlıyı kötülemek için uydurulmuş bir sözdür. O dönemde ortada bir hukuk vardı. O hukuk İslam hukukuydu. Sultan veya halife yaptığı icatlarından sorumluydu, kendisini tedavüldeki İslam hukuku sınırlamaktaydı.
Oylama sonucu “evet” oyu fazla çıkarsa artık halk tarafından seçilen Cumhurbaşkanı yaptığı icraattan sorumlu olacak ve adımını ona göre atacaktır.
Sonuç olarak diyoruz ki, halkımızın “evet” veya “hayır” demesi rast gele olmamalı, işin bilincine vararak oyunu kullanmalı. Hoşça kalın.