Recep dede ile Ayşe nine evlat acısı ile kavrulurlarken, gelin Ayşe ise faciada, hem eşini hem de kardeşini kaybetmenin ızdırabını yaşıyor.
Yokluğun ve yoksulluğun Ayşe ninenin sadece yüreğine değil, yüzüne de yansıdığının resmi..
Hem eşini, hem kardeşini kaybetmiş Zeynep gelin. Eşinin kötü haberi yetmezmiş gibi, üstelik kardeşini kaybetmenin de acısı çöreklenmiş yüreğine..
Facianın yaşandığı gün, dünya'ya gözlerini açtı Arda Hüseyin. Önce Arda ismini verdiler kendisine, sonra babasını yaşatsın diye Hüseyin'i eklediler. Evladını kaybeden Recep dede ise dualar okudu Arda Hüseyin'in kulağına..
Recep dede ile Arda bebeği ziyaretten dönerken, “Amat bizi sahapsız bırakmaz guzum” dedi. Amat dediği, Başbakan Ahmet Davutoğlu'ndan başkası değildi. “O da dağlı, biz de dağlıyız” diyerek, aralarında kan bağı vurgusu yaptı kendince.
Recep dede ile Ayşe ninenin arası biraz limoniydi. Dede şirinlikler yapsa da Ayşe nine oralı olmadı. Bizim ısrarımızla Ayşe nine, Recep dede'yi sarıp sarmaladı. Belkide faciadan sonra ilk defa güldüler, güldürdüler..
Recep dede, devletin kendilerine yardımcı olduğunu ve evlerini yeniden dizayn edeceklerini söyledi.
Emiş Baha'da eşi Mehmet Baha'yı kaybetmenin derin ızdırabı ile hayata tutunmaya çalışan, Ermenek kadınlarından birisi.