Efendim Cuma günü Safer ayının hitâmından sonra mübârek bir aya girdik. Bu ayın güzelliği Peygamberimizin güzelliğinden dolayıdır. Bu ayın ışıltısı, Peygamberimizin nûrundan ileri gelir. Çünkü âlemlere rahmet olarak gönderilen o eşsiz Nebi bu ayda doğdu. Allah (c.c) izin verirse Pazar günü Rebiülevvel ayının 12. gecesi Mevlid Kandili’ni inşaALLAH idrak edeceğiz. Bu güzel ayda o eşsiz insan, nûrun Nebi Muhammed Mustafa aleyhisselâm’ın ismiyle dillerimiz ıslansın, kalplerimiz inşiraha gelsin, yüreklerimiz O’nun ismiyle huzûra kavuşsun. Osmanlı padişahlarından birisi (sanırım Yavuz Sultan Selim olması lâzım) diyor ki, ‘Seven sevdiğini durmasın söylesin.’ Sizler, bizler hep berâber O en çok sevdiğimiz insanın doğduğu bu ayda, O’nun ismi şerifini çokça söyleyip inşaALLAH O’na çokça salavatlar getirelim efendim.
Zira O ümmeti Muhammed’in sâhibidir ve ümmeti Muhammed’e çok düşkündür. O en yakınlarından başlayarak her Müslüman’a bu yüce ve yüksek dîni anlatabilmek için ne büyük emek ve gayretler sarf etmiştir. Cenâbı Hak dahi bu hakikati Kurânı Azûmüşşan’da şöylece belirtmiştir: “Ey inananlar! Andolsun, size içinizden bir peygamber geldi ki, zahmet çekmeniz onu incitir ve üzer. Size çok düşkündür; mü’minlere çok merhametlidir, onlara hayır diler. Ey Rasûlüm, eğer senden yüz çevirirlerse (sana iman etmezler ve emirlerini dinlemezlerse), de ki: ‘Bana Allah yeter, O’ndan başka hiçbir ilah yoktur. Ben ancak O’na güvendim ve O, büyük Arş’ın sâhibidir.” (1) O güzel Rasul öyle bir peygamberdir ki aynen bizim içimizden çıkmış bir beşerdi, nesebi-soyu sopu belli idi, Arabî ve Kureyşîydi ama melek değildi. Ümmetinin üzülmesini, sıkılmasını, daralmasını, bunalmasını, küfre düşmesini istemezdi. Ümmetinin günahlara dalmasını, dünyalıklar peşinde koşmasını, gaflete dalmasını arzu etmezdi. Bize karşı çok merhametli ve çok şefkatli idi. Peygamber aleyhissalâtu vesselam insanların felâha ermeleri, doğruları görmeleri, her dâim iyilik ve hidâyet üzere olmaları için hem kurtarıcı hem de duacı olmuştur.
O sallallahu aleyhi vessellem çok izzetlidir, azizdir, en üstün ahlak sâhibidir. Herkesin hayrını diler, kimseyi kırıcı ve incitici değildir. Ümmetini sıratı müstakim çizgisinde yürütebilmek adına hayâtını ortaya koymuş, onları cennete ulaştırmak için elinden ne gelirse çekinmeden ifâ etmiştir. Muhammed aleyhisselam en kâmil dînin en kâmil peygamberidir. Kemâlat O’nunla tamamlanmıştır. Bütün kemâlatlar da O’nun yüzü suyu hürmetine gelir. Allah Teâlâ: “O’dur ki, peygamberini hidâyet ve hak din ile gönderdi. Onu bütün dinlere üstün kılmak için.. Buna şâhit olarak da Allah yeter. Muhammed –aleyhisselam- Allâh’ın peygamberidir…” (2) buyurur.
Ümmeti Müslüman’ın muhteşem peygamberi efendimiz Muhammed aleyhisselâm’ın dünya’ya teşrif ettikleri bu mübârek ayda O güzel peygambere bolca salavatlar getirerek O’nu sevdiğimizin gösterebiliriz. Zâten bunu yüce Allah bizzat istemektedir. “Gerçekten Allah ve melekleri, Peygambere salat ederler (şeref ve şânını yüceltirler.) Ey iman edenler! Siz de O’na salât edin ‘Allahümme salli alâ Muhammed, deyin) ve gönülden teslim olun.” (3)
O halde bu âyetin gereğini şu güzel ayda yerine getirelim inşaALLAH diyerek hepinizin Rebiülevvel ayını mübârek ediyoruz efendim.
-------------------
1) Tevbe, 128-129
2) Fetih, 28-29
3) Ahzab, 56