Kuran ayı, Oruç ayı, Zekât ve Bereket ayı olarak kabul ettiğimiz Mübarek Ramazan ayının müjdesini geçtiğimiz Cuma günü imam efendilerin hutbede ifade ettikleri Hz. Peygamberimize(sav) ait hadisle bir kez daha hatırladık:
“Ey insanlar! Büyük ve mübarek bir ayın gölgesi üzerimize düştü. O ay içerisinde bir gece vardır ki, bin aydan hayırlıdır. O, öyle bir aydır ki; Allah, gündüz orucunu farz, gece ibadetini nafile kıldı. O ay içerisinde bir hayır işleyen, diğer aylarda bir farz işlemiş gibi olur. O ayda bir farz işleyen, diğer aylarda yetmiş bin farz işlemiş gibi olur. O sabır ayıdır. Sabrın sevabı ise cennettir. O yardımlaşma ayıdır. O ayda müminin rızkı bereketlendirilir. Ramazanda kim bir oruçluyu iftar ettirirse, bu, günahlarının bağışlanmasına, cehennemden azat olmasına sebep olur ve oruçlunun sevabından hiçbir şey eksiltilmeksizin onun sevabı kadar sevap alır. Sahabe, “Ya Resul Allah! Hiçbirimiz oruçluyu iftar ettirecek bir şey bulamıyoruz” dediklerinde, şöyle buyurdu: Allah bu sevabı oruçluyu bir hurma ile veya bir içim su yahut bir yudum süt karşılığı ile iftar ettirene de verir. Ramazan ayı öyle bir aydır ki, evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu cehennemden kurtuluştur. Bu ayda hizmetçisinin yükünü hafifleteni Allah bağışlar ve cehennemden kurtarır. Ramazan ayında şu dört şeyi çok çok yapınız. Bunlardan ikisini yapmakla Rabbinizi razı edersiniz, diğer ikisini yapmaktan da boş durmayınız. Rabbinizi razı edeceğiniz iki haslet şunlardır:
1- Allah’tan başka hiçbir ilah olmadığına şahadet getirmek.
2- Allah’ı anıp istiğfar etmek.
Basite alamayacağınız iki haslete gelince:
3- Allah’tan cenneti istersiniz.
4- Cehennemden O’na sığınırsınız.”
Allah’ım(cc) Recep ve Şaban ayını bize mübarek kıl ve bizi Ramazana ulaştır duasıyla başladığımız mübarek 3 ayların ikincisinin de yarısını geçtik ve Berat gecesini idrak ettik.
Her geçen saatle birlikte Ramazan ayına bir adım daha yaklaşıyoruz.
Asrı Saadetten beridir Müslümanlar için Ramazan Ayı gök sofralarının sonuna kadar açıldığı bir rahmet ayı olduğu kadar aynı zamanda Ramazan ayı, bir kutlu mekteptir.
Hz. Peygamberimizin(sav) sahabelerinden(ra) beridir de bu kutlu mektebin talebeleri Müslümanlardır.
Hz. Rasulullah’ın(sav) önderliği ve öğretmenliğinde Müslümanlara sabrı, şükrü, nimetlerin kıymetini, paylaşmayı, varlık ve yokluğun anlamını öğretmektedir Ramazan ayı.
Bu mektep, bizlere aynı zamanda iftar ve sahur sofralarında cennet esintilerini hissetmeyi sağlar.
Hz. Peygamberimizin(sav) sahih sünnetine uyarak Orucumuz, sahurumuz, iftarımız, teravihimiz ile yeryüzünü mescitler haline dönüştürmektir Ramazan ayı.
Hayatın ve dünyanın gaileleri içinde bunalan ve birbirinden uzaklaşan insanlara tekrar din kardeşi olduklarını hatırlatıp birbirlerine bağlamaktır Ramazan ayı.
Ramazan mektebinde bize düşen öncelikli görev ibadetlerimizle rabbimize(cc) yönelmek ve emirleri doğrultusunda dünyaya gelmemize sebep olan anne ve babalarımızın rızasını kazanmaktır.
Rabbimizin gök sofrasından bize düşen nimetlerden de ihtiyacı olanlara Hz. Peygamberimizin(sav) sahabelerinden Ensar’ın(ra) Muhacir sahabeler’e(ra) davrandığı gibi davranmaktır.
Rabbimiz(cc) bizden ibadet etmeyi istediği kadar canlardan ve mallardan da fedakârlık yapmayı istemektedir.
Bu anlamda dünya hayatında bizlere cazip görünen gıda cinsinden, gayrimenkul cinsinden mallar ve eşler, kadınlar, oğlanlar kızlar ile ebeveynlerden anneler ve babaların varlığı ve yokluğundan elde edilenler ve kaybedilenlerin varlığı bizleri fedakârlık yapmaktan alıkoymamalıdır.
Bu fedakârlığın hayatta en çok karşılaşılanı da Namaz ibadeti olmaktadır.
24 saatlik zaman dilimi içinde dünya işleri ve gaileleri bizi namaz ibadetini vaktinde yerine getirilmemesi durumu ile karşı karşıya getirmekte cemaat ile namaz kılma yerine tek başımıza hızlı bir şekilde eda etmek durumunda bırakmaktadır.
Ramazan ayı bu durumda olan insanlarımızın Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (sav) nın istediği gibi Ezan okunduğunda yani uhrevi kazanç ve muvaffakiyet ile dünyevî olanın karşı karşıya geldiğinde derhal işi gücü bırakıp camiye koştuğu günler olmaktadır.
Ramazan ayı aynı zamanda İslam dinini sadece camiye ve vicdanlara hapsetmek isteyenlerin yanında din adına sadece Kuran vardır diyerek Hz. Peygamberimizi(sav) ve sahih sünnet ile sahih hadisleri toptan ret edenlere karşı Hz. Rasulullah’a(sav) itaat, ittiba ve sadakat konusunda din düşmanlarının yenilgiye uğratıldığı günlerdir.
Ramazan ayına hazırlık sürecinin 3 aylarda başladığı bir zaman diliminde ve Ramazan ayı içerisinde elde ettiğimiz iyi ve güzel hasletlerin bütün bir yıla yayılması ile oluşacak iyilik, güzellik, merhamet ve diğergamlık hasletleri ile bu milletin batıl düzenler karşısında tekrar ayağa kalkması sonucunda İslam’ın izzeti ile hükmedeceği günler başlayacaktır.
“Allah’ım(cc) Recep ve Şaban ayını bize mübarek kıl ve bizi Ramazana ulaştır.”